36

1.3K 27 3
                                    

"Ablanın eşine aşık olursun"

*zahmet olmazsa bi Yıldız'a tıklar mısınız? O kadar uğraştım, emeğe saygısızlık ya

*aldatma yok, olmayacak. Sondaki kısa açıklamama bir göz gezdirirseniz mutlu olurum. Belki biraz önyargınızı kırmış olurum.

*üyeler kötü olara gösterilmedi, bu sadece bir tepki.

Yoongi

Aşk, herkese göre farklı yorumlanabilir. Tartışmaya çok açık bir konudur. Aşık olduğumuz kişi yanlış kişiyse ne yapmalıyız? Nasıl vazgeçmeliyiz ondan? Nasıl unutur bu kalp onu?
"Sana söylediklerimi düşündün mü? Lütfen, hemen hayır deme. Bende ablamın eşine aşık olmak istemezdim ama bu benim elimde olan bir şey değil!" Ablanın eşi olan Yoongi'ye açılmıştın. Ablan ile 3 aydır evliydiler ve sen ona ilk gördüğün günden beri aşıktın.
"Bu konuşmayı ablan duymadığı için şanslısın. Bana o gün söyleyip kaçtığın ve bir daha görünmediğin için sana o gün söyleyeceklerimi şimdi söylemek istiyorum. Sen daha gençsin, aşık olmaman gereken kişilere aşık olabilirsin. Ben bunu fark ediyordum ama bana açılmanı da beklemiyordum. Bu çok saçma ve olmaması gereken bir durum. Beni unutman için her şeyi yaparım tamam mı? Seni bir kaç aylığına yurt dışı seyahatine göndermeyi planlıyorum. Eğer itiraz edersen ablan her şeyi öğrenir ve sen bunu istemezsin."

Jungkook
O kadar yakışıklıydı ki. Gözleri, saçları, dudakları, konuşması, gülüşü. Her şeyiyle ona aşık olmuştun. Bu aptal duygu vücudunun her yerini kaplamıştı. Onun yanına olduğunda bacakların titriyordu. Kalbin sürekli olarak çarpıyordu.
Yine oluyordu, onun yanındaydın. Ablan da aynı odadaydı. Hızla odana gittin ve kapıyı örtmeden yatağına oturdun. Telefonla arayan arkadaşındı. Telefonu açtın ve kulağına götürdün
"Yine aynı şey oldu! Onun yanında olmak bile beni çılgına çeviriyor." Odasına doğru ilerleyen Jungkook bunu duymuştu ve merak etmişti.
"Ablamın eşine aşık olmam benim suçum mu yani? Onu ben seçmedim tamam mı? Özellikle ona aşık olmadım ben! O da bu kadar mükemmel olmasaydı?" Sinirle telefonu kapattın. Bunu duyan Jeon, şaşkınlıkla odaya girdi ve kapısını kapattı. Onu gören sen hızla ayağa kalktın.
"Jungkook?"
"Neydi o telefondaki saçmaladıkların? Umarım sadece şakadır!" Dedi sinirle.
"Şaka? Sen benim, sana olan duygularıma şaka mı dedin az önce? Sana aşık olmam kalbimin suçu tamam mı?"
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Ne demek ablamın eşine aşık oldum? Ben sadece ablanı seviyorum ve sadece onu seveceğim, tamam mı? Bu saçma düşünceyi aklından hemen çıkart!"

Taehyung

Ablan ve Taehyung 4 ay önce evlenmişlerdi. Taehyung ile önceden ilişki yaşamıştınız, tamı tamına 6 ay. Bunu ablan dahil aileden kimse bilmiyordu. Tae'de bunu saklamak istediği için saklamıştınız.
Evet, saklamıştınız ama bu hiçte kolay olmamıştı. Hâlâ onu seviyordun, eskisi gibi ona deliler gibi aşıktın. Her şeyiyle, her zerresiyle onu istiyordun. Ablanla, sırf senin inadına onunla evlendiği için ondan nefret ediyordun.
"Suran? Ablanı mı görmeye geldin?" Ablan'ın evine gelmiştin.
"Ablan evde değil ama-"
"Biliyorum." Dedin ve içeri girdin. Salona doğru ilerledin ve oturdun.
"Artık bu saçmalığa devam edemem Taehyung, hâlâ birbirimizi severken ben bu duruma devam edemem! Ablamı salak yerine koymaya devam edemem! Sırf beni kıskandırmak için böyle bir aptallık yaptın sen!"
"Seni kıskandırmak için mi? Bu kadar mı sadece? Sen benden ayrıldıktan sonra ben neler yaşadım biliyor musun? Senden intikam almak istedim! Ablanla da bu yüzden evlendim, evet!"
"Taehyung?" Ablanın bunu duymuş olması ise her şeyi daha farklı kılacaktı.

Jimin

"Neden bunu yapıyorsun bana? Neden başka biri değil de ablam? Ya o benim ablam! Sen o kadar iğrençsin ki Jimin, sen çok kötüsün!" Odanda sesli bir şekilde ağlarken eve giren Jimin her şeyi duymuştu. Hızla odana doğru yol aldı ve kapısını açıp içeri girdi.
"S-sen?" Dedin şaşkınlıkla, göz yaşlarını sildin hızla.
"Silmene gerek yok, her şeyi gördüm ve duyduk bile. Bunları yüzüme söylemek yerine niye bir korkak gibi odanda, kendine söylüyorsun?"
"Korkak? Burada bir korkak varsa o da sensin! Duydun mu Park Jimin! Senin soyadını ben alacaktım! Sen sırf bir inat uğruna ablamla evlenmemiş olsaydın!"
"Sevdim ve evlendim. Bunu büyütmeye gerek var mı?"
"Sevdin mi? Sen kimseyi sevmezsin Park Jimin, beni üzdüğün gibi ablamı da üzmene izin vermeyeceğim. Ona her şeyi ama her şeyi anlatacağım."

Jin
Hiç aşık olmaman gereken birine aşık olmak ne demek bilir misiniz? Ben çok iyi anladım. Anladım ama elimden yapacak hiçbir şey gelmiyor.
"Uzaktan seviyorum seni, gözlerine bakamadan, ellerini tutamadan."
"Kimse yazıyorsun bakalım bu şiirleri? Bu sözler kime ithafen?" Yanına oturan ablan sordu. Eşine diyemedin tabii ki, böyle bir iğrençliği yaptım diyemedin.
"Öylesine işte abla, özel birine."
"Öylesine ve özel mi? Bu çocuk senin aklını başından almış!" Dedi gülerek.
"Sen bir yere mi gidiyorsun?" Ablan kırmızı elbisesini giymiş, makyajını yapmıştı.
"Bugün Jin ile ilk yılımızı kutlayacağız." O kadar olmuş muydu? Tamı tamına 1 yıl? Nasıl dayanmıştın? O ablanı öperken, sarılırken.
"A-a öyle mi? Size mutlu vakit geçirmeler o zaman."
"Teşekkür ederim tatlım." Dedi tüm samimiyetiyle. "SEVGİLİM SENİ DIŞARIDA BEKLİYORUM!" Dedi ve ardından dışarı çıktı. Yerinden kalktın ve yukarı kata çıktın. Takım elbisesini giymiş aynada kendine bakıyordu.
"Suran? Bir şey mi istedin?" Dedi Jin, seni görmüştü.
"Ben birini istedim ama imkansız birini. Onu bana verebilir misin?" Jin hızla sana döndü. Gözlerini, gözlerine kilitledi.
"Bu konuşmayı şu an yapmak istemezdim. Ablanla evlilik yıldönümümüzde, beni buna mecbur bıraktın. Bu saçmalığa göz yumdum. Bildiğim halde, senin bunu bildiğimi bilmediğin halde sustum. Beni unutmanı bekledim Suran."
"Unutamadım, denedim. Bunu ablama yapmak istemedim ama benim elimde değildi."
"Senin elimdeydi Suran, biz olamayız. Bunun imkansız olduğunu sende söyledin." Dedi ve odadan dışarı çıktı. Merdivenlerden inecekken onu kolundan tuttun.
"Eğer ablamdan ayrılmazsan, sana yemin ederim ki ona zarar veririm! Duydun mu? İnan ki yaparım."

Hoseok

"Bunu ablama neden yapıyorsun? Neden benim yüzümden onu cezalandırıyorsun? O sana ne yaptı?" Hoseok ile sevgiliydin. Sonra ayrılmıştınız ve ablan ve Hoseok bunu bile bile evlenmişlerdi. Şimdi ise Hoseok ondan boşanmak istiyordu. Senden intikamını aldığını söylemişti. Ablan ise içeride sadece ağlıyordu, çığlık çığlığa ağlıyordu.
"Ablan bir kurbandı, senden intikam almam için onu kullandım, o da seni sevdiğimi bile bile benimle evlendi."
"O seni sevdi! Evet doğru değildi evlenmeniz ama o sadece seni sevmişti!"
"Sende beni sevmiştin ve hâlâ da seviyorsun! Ablanı düşünmeyi bırak! Ondan ayrıldıktan sonra biz evleneceğiz."
"Ne?" Histerik bir gülüş attın. "Bunun olacağını mı düşünüyorsun? Benim senin gibi bir psikopatla evleneceğimi mi düşünüyorsun?"
"Saçmalamayı kes!"
"Kesmezsem ne olur? Ne yapabilirsin ki? Ablamı senden kurtaracağım ve bir daha hayatımıza giremeyeceksin!"

Namjoon

"Suran, tatlım sence hangi yer daha güzel?" Ablan ve eşi, yani sevdiğin adam tatile gideceklerdi. Ablan ise tatil yerlerini gösteriyordu. Bu işkenceye yarım saattir katlanıyordun ama artık yeter.
"Abla, cidden yeter. Yatak odasına kadar gösterdin! Sen ciddi misin ya? Bundan banane? Nereye giderseniz gidin!" O sırada Namjoon yukarıdan inmişti. Ablan ise şaşırmıştı.
"Suran ne dediğinin farkında mısın? Seni fazla mı sıktım?"
"Fazla mı sıktın? Abla sen farkında mısın? Benim Namjoon ile geçmişimin farkında mısın?" Namjoon hızla kolunu tuttu ve sana söyleme der gibi baktı.
"Biz bu konuyu çoktan aştık Suran, saçmalamayı kes!"
"Aştınız mı? Haha! Şaka mı yapıyorsunuz siz? Ben ve Namjoon tüm ilklerimizi birlikte yaşadık anladın mı? Her şeyiyle ilk! Sen bunu bile bile onunla evlendin!"
"Suran-"
"Namjoon, sus! Daha geçen gün sen uyurken odama gelip beni özlediğine dair bir şeyler zırvaladı. Hoş, bende onu seviyordum. Senin onu benim elimden almanla birlikte her şey geride kaldı. Namjoon sürekli benim yanıma gelip beni ne kadar özlediğini haykırdığını duyduğun halde hâlâ onunla evli mi kalacaksın?"





Ablanın eşine aşık olmak bakıldığında çok acımasız, iğrenç ve hiç olmaması gereken bir durum gibi görünebilir. Bir kardeş ablasının eşine aşık olmak istemez, kalbi kimi isterse o da onu seçmek zorunda kalır. Hayatta insanların yaptığını-ki sizin asla yapmam dediğiniz şeyleri biri yaptığında onu kınamayın olur mu? Belki de o kişi gerçekten dolmuştur ve bir söz, duyum onu taşırmıştır ve o raddeye gelmiştir. Kınadığınız başına gelmeden bu dünyadan gitmezsiniz.

BANGTAN REACTIONS 2Where stories live. Discover now