y i r(m) i a l t ı

4.8K 368 243
                                    

Hiç kontrol etmedim, o yüzden her şeyi görmezden gelin iyi okumalarrrr🍒💓🐣

●●

O gün gelip çattığında herkesi heyecan sarmıştı.

Taehyung banyodan Jimin'in seçtiği kıyafetlerle tüm yakışıklılığı ile çıkıp odasına ilerlerken "Jimin'in atölyesi açılacak! Vuhuuu!" diyerek ayaklarına dolanan Yeontan'ı kucaklamıştı.

Evet, sonunda. Jimin hayallerine kavuşuyordu. Altı gün göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. Şu an saat öğleden sonra ikiydi ve yarım saat içerisinde açılış için orada olmaları lazımdı. Birazdan en özel davetlisi olan annesi de buraya gelecekti o nedenle ekstra heyecanlı hissediyordu.

Ancak, bir yanı hâlâ buruktu çünkü en sevdiği hyungu olan Seokjin gelemiyordu. Birkaç bahanesi vardı ama Jimin onu azıcık da olsa tanıyorsa, ne yapıp edip geleceğini biliyordu. Belli ki aralarına giren soğukluk nedeniyle - ki bu uzun süredir görüşmemeleri, araşmamaları yüzünden oluşan bir soğukluktu- gelmeyecekti. Şu an yoğun bir dönemde olduğu için fazla ardına düşmedi. Bugün bittikten sonra ilk fırsatta onun gönlünü alacaktı. Her ne kadar üzülmüş olsa da, onu bir kenara atamazdı.

Aynada kendisini süzerken gelecek olan davetlilerin bir kısmını tanımadığı için gergindi ancak Jungkook ve Taehyung'a güveniyordu. Ki zaten Namjoon hyungu da olacaktı. Derin bir nefes verdi.

Sevdiği herkes yanındaydı. Kimse bir şey yapamazdı. Hiç kimse.

Gününü sabote edeceğinden korktuğu tek kişi babasıydı ancak onun uzaklaştırma kararı Namjoon'un da çevresinin geniş olması sebebi ile bu sabah çıkmıştı. Bir tık daha rahat olsa da yaşadığı bu gerginliğe engel olamıyordu.

Sakin ol, her şey yolunda gidecek.

Yatağının ucunda oturmuş kendisini sakinleştirmeye çalışırken odasının kapısı açıldı. Kapı çalınmadığı için gelen kişinin Jungkook olacağını çoktan tahmin etmişti. Ah, tam da ihtiyacı olan insan gelmişti işte.

"Nasıl durmuş?" diye sordu Jungkook siyahlar içinde kapıyı kapatırken. Elbette o da Jimin'in onun için seçtiklerini giymişti çünkü paylaşım yaparken styling kısmında ondan bahsedecek ve böylece genç tasarımcı tekrar ilgi çekecekti.

Jimin gülümsedi ve ayağa kalktı.

O esnada Jungkook kutu bebeğe doğru yaklaşırken baştan aşağı beğeniyle süzüyordu onu. Adeta parıldıyordu. Üzerindeki gömlek onu kraliyet ailesine ait bir prens gibi göstermişti. Beyazlar içinde çok güzeldi. Melek gibiydi.

"Çok güzelsin."

"Harika duruyorsun."

Aynı anda konuşmaları üzerine güldü Jungkook ve sevgilisinin dibine girip elini yanağına yerleştirdi. "Ne kadar da masum."

Aldığı iltifat üzerine sevimli bir gülümseme sundu kutu bebek. Kollarını Jungkook'un beline sardı ve dudağına minik bir öpücük kondurdu. Az önce oturduğu yerde stres yapan kendisi değilmiş gibi rahatlamış hissediyordu. Sevgilisinin ona gönderilmiş bir melek olduğunu düşünmek üzereydi. Ah cidden, aşıktı.

Ayrıldıkları an Jimin elini Jungkook'un vücud kemerinin karın kısmına gelen yerine attı. Elleri otomatik olarak kıyafetteki kusuru bulup hemen düzeltiyordu. Mesleki deformasyon tam olarak buydu işte.

"Bu kemerle Cahe markası için iki üç fotoğraf çektim az önce." diye bilgilendirdi Jungkook. Bu markanın sosyal medya yüzü olduğu için Jimin'den özellikle vücud kemerli kombin yapmasını istemişti. Doğrusu halinden fazlasıyla memnundu. Görüntüsünü sevmişti.

love among us •jikookWhere stories live. Discover now