︻デ═一 1

1.8K 90 60
                                    


Can simidine sarılır gibi sarıldı telefona. Parmak boğumları beyazlaşana kadar sıktı ince belini. Koyu yeşil güzel bir telefondu, odasına da gireli bir ay oluyordu. Yutkundu."Nuh'un Gemisi değil mi?"

Karşıdan gelen karmaşa sesi kulak tırmalasa da önemsemedi. Sırtı terlemiş ve atleti yapışmışken stresi artıyordu. Stresten mi terlemişti yoksa terlediğinden mi streslenmişti. Yaman çelişkilerdi."Evet canım, buyurunuz?"

Böylesine gereksiz samimiyetle masaya dayadığı bedenini tekrar koltuğa yasladı. Ne bu laubalilik demek istese de durakladı. "Randevu alacaktım."
Tiz bir kahkaha duyuldu karşı taraftan. "İlahi," dedi kibarlaştırmaya çalıştığı sesle. Sonra arka taraftan biri ona seslendi. "Neye gülüyorsun bu kadar?"

Telefonda takip ettiği sesleri gergince dinledi. Kravatı boynunu sıkıyor gibi gevşetti ve daha çok olduğu yere pıstı."Adamın biri randevu alacakmış! Holding sandı galiba." 

Arkada duyulan çirkin kahkaları önemsemeden konuşmaya devam etmedi. "Asla, asla öyle anlamadım. Orası Nuh'un Gemisi değil mi?" Dudaklarını hafifçe dişlerken gevşetmiş olduğu kravatı daha çok çekeledi. Nemrut kadın kıkırdayıp duruyordu. "Burası dedik ya canım! Ama siki için randevu alanı ilk kez görüyorum." Kaşları hayretle kalktı. Burasının ismini özel birinden duymasa ve tek şansı olmasaydı çoktan kapatmıştı telefonu. "B-ben birini bu cuma tüm gece kiralamak istiyorum!" Başka bir kahka duyuldu. Çirkin bir kahka sanki telefonu ağzına sokmuş gibi kulakları dibindeydi. Yüzü buruştu. "Tapusunu vereyim!" Cırtlak ses bağırıyordu sanki. Arkada duran müzik daha da arttı."Yok! Bir gece kâfi."Salak gibi inanmıştı. Nereden bilsindi alaya alındığını? Biraz safçaydı."Ahmak mıdır nedir." Diye mırıldandığını duydu kadının.

"Hikmet! Gel şununla sen ilgilen. Yoksa çıldıracağım. Randevulu ilişki istiyormuş. Kiralayacakmış! Tüm gece! Tek onun siki var sanıyor angut herif." Gözleri doldu. Boşta kalan iri elini sıkı bir yumruk yaptı. Bekaretini yitirmek istiyordu lakin bu kadar aşağılık duruma düşeceğini bilse kendini ve tüm beşer arzularını bir sandığa atar üzerine de anasının yorganlarını koyardı. Bir hayli ağır olduklarından dolayı çıkarması olanaksız hâle gelirdi.

"Beyefendi, Ne arzu etmiştiniz?" Yutkundu ve son bir çaba sarf edip böylesine aciz ölmekten kurtulmak için ayağa kalktı. İri cüssesinden olmalı  ki yer döşemeleri gıcırdadı ve dev kalçaları koltuğu geriye ittirdi. "Guyana Kaya Horozu'nu istiyorum." Nuh'un gemisinin en gizli mücevher diye duymuştu. Kendisi erkek fahişeydi. Hiç yüzü görünmemişti fakat kadınlar için en nadide ve en güzel hizmeti verdiğine dair dedikodular oradan oraya dolaşıyordu. Onun kulağına da bir gece çalınmıştı. Nereden bulmuştu onu bilmiyordu ama her gece düşünüp duruyordu. Çıldıracaktı.

"Kimin içindi? Yalnızca hanımefendilere hizmet vermekte kendileri." Elleri endişeyle titredi, yutkundu ve çevresinde duran tablolara bakındı. "Evet evet methini işitmiş bulundum. Fakat benim maruziyetim var. Onu istiyorum, sizden ricam ona bunu iletmeniz! Ona koşulların aynı olduğunu söyleyin, düşünmesini çok isterim. Yarın tekrar sizi arayacağım. İyi günler dilerim."

Hızla kapatılan telefonla derin bir nefes alarak ellerini yüzüne sürdü. Bu Cuma tam otuz bir yaşına girecekti. Fakat deliğine kendi parmaklarından başka hiç bir şey girmemişti. Artık parmakları onu karşılamıyor dahası delirmiş gibi birinin onunla ilişkiye girdiği zaman inlemelerini duyarak boşalmak istiyordu.

Nuh'un Gemisi Where stories live. Discover now