Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ZÜLAL SUDE GÜLER : Diziye yeni katılmıştır. Mavi karakterine hayat verecektir. Serra ile çocukluktan beri çok yakın arkadaşlardır. Haktanla birbirlerinden nefret edip sürekli tartışacaklardır.
(Hikayede Zülal ismini kullanıcam çünkü Serra Sude birbirine benzediği için ben farklılık olarak Zülal'i kullanmak istedim.)
** 3 AY SONRA
HAKTAN
O günden sonra işler dahada sarpa sarmıştı. Neyseki kısa bir süre sonra Çağla ile ayrıldığımızı söyleyip herkesi buna inandırabilmiştik. Ama Serra onca yaşanandan sonra benim yüzüme bile bakmıyordu. Sette sahnelerimiz dışında benimle tek kelime bile etmiyordu.
Bugün dizimizin yeni sezon çekimleri başlayacaktı. Setim erken saatlerde olduğu için bir şeyler atıştırıp evden çıkmıştım.
Hızlıca apartmandan inerken biriyle çarpışmıştım. Kızın elindeki koli yere dökülmüştü.
ZÜLAL : Ya önüne bakmayı bilmiyor musun sen?!
HAKTAN : Hanfendi çok pardon! Ama bir anda karşıma çıktınız görmedim yani!
ZÜLAL : Neden acaba? İnsan gibi yürümediğin için olabilir mi?!
HAKTAN : Ya sabır!! Sabah sabah benim sinirimi bozmak için mi karşıma çıktın sen? Özür diledik işte ne uzatıyorsun?
ZÜLAL : Ha ben uzatıyorum öyle mi? Ya eşyalarımın haline bak. Evime taşındığım ilk günden hepsi kırıldı senin yüzünden!
HAKTAN : Bakın gerçekten üzgünüm ama şu anda işe geç kalıyorum. Ben zararı neyse karşılıycam söz veriyorum.
ZÜLAL : Pardon? Senden para isteyen mi var? Bunların manevi değeri var benim için! Tabi senin gibilerin anlayacağını sanmıyorum ama...
HAKTAN : Al toplıyımda sus bari!
Kırılan eşyaları toplamak için eğilmiştim.
ZÜLAL : Ayy tamam istemez bırak! Hepsi kırıldı zaten. Eksik kalsın senin yardımın!
HAKTAN : Hanımefendi yardım etmeye çalışıyorum. Daha napmamı bekliyorsunuz?
ZÜLAL : Ukala çocuğumuz sakar ama yardımsever öyle mi? Bak napalım biliyor musun? Sen benden sadece uzak dur!
HAKTAN : İyi be ne halin varsa gör o zaman!
Merdivenlerden inerken sinirle arkamdan bir şey fırlatmıştı.
ZÜLAL : Ukalaa!!
HAKTAN : Ya sabır!! Ya sabır!!
Arabama bindiğimde kendi kendime konuşuyordum.
HAKTAN : Yok bende bir şey var herhalde. Nerede manyak, arıza bir tip var beni buluyor!
Sete gittiğimde okul sahnelerimiz olacaktı. Karavanıma girip giyindiğimde çok geçmeden Serra da gelmişti.
