I.15. Yenilgi

308 30 45
                                    

Sindirebilmek için bölümü dikkatle okuyun. Boşlukları anlayacaksınız. Sonraki bölümden esas kısma geçeceğiz. Hadi başlayalım o zaman!

☠︎︎✰Lumos Maxima...

"Onu bulun! Duydunuz mu beni?! Bulmadan geri dönmek aklınızın ucundan bile geçmesin!"

Yatakhanede olan diğer 4 erkek- Dolohov, Malfoy, Lestrange ve Rosier irkildi. Üniformalarını üstlerine nasıl geçirdiklerini dahi anlayamadan asaları ellerine tutuşturulmuştu bile.

"Küçük, aptal ve şımarık bir kızın peşinden koşmanın sonucu budur işte! Her şey bize patladı sonund-" Abraxas'ın söylenmesini kesen şey, Riddle'ın yükselen sesiydi.

"Kapa çeneni! KAPA ÇENENİ! SİKTİRİN GİDİN BURADAN! HEMEN!"

Gaunt yüzüğü, onun için en değerli eşyalarından biriydi. İçinde ruhunu barındırdığı bu nesne, hem de ona ailesinden yadigardı. Bilmediği bir diğer özelliği ise, Gaunt yüzüğünün hem de Ölüm Yadigarlarından biri olmasıydı- içinde Diriltme Taşı'nı barındırıyordu.

Tom Riddle'ın anlatımından:

Beni parmağında oynatmıştı.

Ve ben farketmemiştim.

Yüzüğümle derdi neydi anlamıyordum. Konunun Slytherin'e bağlanabileceğini hissetsem de, imkansızdı.

Yüzüğün Gaunt yüzüğü olduğunu anlamış olması imkansızdı.

Bazen Abraxas'a hak veriyordum, tıpkı şu an olduğu gibi. Agnes gerçekten de şımarık ve aptalın tekiydi, bunu davranışları da gösteriyordu.

Yüzüğün başına bir şey gelirse, tüm okulu başına yıkabilirdim.

Yıkacaktım da.

Tam o anda aklıma gelen şeyle zaferle sırıttım.

Agnes ortalıklarda yoktu. Eğer Sırlar Odası'nı açarsam, dedikodu hızla okuka yayılırdı ve Agnes gibi kendine düşkün bir insanın, koridorlarda koca bir yılan geziniyorken dışarda olacağına asla inanmıyordum.

Gerçekten çok zekiyim. Beş karış aklıyla beni anca buraya kadar oynatabilirdi zaten.

Asamı sıkıca kavradım. Yatakhaneden çıkıp aşağı indikten sonra yüzüme her zamanki maskemi kondurmuş, 'nazik' gülümsememle zindanlara çıkıyordum.

Beynimde dolaşan tilkileri- Yılanları bilselerdi, bence bu kadar hayran olmazlardı bana.

Yine de şu an tek derdim Agnes'ti.

Yemin ederim, onu bulursam ilk fırsatta öldüreceğim!

Derse daha bir saat vardı ve kahvaltıya da acelem yoktu. Bu yüzden sessizce yukarı kata çıkmaya başladım. Kızlar tuvaletine vardıktan sonra her şey rahattı benim için.

Fakat lanet olsun ki, karşıma çıkan ihtiyar bunak ile duraksamak zorunda kaldım.

"Tom?"

O ismi duymaktan nefret ediyorum.

Yüz ifademi bozmadan nazikçe ona doğru döndüm. "Profesör Dumbledore?" Yarım ay gözlüklerinin ardındaki göz bebeklerini parçalamak için her şeyimi verirdim. O bakışlara maruz kalmayı hiç sevmesem de, bu gün havamda değildim. Aksine, yolumu kestiği için kızgındım.

𝐓𝐡𝐞 𝐂𝐫𝐢𝐦𝐞𝐬|| 𝐓.𝐌.𝐑Where stories live. Discover now