0.5

2.2K 135 24
                                    

Nisa 19.Ayet: Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah´ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.

5.Cüz Nisa Suresi Hakkında;
Sûrenin tek ismi vardır, o da “kadınlar” mânasına gelen enNisâ’dır. Sûre adını muhtevasından almaktadır: Akrabalık bağında belirleyici rol oynayan ana rahmine atıfta bulunarak başlamış, kadın (ana rahmi) aracılığı ile birbirinin mirasçısı olan bazı yakınların miras hükümlerini düzenleyen bir âyetle son bulmuş, arada ise birçok âyet kadınlarla ilgili hükümler, açıklamalar ve değerlendirmeler getirmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in 114 sûresi içinde “er-ricâl” (erkekler) ismini taşıyan bir sûre bulunmadığı halde bu sûreyeen-Nisâ” (kadınlar) adı verilmiştir. Bu durum, kadınlar için bir onurlandırma, daha önce hep ikinci planda tutulmuş ve hakları verilmemiş kadınlarla ilgili –büyük ölçüde Medine döneminde gerçekleştirilen– inkılâbın bir sembolü ve işareti olarak da değerlendirilebilir.

Gülümseyerek karşısındaki kadını dinledi Begüm.

İnsanlar İslam'ın kadınlara değer vermediğini öne sürenlerle doluydu.

Bu çok acıklıydı çünkü insanoğlu aklının ermediği herşeye dil uzatıyordu.

Yaşadığımız bu acıklı ve vahim dönemde zaten kafası karışık olan insanları daha da bulandırıyorlardı.

Tabi insan, bu ya! Doğruluğunu araştırmadan tartıp ölçmeden birşeylere gözü kapalı inanmakta doktora yapmış insan!

Ah insanoğlu! sonunu bilsen yine de böyle gözü kapalı bir şeylere inanır mıydın!?

Biten sohbet ile Begüm ayağa kalktı.

Huzura ermişti sanki, eteğini düzeltip çantasını eline aldı.

Her pazar geldiği eve göz gezdirdi.

Kaç yıl olmuştu sahi, kaç yıldır bıkmadan usanmadan bu minnoş kadının her dediğini pür dikkat dinleyip huzura eriyordu.

"Selma teyze ben artık kalkıyorum siz devam edin" dedi sessizce kulağına eğilerek.

Kadınlar kahvelerini içerken Begüm diz çöktüğü yerden doğrulmaya hazırlanıyordu.

"Allah daim etsin yavrum Allah ömür verdiği kadar mutlu olursunuz inşAllah" Begüm gülümseyerek kadının elini öpüp alnına koydu.

Dışarı çıktığında hava soğuk gelmişti.

Yavaştan başlamıştı soğuklar zaten üzerindeki kazağına sarılıp yere bakarak yürümeye başladı.

Elleri buz tutmuştu yine, yaz kış demeden soğuyan ellerine anlam veremiyordu, doktor kansızlık ve vitaminsizlikten diyordu ilaçlarını alıyordu, ama hep böyleydi.

Artık eskisi gibi de takılmıyordu.

Yavaşça yürüyor ve etrafına kısa bakışlar atarak ilerliyordu.

Tanıdıkça AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin