6: ikiz draması

52 7 0
                                    

SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUNN

Jungkook eve gelince ona bugün olanları anlatmıştım ve benimle inanılmaz bir tartışmaya girmişti. Başta hata bendeydi, bu olanlar benim yüzümden oluyordu ama bu kez hiçbir şeyi bilerek yapmamıştım. Taehyung'a hayır diyemezdim çünkü her şeyi öğrenebilirdi, onunla küçük bir şansım varsa bile yok olurdu bu. Şu haldeyken bile hala bir gün belki beni sever diye düşünüyordum çünkü. Ama Jungkook sinirliydi, randevuya gitmek istemiyordu çünkü bu durumu Ryujin de yanlış anlayacaktı. Sahi, Ryujin'i de günlerdir görmemiştim.

"Lan sen imkansız aşkına kavuşamıyorsun diye ben de mi aynı duruma gireyim? İkiziz diye aşk hayatımız da mı aynı olacak?" Ben sandalyede oturmuş, başım yerde Jungkook'un azarlarını işitirken kapı tıklatıldı.

"Giriyorum?" Gelen Ryujin'di, Jungkook anında boğazıma yapıştı ve suratıma suratıma tısladı.

"Her şeyi anlatacaksın ona."

"O zaman sen de ona aşık olduğunu anlat." Daha da sinirlenmişti ama Ryujin çoktan içeri girmişti.

"Ne bu haliniz?" Jungkook'u itip üzerimi düzelttim. Bazen gerçekten sporcu bir kardeşe sahip olmak tehlikeli oluyor.

"Hiç. Neredesin sen, aradım bugün açmadın hiç. Yanına gelecektim." Ryujin, sanki konuşan Jungkook değilmiş gibi ona hiç bakmadı. Geçip pencerenin önüne oturdu ve bana döndü.

"Şu müzikal şeyi için bir şey sormaya geldim. Arkadaşımın erkek arkadaşı da katılmak istiyor ama biraz çekingen bir çocuk. Sana numarasını versem prova olunca falan çağırır mısın?" Ağzımı açamadan Jungkook da gelip yanına oturdu.

"Bana ver, ben çağırırım. Ben de rol alıyorum." Dibine dibine girdiği için Ryujin biraz itti onu. Haberi yoktu, Ryujin sinirlenirse asıl o zaman onunla uğraşamazdı.

"Tamam, olur. Yarın konuşurum onunla." Hala Jungkook'a bakmıyordu, bu duruma biraz gülecektim ama Jungkook'un az önceki saldırısını düşününce vazgeçtim.

"İyi tamam, sağ ol Googie. Gidiyorum ben."

"Nereye ya? Kal biraz daha. Niye konuşmuyorsun benimle?" Ryujin ayağa kalktığında bu kez gerçekten itti Jungkook'u, az kalsın kitaplık devrilecekti.

"Ailecek yemeğe çıkacakmışız. Görüşürüz." Odadan çıkarken el salladım peşinden ama Jungkook elimi alıp öyle bir sıktı ki acıdan bağıramadım bile.

"Bak şimdiden trip atmaya başladı bana. Geberteceğim seni, Googie. Ryujin! Bekle ya, bir şey diyeceğim!" Peşinden koşup çıkınca acıyan elimle baş başa kaldım. Ryujin'in bu hareketlerinin onu kıskandığı için olduğunu anlamayacak kadar salaktı maalesef. 

Şansı vardı, Ryujin'e hislerinden bahsetse kesinlikle reddedilmezdi. Ama korkuyordu, onu kaybetme ihtimali olduğu için duygularını hep içinde yaşayacağını söylüyordu. Ben hiç böyle düşünmemiştim çünkü ikisini de çok iyi tanıyordum, birbirlerine karşı boş olmadıklarını bilmeyen sadece ikisiydi. Ryujin'e bunu söylesem ölümüne inkar ederdi. Bir iki kere ağzını aramaya çalışmıştım ama beni tehdit etmişti resmen. O ancak çok önem verdiği meselelerde bu denli ciddileşirdi. İkisinde de bu inat ve fazla düşünme huyu olduğu sürece oldukları yerde saymaya devam edecek gibiydiler.

Hoş, benim de başıma ne geldiyse hiç düşünmediğim için gelmişti.

Yatağa uzanmış Jungkook'u randevu için nasıl ikna ederim onu düşünürken içeri girdi ve o da aynı benim gibi yattı.

"Fena bozuk atıyor bana." Derin bir nefes alıp verdim.

"Tamam, Ryujin'le konuşacağım. Ona eşcinsel olduğumu ve Taehyung'a aşık olduğumu söyleyeceğim, her şeyi de anlatacağım." Yattığı yerde dirseğine yaslanıp bana döndü.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 28 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

jeon's high school musicalWhere stories live. Discover now