"Aşık olduğunuzda panik yapmayın. Bir yerde oturun, derin nefes alın ve katilinizle tanışmanın tadını çıkarın."
*Evin içinde herkes kahvaltısını ediyordu annesi babası ikizi Doris konuşarak kahvaltı ederken Jimin yemeğiyle bakışarak yemeğini yiyordu.*
"Baba işte anlamıyorsun! Sadece yeni bir motor daha istiyorum!" *Doris Heycanlı bir şekilde elleriyle istediği motorun şeklini boyutunu anlatırken baba kaşları çatık şekilde tek varisi olarak gördüğü biricik oğlunu dinliyordu.*
"Bitti mi Doris?"
*Ardından elindeki çubukları tabağına koyup kollarını bağlayarak diğer oğluna baktı utanç kaynağı olarak gördüğü.* "Sana neden yeni bir motor almak istemiyorum biliyor musun oğlum?"
*dudaklarını yalayıp gözleriyle Jimini işaret etti.*
*Jimin babasının bakışlarını hissediyordu kafasını yemekten kaldırmadan zorlukla ağzına bir yemek daha atıp yavaşça çiğnemeye başladı.*
"Bak ona.. motor kazası yapıp onun gibi sakat mı kalmak istiyorsun? Bir ömür boyu."
"Benim tek miras hakkına sahip oğlumsun öyle tehlikeli şeylerden alamam sana daha fazla Doris bu konu burada kapanmıştır."
*Yüzünü buruşturarak Jiminden bakışlarını çekip sandalyesinden ayağa kalkarken anne kocasının elinden tuttu.*
"Peki ya.. Jimin? Onada miras bırakmak zorundasın Jiminde bizim oğlumuz biz öldüğümüzde sefillik çekmesini istemiyorum."
*Baba alaycı şekilde gülüp elini sertçe çekti.* "Tanrı bile sevmemiş onu ben neden onu düşüneyim? Eğer, sevseydi doğuştan gelen bir engeli olmazdı."
*Ardından kahvaltı masasından ayrılıp çalışma odasına geçti.*
*Doris keyifli keyifli yemeğini yerken gözlerini kardeşinden çekmeden gülümsedi.* "Üzülme yavru köpek." *eliyle onun turuncu saçlarını okşadı.*
*Annesi hep Jimini mutlu etmeye çalışırdı evin içinde oğlunun sadece saç boyatmaktan hoşlandığı bildiği için düzenli olarak saçlarını portakal rengine boyardı.*
*Jimin dolmuş olan gözlerini aldırmadan kafasını kaldırıp kardeşinin elini saçlarından iteledi.* "Dokunma annem yeni boyadı temiz saçlarım kirlensin istemiyorum."
"Ahhh! Annem sana bebek gibi bakıyor doğru ya." *kıkırdadı Doris.*
"Anne ben çıkıyorum arkadaşlarımla takılmaya." *oda kahvaltı masasından kalkıp üzerindeki yemek kırıntılarını eliyle iteleyip yerinden çekildi.*
"Param var babam daha bu sabah ben uyanmak üzereyken gelip baş ucuma para bıraktı."
*sandalyesine astığı siyah deri ceketini üzerine geçirirken kardeşine göz kırptı.* "Üzülme en azından diğer yavru köpeklerden farkın var onlar sokakta büyürken sen ise, başını soka bileceğin bir çatın var."
*Ardından oda bahçe kapısından evden çıkarken anne hemen sandalyesini oğluna yaklaştırıp ellerini kendi avcuna alıp gülümsedi.* "Beraber bahçede çikolata yiyerek müzik dinleyelim mi oğlum?"
*hayır ağlamayacaktı Jimin işte.. ağlamayacaktı ağlamayacaktı!*
*Annesine bakıp ellerini çekti.* "Artık yaz ayında değiliz anne kar yağıyor görmüyor musun? Sadece odama gidip dinlenmek istiyorum beni odama götürür müsün?"
