1. Bölüm

287 45 14
                                    

Yavaşça aralandı gözlerim. Aklımda hala o sesler , çığlık ve bağırışlar yankılanıyordu. Belki de haklıydı annem , dün orada olmasaydım bunların hiçbirine şahit olmayacaktım. Sahi... Annem ? Dün gece ona bağırmıştım ve yine gideceğini söylemişti. Gerçekten gitmiş olamazdı. Yine o asılsız söylemlerinden biri olduğunu umuyordum.

Hızlıca doğruldum yataktan. Oturma odası, yatak odası, mutfak derken hiçbir yerde bulamıyordum. Evet, bu sefer dediğini yapmıştı. Gerçekten gitmişti. Artık tamamen paramparçaydım. Beni seven herkes kalbimde derin bir yara bıkakıp gitmişti. Mutlu muydum ? Evet , taa ki annem gidene kadar. Çünkü bir tek o benim yüzümden gitmişti. Diğerleri zaten hiç yanımda olmamıştı.

Doğruydu, bir ilişki yanlış iliklenen gömlek dügmelerine benzerdi. Sonuna gelmeden başından beri yanlış yaptığını anlayamıyordun. Benim ilişkilerim hep bu şekilde sonuçlanmıştı. Dayanamıyordum, katlanamıyordum ve kendimi loş Beylikdüzü sokaklarına attım.

Küçükken günlerimi hatta bazen de gecelerimi geçirdiğim bu parkta buldum kendimi. Herkesin bir derdi, sıkıntısı ve gülümseyişi vardı. Teyzem bize geldiğinde ağlayarak koşardım buraya. Çocuk aklım , annem anlardı sanardım evi terkedince. Ama anlamıyordu. Taa ki o Salı gecesine kadar... 22 Mart 2007 , hayatımın en uzun ve berbat gecesi. O zamanlar Mete bağlamıştı beni hayata. Ve yine çocuk aklım, herşeyimi anlatırdım ona...

Üşüyordum ve korkuyordum da. Annem olmazsa bunun hep devam edeceğini düşündüm. 21 yaşında bir genç kız olmam mı? Umrumda bile değildi. Annemin yanında ben hala 13 yaşındaki o çocuktum. O geceden sonra hayat durmuştu, vakit ilerliyordu ama ben hala orada kalmıştım.

Eve dönmeli miydim ? Belki de annem geri dönecekti. Burada böylece oturamazdım. Bu parkı artık sessizlik ve çaresizliklerime şahit bırakmayacaktım. Kalktım ve koşar adımlarla eve gittim. Saçlarım önüme dökülüyordu. Normalde buna sinir olurdum ama şuan umrumda bile değildi. Bekledim... Yarım saat , bir saat derken zaman git gide akıyordu. Annemi düşündüm, çok acı çekiyor olmalıydı. Belli ki geçen 8 yıl onun da içine işlemişti.

Düşüncelerime kaybolmuşken zilin sesini duydum. Gözyaşlarım kendiliğinden akıverdi. Kimbilir, belki de bu sefer bir istediğim olacaktı. Hayat bana arkasını dönmeyecekti. Babasızlıktan sonra bir de annesizliği yaşatmayacaktı. Acıyacaktı...

Koşar adımlarla kapıyı açtım.
"Vops. Ağlayan bir Derin. Ne sıradışı ama..."

Normalde Mete'nin bu ukala ses tonuna sinir olmam gerekirdi. Fakat şuan ilgiye aç hissediyordum. Bir istisna olabilirdi. Eh, birazda hayal kırıklığım vardı.
"Ne istiyorsun?"

"Ben değilde sen belki istersin diye...''

"Uzatma Mete çabuk söyle, işlerim var."

Önce kaşlarını çattı, sonra o çapkın bakışından attı. 'XS' bakışım diye adlandırırdı. Sinir bozucuydu ama hoşuma gidiyordu. Kapıyı üzerime doğru itti ve etrafa bakındı. "Kimse yok gibi görünüyor. Artık burada mı kalsam"deyip göz kırptı.

Bekle... Mete birşeyler mi biliyordu? "Ne demeye çalışıyorsun?"

"Artık seninle kalacağım dedim, çok mu ?"

"S... Sen biliyorsun de-"

"Şşş. Bu konuşma fazla uzadı. Ne yapmak istersin?"

Evet, Mete biliyordu. Annem gitmeden uğramış olabilirdi. Ama neden Mete'ydi ? Hala sevdiğimi düşünüyordu. Kimbilir... "Seninle zaman geçirmeyi bırakalı uzun zaman oldu."

"Orası öyle olabilir ama kim olursa olsun yalnız başına kalan bir kızın yanına gitmeyecek kadar olgun değilim, henüz. XS"

"Hadi ama Mete. Bende sana kollarımı açacak değilim ya."

Başta yeniden dalga geçecek sanıyordum ama bakışları öyle durmuyordu. Adeta içine akıtıyordu beni. Gözlerinin dolmasıyla kollarını bana sarması bir oldu. Hiçbir şey söylememe izin vermeden. " Bak Derin, ben daha fazla bu pişmanlıkla yaşamak istemiyorum. Annen artık dönmeyecek. Ona zaman vermen gerekiyor. Belki kendine yediremiyorsun, haketmediğini düşünüp hıçkırıklarla ağlamak istiyorsun. Ama benim istediğim bunu artık yalnız başına veya yorgan altlarında değil, kollarımda yapman. Hiçbirşeyi içine atmaman, mutlu olman. Sencede artık bunu haketmiyor musun ?"

Kelimeler boğazıma dügümlendi. Bırak Mete 'ye cevap vermeyi, gözlerine bile bakamıyordum. Annem gerçekten gitmiş miydi? Bunu dile getirene kadar içimde azıcık da olsa bir ümit besliyordum. Şimdi her şey paramparçaydı.

Kollarını çektim. "O... O gerçekten gitti."


Umarım ilginizi çekmiştir. İlk kitabım olacak . Yorum ve oylarınızı bekliyorum √ Beni destekleyen arkadaşım @SelinGokcayE sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. ^_^

KarekökWhere stories live. Discover now