distance, timing, breakdown

1K 138 107
                                    

Ayrılığın ilk üç aşamasını başarıyla atlatmıştım ama şimdi yerine ölümü tercih edebileceğim kısımdaydım: Depresyon.

Kendimi derslere kaptırmış olmam iyiydi. Okul birincisiydim, mükemmel geçmeyen tek sınavım yoktu, hastanede gözde asistandım. Ama şu siktiğimin evine girdiğim anda bütün sıfatlarım dışarıda kalıyor ve Zayn'in eski sevgilisiyle baş başa kalıyordum.

En başta gittiğini kabul etmek istememiştim, sonra gittiği için öfke duymuştum. Daha sonra ise belki de yeterince yanında olamadığımı düşünüp salak gibi kendimi suçlamıştım. Şu an durumun daha beterdi. Çünkü beş aydır karmaşık duyguların etkisinde olduğum için fark edemediğim bir gerçek vardı. Zayn artık yoktu.

Benim için bardağı taşıran aydınlanmayı birkaç hafta önce yaşamıştım. Yoğun duygular içinde yüzerken biraz da olsa beslediğim umut gözümü kör etmişti. Gerçeğin suratıma tokat gibi çarpması tam olarak beş ayımı aldı.

Galerimde gezinirken olmuştu her şey. Belime sarıldığı bir fotoğraf... Açtığım anda kalbim sıkışmıştı ve aynı anda çok fazla şey hissetmiştim, o kadar ki ölmek üzere olduğumu bile düşündüm. Fotoğrafı gördüğüm anda o an hissettiklerimi hatırlamıştım. Kollarını belime ne kadar sıkı sardığını hissetmiştim vücudumda tekrar, nefesimi kesen dokunuşunu da. Yine nefesim kesilmişti ama bu sefer dokunmadığı içindi.

O an fark etmiştim her şeyi. Bir daha asla kollarının arasında olamayacaktım. Beni öpmeyecekti. Bana dokunmayacaktı. Bütün umudum o an tükenmişti. Şimdi her günü onun için ağlayarak geçiriyordum. Benden her şeyi çalmış gibiydi. Kendini çalmıştı en başta.

Bunca zaman geri döndüğünde ona nasıl kızacağımı düşünmüştüm. Geri döneceğinden emin olduğum için öfke doluydum sadece. Gelmeyeceğini fark etmek bende bazı duyguların uyanmasına neden oldu... Onu hala geri istemek gibi.

Artık düzenli olarak yaşadığımız ve Alex'in alıştığı duygu patlamalarımdan birini yaşamak üzereymiş gibi hissettiğim için odamdan çıktım ve yavaşça onun odasına ilerledim. Zaten aralık olan kapıyı tıklatıp direkt açtığımda yatakta uyukluyordu. Belki ağlamayacaktım normalde ama sonra televizyondan gelen sesle oraya baktım. UFC izliyordu.

Ağlamamayı denesem de hıçkırığım Alex'i uyandırmıştı.

"Mimi- Hasiktir." Neden ağladığımı fark edip anında televizyonu kapattı ve doğrulup yatağa vurdu. "Gel buraya."

Yanına gittiğim an beni sıkıca sardı ve saçlarımı okşadı.

"İyi misin?"

"Her şey üst üste geliyor Alex."

Her şeyden kastımın ne olduğunu biliyordu. Okuldan birkaç kişi aynı teklifi almıştık, aldığım anda Alex'i aramıştım. Özel staj tarzı bir etkinlikti, birinci olarak gitmem gerekiyordu ve benim yerime gidecek herhangi bir öğrenci aldığı puanla birinciliğimi rahatlıkla kapabilirdi. Alex telefondayken öğrenmiştim ücreti. Üzülmemiş gibi yapsam da Alex nasıl hissettiğimi saniyesinde anlamıştı. Birincilikti sonuçta, hem elimde başka ne kalmıştı ki?

"Halledeceğiz Mimi."

"Hiçbir bok halledemeyeceğim. Sadece okulum kalmıştı elimde, tek başarım da gidiyor."

"Şş," Saçlarımı öptü. "Ödeme için kaç ay var?"

"İki."

"Ailene söylemek istemediğini biliyorum ama yardımcı olacaklarına eminim. Ben zaten çalışıyorum, sen de iki aylığına bir işe girersin. Halledilmeyecek bir şey yok."

TKO🥊malikWhere stories live. Discover now