19

803 43 8
                                    

Ara için çok özür xd

***

"Kıpırdanma Maddie."

Sirius başımda durmuş alnıma bez koyuyordu. Draco'ya çok sinirli olduğumdan gücüme zar zor hakim olmuştum. Ve tahmin edeceğiniz üzere kullanmak kadar hakim olmak da beni çok yoruyordu. Dolayısıyla bayılmıştım. Şimdi de Sirius başımdaydı. Draco kadar ona da sinirliydim.

"Ayağa kalkma. Biraz dinlen." Dedi ve su dolu kapla birlikte odadan çıktı. İçerideki sesler az da olsa duyuluyordu.

"Kaşığı uzat" Dedi Draco.

"Tam bir aptalsın." Dedi Harry. Anlaşılan beni duymuşlardı.

"Kes be Potter. Beni ölümyiyen yapacaklardı diyorum! Ailemi bırakıp geldim. Bütün sene savaştığım tarafa mı geçseydim?"

"Hayır ondan bahsetmiyorum. Salak neyden bahsettiğimi biliyorsun."

"Söyleyemezdim. Onca şeyden sonra utanmadan ondan yardım isteyemezdim. Ayrıca buna müsaade etmeyeceğini ikimiz de biliyoruz."

"Seni öldürtecek kadar aptal değil!"

"Evet ama kendini feda edecek kadar aptal!"

Draco'nun bağırdığını fark edip sustuğunu düşündüm. Çok geçmeden odamın kapısı çalmaya başladı.

"Sıcak bir şeyler getirdim. Vücudunun enerjiye ihtiyacı var." Dedi Draco.

O çok farklı görünüyordu. Beyaza kaçan ama bariz sarı saçlarının yerini ay beyazı renginde saçlar almıştı. Teni öncekinin aksine oldukça solgun görünüyordu. Ve ateşimi kontrol ederken tıpkı ona vururken hissettiğim gibi buz gibi bir ten hissetmiştim. O olgun gözüküyordu.

"Ne çorbası o?"

"Mantar. Molly yapmış."

Normalde yemek ayırt etmezdim ama mantardan nefret ediyordum.

"Mantar yemiyorum ki-"

"Biliyorum mantarlarını ayırdım. Aroması gitsin diye tavuk suyuyla tekrar kaynattım. "

Yanımdaki masaya bıraktı. Doğrulabilmem için elini uzattı. Elini tuttum ve kendimi yavaşça düzelttim.

"Çok soğuksun." Dedim.

"Kan değerim düşmüş. Yani Slughorn öyle dedi."

Hiçbir şey konuşmadan yemeğimi yedirdi. Ona kızgın olduğumu çok iyi biliyordu. Ne var ki o da bana kızgındı. En son güzel ayrılmış sayılmazdık. Tabii benim aptal duygusallığın yüzündendi o da.

Akşamüzeri olduğundan uyuyakaldım ve sabah uyandığımda neredeyse öğlen olmuştu. Kendimi artık iyi hissediyordum bu yüzden ayağa kalkıp aşağı indim. Herkesin yüzünde gergin bir ifade vardı ve kimse tek kelime etmeden kahvaltı masasını topluyordu.

"Seninkini ayırmıştım." Dedi Hermione. Kahvaltı tabağını eline aldı ve beni diğer eliyle kolunun altına alıp çıktığım odaya geri geçirdi.

"İçimden Sirius'u boğmak geliyor-" diyemeden içeri Harry girdi ve sinirle karşımdaki sandalyeye kuruldu.

"Benim de." Dedi sinirle.

"Yemin ederim bu kahramanlık oyunları bir gün onu öldürecek." Dedim.

"Sakin olun. Biz bir arada kalamazsak bu oyunu kazanamayız. Sinirinizi sonraya saklayın." Dedi Hermione tabağı kucağıma koyarken.

SILENCE / DRACO MALFOY Where stories live. Discover now