Dudak Dansı

1.BÖLÜM♧

♡Arkadaşlar hikayenin ana kahramanları yukarıdaki medyada yer almaktadır. Üzerine tıklayarak resmi büyütüp daha ayrıntılı bakabilirsiniz. Resimde yer alan kişilerin gerçek adları 'Nick BATEMAN' ve 'Kate GRIGORIEVA' dır. Keyifli okumalar...

Hayatta hiç birine sonuna kadar güvenip size yalan söyleyen biri oldu mu? Ya da yarı yolda bırakanlar, aldatanlar, terk edenler... Ah! Hepsinin canı cehenneme! Ya da cennete. Çünkü bana yapılan şeyin yanında bunlar ufak ve gülümseyen yeni açmış bir çiçek gibi kalır. Her şeyi geçtim ama en kötüsü de ağlamak gelsede içinden, ağlayamamaktır. Bu arada ben Carla Benson ve bu da benim saflığın, nasıl kirli bir sırla örtbas edildiğini gösteren hikayem.

(California...)

"Carla!"

Annemin alt kattan bana seslenişiyle uyandım. Gözlerimi kendime gelmem için yumuşak bir şekilde ovuşturdum ve yatağa doğruldum. Çıplak ayaklarımı, odamdaki sıcak, grimsi parkeye koydum. Kendime gelebilmem için gözlerimi bir kaç defa hızlı bir şekilde kırpıştırarak ayağa kalktım.

"Carla! Tatlım uyandın mı?"

Uykulu ve yumuşak sesimle "Evet anne!" diyerek yanıtladım. Üzerimde olan bordo renginde pijamalarımla odamın köşesinde olan lavoboya doğru yürüdüm. Suratımı çaresizce buruşturup aynaya baktım. Fazla uykudan koyu gri gözlerimin altında olan çapaklar ve sol yüzümün ortasına yapışmış kipriğimi temizlemek için yüzümü yıkadım. Diş fırçamı alıp daha önce sağlık öğretmenimizin bize anlattığı diş nasıl fırçalanır? tekniğine göre dişlerimi fırçaladım ve suyla gargara yaparak temizledim. Dağınık, açık sarı, dalgalı saçlarımı tokamın kıskacından ayırarak omuzlarımın biraz altına salınmasına izin verdim.

"Carla! Tatlım benimle dalga mı geçiyorsun?"

Aynanın karşısında çok oyalandığımı annemin yardımıyla ögrendim.

"Üzgünüm anne! Duş alacağım 15 dakikaya geliyorum!"

Annemin bana ses vermemesine karşılık, hızlı ve aceleci olmam gerektiğini düşündüm. Çünkü bu gün ben dahil annem ve Bob için büyük bir gündü. Bir hafta önce New Orlens Üniversitesi için başvuru yaptık ve dün kabul edildiğimi göstermek için yazılı bir kağıt geldi. Sonunda üniversiteli oluyorum duygusuyla birlikte orada büyükannemle birlikte kalacağımı öğrenince mutluluğuma mutluluk kattım. Büyükannem de annem gibi dul fakat başka biriyle evli değil. Kendini geçindirecek kadar maddi durumu iyi olan tatlı mı tatlı hoş bir kadındır.

Üzerimdeki bordo pijamalardardan kurtularak duş almak için kabine girdim. Hızlıca kumral saçımı şampuanlayıp vücudumu sabunladım. Duştan çıkınca nemli vücuduma açık kahve havlumu göğüs hizasından vücuduma sararak kurulandım.

Üzerime dirseğimin hizasında bej rengi, ince, salaş bir kazak; altıma, dar paça lacivert bir jean giyip aceleci bir şekilde dünden hazırladığım bavulumu ve yanıma alacağım önemli eşyalarımı odamın kapısının önüne koydum. Odama ve odamın eşyalarına son bir kez derin bir iç geçirerek baktım. Odamı özleyeceğim ama eşyalarımı annemin bana sonradan kargo yardımıyla göndereceği için o kadar özleme gereksinimi duymadım. Bavulumu ve yanıma aldığım eşyaları odamın dışına bırakarak kapıyı kapattım.

Eşyalarla birlikte merdivenlerden aşağı indim ve annemin kahvaltı hazırlamakla meşgul olduğunu gördüm. Annemin adı Jessa, orta boylu, sarışın ve tatlı bir bayan. Üvey babam Bob, kahvaltı masasına oturmuş, elindeki gazetesiyle bir şeyler söyleniyordu. Evet, kendi öz babam ben yedi yaşındayken trafik kazası geçirip bu kötülüklerle dolu hayatına son verdi. Dokuz yaşındaki bazen iki yavru köpek gibi anlaşıp, bazen de iki inatçı keçi gibi anlaşamadığım kardeşim Peter ise babamın oturduğu yemek masasının sandalyesinin yanında tuhaf arabalarıyla kendince söylenerek oynuyordu.