ağzından çıkana dikkat et ❗❗

0 0 0
                                    

Kullandığınız her sözcükle bir anlaşma imzalarsınız.
Hem kendinizle
hem karşınızdaki ile..
Hemde tüm evrenle!
Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa;
bugün ne konuştuğuna baksın.
Olasıdır ki bugün en çok konuştuğunuz şey yarının deneyimi olacak.

Olmasını istemediğiniz şeyleri dualarınızda dileklerinizde de anmayın.
İstemediğiniz şeyleri sıralamayın.
Sadece OLMASINI İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin.
"Ben hasta olmak istemiyorum "yerine,
Ben sağlıklıyım.
"Yaşlanmak istemiyorum" yerine
Her daim genç kalıyorum..
Yaşlanmak istemiyorum diyen insanların oradaki odağı yaşlanmaktır mesela..
Ve sonucunda yaşlanmak kaçınılmazdır.
Öyle ki beyin negatifi algılamaz
Söylenen her sözü gerçek kabul eder.
Mesela siz "Unutma" dediğinizde onu unut olarak alır.
Onun yerine *"Aklında tut"* demek daha doğrudur.
Birisine Panik yapma dediğinizde daha fazla panik olacaktır.
Bunun yerine  sakin ol  demek daha uygundur.
Bu yüzden ne yapmak istemediğimizi değil,
Ne istiyorsak onu söylemeliyiz!
Birisi size eğer sizi gördüğünde
hasta gibi görünüyorsun dediğinde,
eğer siz buna inanır
ve onaylarsanız
bu anlaşmayı imzalamış olursunuz
ve çok fazla sürmeden hasta olabiliesiniz❗

Hastalık demişken bazı insanlar var hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkan...
şekerim var!
tansiyonum var!
BENİM..!!
"Benim" diyerek siz bu kadar sahip çıkarsanız
o hastalık da sizi hayatta bırakmaz!
*Çünkü"Ben" diye başlayan her cümleyi bilinçaltı sahiplenir ve emir kabul eder.*
Bazen de kişi burada kurbanı oynamayı seçer.
Hatta bazen bundan hoşlanır bile..
Çünkü o hastadır
ve çevresinden daha önce görmediği ilgiyi görüyordur.
*Farkındalığı olan kişi ise o noktada bedeninin kendine verdiği mesaja bakar.
Ve şu soruyu sorar *"Bilmem gereken şey ne?
Hayatımda neyi değiştirmem gerekiyor?
"Neden ben?" değil..
Nerede hata yaptım
Ve bu hastalıkla bedenim beni uyarıyor? demeliyiz.
Büyüklerin çok söylediği bir söz vardır.
Bir şeyi kırk kere söylersen olur.
Hiç düşündünüz mü neden acaba?
Çünkü dil neyi çok söylerse;
bilinçaltı onu gerçek kabul eder,
beyin onu gerçekleştirmek için harekete geçer.
OLUMLU KONUŞMAK ve DÜŞÜNMEK işte bu yüzden çok önemlidir.

"Olumlu kelimelere odaklanarak ve bunları yansıtarak genel sağlığınızı iyileştirebilir ve beynimizin işlevselliğini artırabiliriz.
Enerjinizi hangi kelimeler üzerine odaklıyorsunuz?
Eğer hayatınızın istediğiniz kadar güzel olmadığını fark ettiyseniz,
Olumsuz kelimeleri ne sıklıkta kullandığınızı not etmek için bir defter tutun.
Gerçekten daha iyi bir hayatın ne kadar kolay ulaşılabileceğini gördüğünüzde şaşıracaksınız.
Kelimelerinizi değiştirin, hayatınız değişsin..
Sözlerinizle birlikte davranışlarınızda değiştiğinde siz değişmeye başlarsınız.
Siz değiştikçe yaşamınızda değişir.
Bir bakarsınız ki yaşamınız söyledikleriniz, düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş..
Bu yüzden olmasını istediğiniz şey neyse ona odaklanın  olmamasını istediğinize değil..!
Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün..
- Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.
- Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!
Sadece iki kelime AMA ve OLSA BİLE kelimeleri
(BUNUNLA İLGİLİ  yayinlanan postlarima bakınız, Zafer Gürbüz)
cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi? İlkinde olumsuz bir duygu durumu ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu.

Bir kimse,
Çayını içerken, kaşığını bardağın içinde dolaştırırken çıkan ses, uzaydaki bütün zerrelerden duyulur.
Yani evrene Dünya'nın herhangi bir yerinden dokunabilirsiniz! Zira örümcek ağına herhangi bi yerden dokunmak bütününü titrestirir!
Her şey ne kadar birbiriyle ilgili.
Bazı kimseler der ki, evimde kapım kilitli, perdelerim örtülüyken ben yapayalnızım. Kimseler yok.
İstediğimi yapabilirim.
Kimin ne haberi olacak.
Bugünkü modern bilime ne kadar aykırı bir düşünce.
Mesele hiç de o kimsenin sandığı gibi değil.
Hepimiz, her an,
Aklın alamayacağı bir gözetim, denetim içindeyiz.
Biz sâde düşüncelerimizden değil,
Duygularımızdan da, bütün evrene karşı sorumluyuz.
İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor,
Yeryüzündeki
Bütün insanları,
hayvanları,
nebadâtı,
eşyayı içine alan
dua,
güzel dilekler,
dalga dalga bütün zerrelere,
Iyinin, güzelin,
Temiz, asil ve yüce olanın ışınlarını yayıyor.
Ne olur kalbimizi, kafamızı
Hep sevgiyle, saygı ile,
Edep ile, incelikle,
Güzel duygularla doldursak."
Hz. ŞEMS der ki …
Eğer hala KIZIYORSAN,
kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir.
Eğer hala KIRILIYORSAN,
gönül evinin tuğlaları pekişmemiş demektir.
Eğer hala KINIYORSAN,
af makamına ulaşmamışsın (öfke ve kin seni cayır cayır yakıyor) demektir.
Eğer hala Allah için sevmiyor ve sevginde ayırım yapıyorsan,*
hala vesveseye kapılıyor, içindeki sevginin yoğunlaşmasına engel oluyorsun demektir.
Eğer hala ”BEN” demekten vazgeçmiyorsan,*
Dizginlerin hala nefsinin elinde*
Ve sen bu esarete boyun eğiyorsun demektir.*
Eğer hala musibetlere yana yana üzülüyorsan, gerçeği bilmiyorsun demektir.*
Eğer hala şikayet ediyorsan, HAKİKATİ göremiyorsun demektir.
Hakikat der ki,
*"Ne sen varsın, nede ben var olan yalnızca
                      O

HAYATIN DİLİ, YOLCULUKWhere stories live. Discover now