6

80 15 0
                                    

6 | rüzgar

''üşüdüm.'' diye mırıldandı venti. sesi gittikçe kayboluyordu. mevsim geçişinden mi bilmiyorum. dışarı çıkmıştık çünkü kış geldiğinden artık salıncağa binemeyeceğini biliyordu. salıncağın önünde durup öylece izliyorduk.

üstümdeki kabanı çıkarıp üstüne sardım. üşütmesini istemiyordum çünkü. yeterince şeyle uğraşıyordu zaten bir de grip belirtileriyle iyice kötüleşmesini istemiyordum. yeme problemleri olduğu için de bağışıklığı düşüktü. doğru düzgün beslenmiyordu, bir deri bir kemik kalmıştı. onu öyle görmek içimi acıtıyordu.

salıncağı izledik bir süre. "içeri geçelim, venti. üşütebilirsin." yüzünde kocaman gülümsemeyle bana döndü. zayıf çelimsiz kollarını açıp bana adım atmış, beceriksizce sarılmıştı bana.

tanrı biliyor, nasıl acınası olduğumu. çünkü onu hem kurtarmak istiyorum hem de artık kendi acısına son vermesine izin vermek istiyorum. bu dünya onun için çok fazla.

kollarımı sanki biraz daha sarsam kırılacakmış gibi ona sardım dikkatle. nerede olursan ol, kafandaki seslerin seni yıpratmayacağı bir yerde ol venti. çünkü bağlanma demene rağmen, ben aptallık yaptım.

salıncak | xiaovenWhere stories live. Discover now