BAK YÜREĞİME

7 0 0
                                    

Bab
Hatırladın mı birlikte tişört satmaya gitmiştik
Şimdi avazim çıktığı kadar susarim
Simdi olsa tişört diye bağırırım
Bir pazar hatırası anlatayim =
simit alırdın Kayseri pazarından, hah iste onun tadı hala damağımda
Cok daha iyilerini yedim bizzat Ankara'da hatta, kendim yaptım aşçılıkyaptığım islermeler de, ama hiçbiri Kayseri sokağının ki kadar lezzetli değildi!
Birak hocanin yakasını, Mutlu yaşlar babacığım, ömründe herşey sağlıcakla ve gönlünce olsun
Karasenir'de, Erciyes'in tüf taşı bahçe duvarlarından, Karasu'yun götürdüğü tümülüslere dogru, pek gezdiğimi hatırlarım ...
Bir kez beni köye bırakmıştınız ilkokuldan önceydi Recep dedem bana Alman'ca balığın fish olduğunu öğretmişti, vana jilet al kendine de şeker al derdi..
Sonra bir kez de abimle ikimizi köyde bırakmıştınız, üzerimde sevimli hayalet Casper in tişörtü vardı Yıldırım Beyazıt'te bir çerçici den abimle ikimize almıştın,
Hatta iki çeşit tişört vardı biri Casper, digeri ise kopek Değerli figürü olan, abim de bende Casper i beğenmiştik..
ha işte köyde hep o tişörtle dolaştım, Fadime teyzemde çıkar artik onu derdi cikarmazdim!
En son dediki
_ Bah cikarmazsan yaharım tişortunu dedi!
İnanmamıştım ama ertesi gun dediğini yaptı
Çıkarıp kömbe sobasına yeşil kespır ı attı :(
Yani, köyde tek kaldığımda da, abimle kaldığımda da sizi özlerdim...

Sen yurt disindaykende....

özlem dolu bir çocukluk geçirirdim, aklıma geldiğinde de, bunu annemle paylaşırdım!
İnsanların önemli birçoğu annesi tarafından yetistirilmistir.
Zira, işte olan baba çocuklara az zaman ayiracagindan, ister istermez çocukta annesi nasil isterse o sekilde büyüyecektir.
Günümüzde etrafta gördüğümüz her statüde insanlar birer annenin eseri...
Ama bizde ise bu üstte yazdığım gibi pek olamadı!
Sen yokken annem bizimle ilgilenemezdi:(
Sabah erkenden bir kalkardı akşam yemeğinden sonra anca yanına oturabilirdik, yada o çalışırken bizde ahırda, tandır da; tarla da... yanında olursak, işsel sohbet edilirdi çocukluktan uzak..

Seni sorardım anneme!

Derdiki
_ "Dünya düz olsaydı uzaktaki sürahiyi, bardağı görürdük"...

-Babamı da görürmüydük anne?

_Görürdük, o zaman daha az özlerdik!

-Şimdi nerde anne!?

Diyincee!
Annem bir iç çekeer
Ve sessiz bir çığlıkla avazı çıktığı kadar susardı,
Ardından kısık bir sesle
şöyle söylerdi = "Bi geleydi"
Derdi :/

Çocukken arabesk şarkılar çalardı teyiplerde, koydeki evin salonundayim birseyler caliyor, sarki aynen şöyle idi,
"Ya olduğun gibi görün ya, göründüğün gibi ol,
Özün sözüne uymuyor!"

O esnada
annem
_Ne güzel diy!
Dedi
ben de geri aldım şarkıyı,
_begendinmi anne şarkıyı
dedim,
_yok şarkıyı demedim sözü çok guzel
dedi...
Sonra annem yokken o şarkıyı cevirip tekrar tekrar dinledigimi hatırladım
Kayseri'deyken anem bana sen cok kuvvetli, iyi yerlere geleceksin, şu lambayi altında sandalye olmadan değiştirebilecek, hoparlörler den adın anons edilcek derdi

hep...
Kuantum alanında binlerce olasiliktan en yüce ve asil olanrını canlandırdığına dönemin Newton"u bile

farkındalıklı degildi fakat, yüce insan formuna vurgu yaptığını herkes cok gec anladi! Einstein'de Bende...

Babacığım, sen olmadığın zamanlarda da biz hep seni bir yanımızdan eksik etmezdik...

Yani güzel babam,
Selam ettiğin kişiler olursa mektubunun o kısmını ilgili kisiye de, sözlü yada görsel okurduk!
Neden çünkü halini hatırını sormuşsun,
İsviçre'den yazdığın mektupların içine frank koyardin Kozaklı da sarraflara bozdurup pazara giderdik, yine bir Salı pazarı günüydü
beraber, ilçede kisa bir dolaşmadan sonra otobüsü beklerken ben belediyenin o tarafa az gezmeye gidince ne göreyim döner yapıyorlar! Koşarak geldim söyledim,
_Anaa!
_Bi, demire et dahmışlar bişiyo!
alah mı!?
Anamın hüzünlü bakışlarına çoğu kez anlam veremezdim!
Zira elinde bi yol parasi kalmis kalmamış yok diyor ama ben yoku bilmiyorum:( en son bi bakalım diye gittik,
Adam yarimdan daha az bir firin ekmegine doner uzerinede kuru sogan koydurdun, aman Allahm ömrümde yedigim en lezzetli yemek, hani der ya yılmaz üstad
"Çok daha iyilerini yedim bizzat Urfa'da hatta,

Ama hiç birinde o kadar aç oturmadım sofraya"

yani o kaldırım taşının kuruluğun da, hiç bir an
oyle ac ve iştahlı olmadim!!

Farkındamısın baba, sen çocukluk anılarından bize pek az bahsettin!
Bi ara oturalım Karasu'yun kucağında coşkun akan duygularından bahset ,
Bitirmeden bir şiirle cumlelerimi pekiştirmek isterim, guzel siir yorum.

zulüm ejderha olsa da
telli duvaklı yurdumda
bir oğul büyütmelisin
kavgada yiğit olmalı

gün gelip yol kenarında
kızıl gül açmış alnında
bulursan yıkılmayasın
gözyaşında hınç olmalı

düşen birdir bilmelisin
bin oğlun var sevmelisin
yarın bizim yılmayasın
yüreğinde güç olmalı

yarin yanağından gayrı
paylaşmak için herşeyi
söylediğimiz türkülerde
senin de sesin olmalı...

Mutluluk, sağlık, umut ve neşe her dem seninle olsun,
Yoldaşım,
Güzel babam,
Sınıfın renkleriyle kucaklarim,
Mayıs'ın masumiyeti ve guzel renkleriyle,
Proleteryanın heyecanı ve azmiyle selamlarım,
Güneşli, güzel günlere olan inancını hiç yitirmeyen naif yüreğinden öpüyorum ,
Genclik, gelecek..

Annemin ve senin doğum gününüzü kutlarım,
Herşey güzel gönlünüzden geçirdiğiniz gibi olsun...

BABAMAWhere stories live. Discover now