Albay, changchan

🐥🐥

ukechan!:))

Chan Changbin'e aç ve arzu dolu olduğu bir gündeyken, nöbetçi Jongho'yu aramış ve Changbin'in acilen odasına gelmesi gerektiğini emretmişti.

Nöbetçi asker, Changbin'in acele ederek Chan'ın odasına gitmesini söyleyince hızlı adımlarla ilerlemişti odaya.

Tıklattıktan sonra "Albayım." demiş ve içeri gitmişti.

Changbin "gel." emrini duymadan giren tek kişiydi.

Girdi fakat karşılaştığı görüntü mecazi anlamda yenilir yutulur türden olmayan, gerçek anlamda ise tam yenilir yutulur türdendi.

Çünkü Chan askeri üniformasının gömleği açıkken kaslarını sergiliyordu resmen. Boğazına sardığı zincirler göğsünün altından geçiyordu. Dahasıysa sandalyesinde otururken sıyırdığı pantolonu kalın baldırlarını açıkta bırakmıştı. Boxerinden belli olan erekte olmuş büllüğü de işin cabasıydı.

Changbin için lezzetli bir görüntüydü. İzlerken dudaklarını yaladı. Kendine gelemiyordu. Ayrıca Changbin'i neden çağırdığı da belli olmuştu.

Changbin, Chan'ın masasının önünde durup açık baldırlara keskin bakış atmış, masanın kenarlarından tutarken de sevgilisine doğru eğilmişti. Alaycı gülüşünü sunarken konuştu.

"Albayım kendinize gelin, askeriye böyle şeyler için uygun değildir." demişti dudaklarını yalarken.

Chan döner koltuğa iyice yerleşmişken derin titreyişini Changbin'e sundu. İçinde gezen tıkaçlar onu mahvediyordu şuan.

"Uygun olup olmaması umrumda değil şuan. Changbin-ah içimdeki tıkaçlarla yetinemiyorum. Yardım edemez misin?"

Changbin tıkaç olayını bilmediği için ağzı açık kalmıştı. Bir de üstüne iş yerindeyken resmi konuşmayı bırakmıştı Chan.

Ve Chan'ın içinde akan tıkaç düşüncesi Changbin'i ürpermişti. Onlar genelde vanilya yaparlardı hatta meşguliyetlerinden fırsat bile bulamazlardı.

Chan yandaki ellerini alıp boxerin üstünden kendi penisine dokundu. Başını geriye atıp inledikten sonra kalçarını kaldırıp ıslanmış boxeri indirdi. Aynı anda yükselen penis içindeki tıkaçın etkisiyle sızdırmıştı.

"Hadi Binnie! Halimi görmüyor musun? Lütfen. Sadece penisim sızdırmıyor, deliğim de seni beklerken sızdırıyor. Kendini benden mahrum mu bırakacaksın?"

Changbin ellerini koyduğu masadan kalkıp ensesini kaşıdı. Askeriyede seks yapma fikri ne kadar merak uyandırıcı ve cazip olsa da askerlerin duyması ve 'iki gay sevişti' dedikodusunun çıkması olasıydı.

"Saçmalamayın albayım. Biz burada sevişirsek duymayan kalmaz."

"Sen beni sertçe becerirken sunduğum inlemelerimin yüksek olduğunu mu söylüyorsun?"

Öyleydi. Notamsı inlemelerini çok iyi kullanırdı Chan. Changbin etkilenmişti fakat belli etmek istemiyordu. Burada sevişmeleri gerçekten dedikodulara neden olabilirdi.

Chan elini penisinin içindeki tıkaça götürdü. Parmaklarını birleştirip çekti içinden. Sıvılarının olduğu tıkaçı masaya koydu. Tıkaç Chan'ın sıvılarıyla ortaya çıkmıştı. Kızaran penis ucunu okşayıp eliyle kendi penisini sıktı. Resmen Changbin'in ayarlarıyla oynuyordu, sınırlarını zorluyordu.

"Siktir, albayım napıyorsunuz? Sınırlarımı zorlamayı bırakın. "

Chan zevklice sırıtıp dudaklarını yaladı. Penisindeki elini sıvılarıyla birlikte ileri geri hareket ettirdi. Bacaklarını iyice araladıktan sonra diğer elini de dik göğüs ucuna getirip sıkarken konuştu.