0.1

2K 144 128
                                    

Heather

---

Kütüphanenin cam tarafında oturan beden başını geriye atıp "Yoruldum" dedi. Karşısında oturan mavi saçlı arkadaşı ise başını kitabından kaldırıp "İki saat oldu sadece dön önüne".

Kahveli yanaklarını şişirip "Çok katısın Jeongin" dedi. Jeongin omuz silkip önüne dönmüş, Seungmin de söylenerek doğrulmuştu.

Bir elini çenesinin altına koyarak kitabına döndü. Bir süre sonra "Naber" diyerek kendini Jeongin'in yanına atan Hyunjin ile "Hyunjin kurtar beni lütfen" dedi sessizce.

Hyunjin gülüp onun saçlarını karıştırdı "Sevgilim ne derse o köpüş, dön önüne hadi".

Seungmin gözlerini kısıp "Hiç sevmiyorum sizi" dedi. Kolunu sevgilisinin omuzuna atıp kendine çeken Jeongin dilini çıkarıp "Biz de pek bayılmıyoruz sana".

Göğsüne sokulan Hyunjin ile eğilip dudaklarına minik öpücük kondurdu. Seungmin onlara göz devirip arkasına yaslanmış etrafa bakınmıştı.

Oflayarak "Azıcık hava almaya çıkacağım" diyerek ayaklandı. Çoktan ondan kopan ikili ile iç çekip montunu aldı. Üstüne geçirip telefonunu da cebine atarak kütüphaneden çıktı.

Dışarı çıktığında vuran temiz hava ile gülümseyip derin bir nefes aldı. Gökyüzünü izlerken saçlarına dolanan el ile irkilerek arkasına döndü.

Uzun kahverengi saçlı güldü. "Benim minik korkma" dedi. "Of Minho, korkuttun".

Minho tekrar gülüp yanına geçti. "Ne yapıyorsun burada, tam içeri girerken gördüm seni".

Omuz silkti "Dersten sıkıldım, Hyunjin ve Jeongin de aşk kuşu oldu hava almak istedim".

"Üçüncü teker seni" diyerek alay etmesi ile "Sus ya" diye çıkıştı Seungmin.

Güldü büyük olan, kısa bir süre arkasına bakıp terkar önüne döndü. "Hava soğudu iyice içeri geçelim, çabuk hasta olursun".

"Peki" dedi Seungmin haklı olduğu için. Minho gülümseyip bir elini küçüğünün beline atıp kapıya doğru ilerledi.

Nefesini tutan küçük ise hızlanan kalbinin duyulmaması için dua etti.

İçeri girdiklerinde en üst kata çıktılar. Aynı yerde bıraktığı arkadaşlarına ilerleyip masaya oturdular.

Seungmin gelen Chan ve Felix ile kısaca sohbet edip önüne dönerken Minho da eşyalarını çıkarmış çalışmaya başlamıştı.

İç çekip kendi önüne döndü. Masada hiç bir ses olmaz iken yaklaşık iki saat daha orada çalıştılar.

Seungmin en sonunda kollarının üzerinde masaya yaslandı. Yanında ki Minho'yu incelemeye başlamıştı. Hoş kahveli genç derse odaklandığını için onu farketmiyordu.

İç çekti. Onu incelerken tekrar ne kadar güzel olduğunu düşündü.

Lee Minho herkesin beğendiği biriydi. Heykel gibi yüzünün olması dışında kişiliği de güzel biriydi.

Dışardan soğuk gözükse bile sevdiklerine hep belli etmeden yardım eder onların mutlu olması için elinden geleni yapardı.

Hayvanları özellikle kedileri de çok severdi. Onun üç kedi sahibi olduğunu biliyordu mesela. Onlara çocukları gibi sahip çıkıyordu.

Bekli de bu yüzden çok seviyordu onu. Evet başta herkes gibi yüzünü beğenmişti ama Seungmin onu gün geçtikçe daha yakından tanımıştı.

Ve bu hisleri aşka dönüşmüştü.

Heather // 2min ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin