1.9

453 87 12
                                    

Üniversitenin kütüphanesinde Seayon, Haru ve Hamin ile beraber ders çalışan Seungmin en sonunda dayanamayıp başını masaya koydu.

Haru saatine bakıp "Yeni rekor bu sefer iki saatin sonunda koydun" demesi ile diğerleri sessiz olmaya çalışarak güldü.

Seungmin kısık gözleriyle ona bakmış Haru omuz silkip önüne dönmüştü. "Kahve almamı ister misin?" diyen Hamin ile ona döndü.

"Zahmet etme hiç" desede genç ayağa kalkmış "Zahmetlik bir şey değil, alıp geliyorum" diyerek ayrılmıştı yanlarından.

Seungmin de başını kaldırıp notlarına dönerken bir kaç yeri düzeltmiş bu sırada Hamin de kahveler ile gelmişti.

Seayon ve Haru ya kahvelerini verip Seungmin'e döndü. "Al bakalım fıstık" demesi ile güldü Seungmin.

Bu sırada Chan ve Changbin ile kütüphaneye giren Minho gördüğü ikili ile kaşları havaya kalktı.

"Minho" diye seslenen Chan ile ona dönüp yanlarına gitti. "Ne oldu?" diye sordu Changbin.

"Seungmin de bölüm arkadaşları ile gelmişte ona baktım" dedi. Aslında o ikilisinin yakınlığı rahatsız etmişti. Sorun ise Seungmin'in yanında biri olması değil o kişinin Hamin olmasıydı.

Çocuğun göz görülür bir şekilde Seungmin'e ilgisi olduğunu biliyordu ve bu kendisini rahatsız ediyordu.

Onları aklından çıkarmaya çalışarak masaya oturup notlarını çıkardı.

Seungmin ise Hamin'e anlamadığı yerlerde yardımcı olurken "Özellikle buranın altını çiz, sonrasında yardımcı olur sana" demişti.

Hamin başını salladı "Teşekkürler Min" diyerek gencin saçlarını karıştırmıştı. Seungmin omuz silkip önüne dönerken Seayon çatılan kaşlarıyla ikisine baktı.

Hamin'in davranışlarında gözle görülen bir farklılık vardı.

"Seungmin ya sen hiç Bay Kim'in kitabını gördün mü burada. Ben bulamadım" diyen Haru ile başını salladı Seungmin.

"Evet burada var, dur getireyim"

"Ben alırdın lan" diyen Haru'yu duymazdan gelip yanlarında ayrıldı. Derin bir nefes alırken raflar arasında dolaşmaya başladı.

Onun ortalıkta dolaştığını gören Minho ise gözlüklerini saçlarına çıkardı. Yerinden kalkarken ona merakla bakan arkadaşları ile "Geliyorum birazdan" diyip yanlarından ayrıldı.

Bir kitaplığın önünde durmuş kısık gözleriyle kitapları inceleyen genç ile güldü. Onu gülüşünde tanıyan genç ise heyecanlı başını çevirdi.

"Ne arıyorsun böyle minik?" demesi ile omuz silkti. "Bay Kim'in kitabı oluyor burada onu alacaktım" dedi.

Kitabı bulup uzanıp alırken büyüğüne döndü. "Sen peki? Buraya gelmezsin çok"

"Chan ve Changbin ile geldim. Film incelemesi raporları işte. Sen bölümdekiler ile mı geldin?"

Bildiği soruyu sormasıyla Seungmin başını salladı. "Evet, baya yakın olduk onlarla biliyor musun"

Mutlu bir şekilde kurduğu cümle ile büyük olan güldü. "Çok sevindim güzelim. Asosyal halinden çıktın demek ki"

Seungmin göz devirirken büyük olan güldü. Bir süre oluşan sessizlik ile Minho dudaklarını ıslatıp konuşacağı sıra "Seungmin" diyen ses ile duraksadı.

Kahve saçlı gençte arkasına bakarken Hamin yanlarına geldi. "Gelmeyince bulamadın mı acaba dedim de. Bakmaya gelmiştim" dedi.

"Ah yok kitabı buldum. Minho ile konuşuyordum" diyen Seungmin ile Hamin bakışlarını bir süre büyüğünün sert bakışlarında buluşturdu.

"Anladım, çabuk olalım ama Haru iyice çıldırmaya başladı" demesi ile Seungmin kıkırdadı.

"Tamam ya"

Büyüğüne dönüp "Kütüphaneden çıkarken yaz olur mu? Beraber gidelim". Bakışları yumuşayan genç küçüğüne gülümsedi "Hm yazarım minik".

İkisinin yanından ayrılması ile nefesini dışarı verdi. Yumruk yaptığı elini serbest bırakırken kendi oturduğu masaya geri döndü.

Onun düşen suratı ile Chan ve Changbin göz göze geldi. Bakışları aynı anda ileride oturan küçüklerine giderken tekrar Minho'ya döndüler.

"Minho konuşmak ister misin?" diye sordu Changbin.

Bu sırada kararan havada temiz hava için dışarı çıkan ikili ile "Hamin de beni rahatsız eden birşeyler var" dedi Seayon dürüst bir şekilde.

Seungmin ona döndü. "Nasıl birşeyler?" diye sordu. Seayon omuz silkti. "Bilmiyorum ama bu sıralar özellikle sana karşı olan davranışları farklı" dedi.

"Belki de sana öyle gelmiştir" diyen Seungmin ile iç çekti "Belki de öyle olmuştur".

"Eğer aklında ki gibi birşey varsa da onu sadece reddederim. Zaten Minho dan hoşlanıyorum"

Seungmin'in dedikleri ile genç kız dudaklarını büzdü. "Karşılıksız sevgi keşke olmasa, bu ne ya!"

Onun isyanı ile Seungmin gülmüş "Hayat bu şekilde işliyor işte. Yapabileceğim bir şey yok" dedi.

"Hamin gelip sana itiraf yapsa bile onu güzelce reddeceksin tamam mı?" diye sordu Seayon.

Gerçekten hassas olan genç kız ile yüzüne sıcak bir gülümseme oluşturdu. "Merak etme Seayon"

Bunun üzerine yanlarına yaklaşan Hamin ile Seayon biraz geriledi. "Seayon, Seungmin ile konuşmak istediğim bir şey var da".

Dediklerinin üzerine genç kız başını sallayıp yanlarından uzaklaşırken Seungmin iç çekti.

İşte başlıyorlardı.

Hamin'i dinleyecek sonra onu kibar bir şekilde reddecekti.

Onları izleyen Minhodan ise bir haberdi. Minho tüm anları onları duymasa bile izlemişti.

En sonunda yanından hızla gitmişti Hamin. Seungmin ise saçlarını karıştırıp duvar dibine çökerken Minho tek omzuna çantasını takip yanın adımladı.

Seungmin ayak ucunda dururken, küçük olan başını kaldırıp tepeden kendisine bakan büyüğü ile göz göze geldi.

Minho cebinden o gece çikolatadan çıkarırken "İster misin minik?" diye sordu. Seungmin gülmüş titreyen elleriyle çikolatayı almıştı.

Birisini reddetmek düşündüğünden daha zordu. Yeni yakınlaştığı biri olduğu için seviniyordu hatta.

Daha değer verdiği biri olsaydı bu işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyordu.

Yanına oturan Minho ile çikolatasını ısırdı. "Karşılıksız aşk hissi çok kötü değil mi?" diye sordu Seungmin.

"Evet öyle. Bir yanda ise onun doğru kişi olmadığını anlatıyor bize ama"

Seungmin ona döndü. "Doğru kişiyi bulur muyuz bir gün?" diye sordu. Minho da onun ışıklar altında parlayan suratını inceledi. "Emin ol ki bulacağız"

---

Sonraki bölüm 💃💃

Baysss

Heather // 2min ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin