1.4

479 28 34
                                    

Çekimler bitmişti. Aynada kendime baktım, yeni halimle oldukça farklı gözüküyordum. Ve anlaşılan bu yeni halime alışmam uzun sürecekti.

Çıkış için şirket saçımı boyatmamı istemişti. Siyah saçlarımı seviyordum ancak şirket zorlayınca yapmak zorunda kaldım.

Yeni hali de güzeldi ancak bu daha çok iyi kız rolü veriyordu bana. Siyah daha çok asil olduğumu hissettiriyordu.

Üzerime lacivert crop, buz mavisi kot pantalon ve açık yeşil topuklu ayakkabı giyindim. Son olarak da unutmadan vanilyalı parfümümden sıktım.

Aşağı kata indiğimde kimse yoktu. İlk başta şaşırsam da, sonra aklıma saat geldi. Bu saatlerde kesin pratik yapıyorlardı.

Telefonumu masadan alıp, pratik odasına gidecektim. Bangtan ile baya bir kaynaşmıştık o yüzden herşeyi birlikte yapıyorduk.

Bu yüzden kesin bizim kızlar da onlarla birlikte pratik yapıyorlardır.

Hızla pratik odasına girdiğimde, yanılmadığımı anlamıştım. Kızlar, erkeklerle beraber pratik yapıyorlardı. J-Hope ve Jungkook kızlara temel hareketleri öğretiyordu.

Jisoo: Aaa, Chae hoşgeldin. Neden rahat birşeyler giyinmedin, pratik yapacaktık?

Chae: Jisoo unnie ben dün fazladan pratik yaptım. O yüzden bugün mola vereceğim

Jisoo unnie başını sallayıp, gülümsedikten sonra önüne dönüp hareketleri yapmaya devam etti.

Lisa: Ooo Chae unniem, bu hazırlık kime bakayım. Normalinden farklı giyinmişsin.

Göz kırpıp, yandan sırıtmaya başladı. Bende onunla dalga geçecektim taabi ki de

Chae: Hahhaha, her zaman ki şakacılığın üstünde Lisa-sshi

diyip bana yaptığı gibi göz kırpıp, sırıtmaya başladım. Bana sinirli sinirli bakınca daha fazla kendimi tutamadım, gülmeye başladım

Chae: Tamam,tamam. Loren ile buluşucaktım, bugün pek telefonlarınıza bakamayabilirim haberiniz olsun

dediğimde odada büyük bir ses yankılandı. Herkes sesin geldiği yöne bakınca, Jimin'in sert bir şekilde su içtiği şişeyi yere attığını gördük. Plastik olduğu için baya bir ses çıkmıştı

O ise bize bakmıyordu, bir tane havlu alıp terini silmeye başladı. Sanki demin ki yaptığı şeyi kendisi yapmamış gibi davranıyordu, umursamıyordu.

Daha sonra kızlarla vedalaşıp odayı terk ettim. Onu en son Loren yanıma gelip, ona sarıldığımda görmüştüm. Daha sonra hemen hızla kalkıp gitmişti, bir daha da görmemiştim zaten.

Hazırlanan arabaya binip Loren'in yanına gittim. O kadar iyi bir arkadaştı ki, onun yanındayken eğleniyordum.

Cafe'de buluşmuktuk. Yanına gittiğimde gülümseyerek ayağı kalktı.

Ona sımsıkı sarılıp yerime oturdum

Chae: Eee, ne yiyoruz?

Loren: Sürpriz olsun, çok sevdiğin birşey emin olabilirsin

Chae: Bu demek oluyooor kiii, sen çoktan siparişi verdin dimi

Gözlerini kapatıp kafasını salladı. Bende gülerek kafamı iki yana salladım.

Önüme bir tane pasta konduğunda, ne olduğuna idrak etmeye çalışıyordum. Neler oluyordu?

Loren: Kesin hatırlamadın dimi yine, her zaman ki gibi?

Hala ona anlamayan gözlerle bakıyordum. Ne demeye çalıştığının bir gramını bile anlamamıştım.

Chae: Özür dilerim, Loren. Ama hiçbir şey hatırlamıyorum

ᴍʏ ʟɪᴛᴛʟᴇ ʟᴏᴠᴇ ~ᴊɪʀᴏséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin