11-Kurtlar

424 39 1
                                    



Dolunay yaklaşırken benim gerginliğimde artıyordu,Damien'in belirtileri giderek fazlalaşırken elim kolum bağlı oturmak istemiyordum,derslere katılamıyordu çünkü ağrısı çok fazlaydı,katıldığındaysa tek yaptığı arka sıralarda uyuklamak oluyordu.Dumbledore ile bu konuyu konuşmamız gerektiğini çok fazla demiştim ama bu duruma kesinlikle karşıydı,onu suçlayamazdım,kurtadamlar halen daha iğrenç canavarlar olarak görülüyordu ve kendini kontrol edemeyenler tehlikeliydi,eski okulumuzda müdire mahzenlere zincirleme gibi bir 'çözüm' bulmuştu ve Damien kendinden bile iğrenen bir haldeyken bunu kabul etmişti,zira pekte fazla seçenek sunulmamıştı.

Koridorun sonunda sessizce fısıldaşıyorduk "Böyle devam edemezsin,yakında dolunay çıkacak,o zaman ne yapacaksın,Damien kendini zincirletmen kontrol etmeni daha çok zorlaştırıyor." diye gerginlikle konuştum,Damien'in yüzü sinirli bir hal alırken sesi sert çıkıyordu "Ne yapmamı bekliyorsun,kendimi ormana bırakıp etrafta olan her şeyi kontrol kazanana kadar öldürmemi mi?" ona üzgün bir şekilde baktım "Sana yardımcı olmamıza izin ver,yardım edebileceğimi biliyorsun." Damien sıkıntıyla yüzünü ovuşturdu.

Leila'nın gözlerinde hafiften beyaz parıltılar belirirken Damien hafifçe geriye çekilde "Hayır duygularımı etkileme." sesi sert çıkıyordu,Leila bir adım geriye giderken "Özür dilerim...Rahatlatmak istemiştim." diye mırıldandı,Damien'in histerik gülüşü koridoru doldurdu "Duygularımı etkileyerek mi?Hissetmeme izin vermek zorundasın,Leila sen körsün ve inatla gözlerini açmak istemiyorsun ben bir canavarım!" genç adam artık bağırmaya başlamıştı,ikiside koridorun sonunda kendilerini köşeden dinleyen çapulculardan habersizdi,Leila kafasını hızla sağa sola sallayarak itiraz etti "Damien sen gördüğüm en aptal insansın,babanın yarattığı şey olmadığını anlamayacak kadar aptalsın,kurtadam olmak sen istemedin,Merlin aşkına daha beş yaşındaydın kendini bile koruyamazdın." Damien'in gözleri bu sözlerle giderek doluyordu,koca bedeni bir çocuk gibi yere çökerek küçücük gözüktü,sesi çaresizdi "Size zarar veremem,Leila anlamıyorsun yanımda durursanız size vereceğim zararı anlamıyorsun." Leila yere çöktü ve Damieni omuzlarından tuttu "En azından denememiz lazım,beni öldürmeyeceğini biliyorum,verdiğimiz sözü hatırla,her daim yan yana." Damien çocukça bir masumlukla ona bakıyordu "Sana zarar vericem." Leila tuttuğu omuzları hafifçe sıktı ve muzipçe güldü "Her şey karşılıklı,dolunay bitince seni hastanelik edicem." Damien bu sözlere hafif bir kahkaha attı.O sırada köşede olayları sindirmeye çalışan çapulculardan bir haberlerdi.

Remus korkuyla mırıldandı "Başka bir kurtadam demek daha fazla tehlike demek." James çenesini kaşırken sıkıntıyla ofladı "Dumbledore ile konuşmalıyız." Remus buna hemen karşı çıktı,Damien eğer bundan bahsetmek isteseydi bahsederdi,ayrıca Dumbledore kendisine yardım ettiği gibi ona yardımcı olmayabilirdi,Remus'un babası bir seherbaz annesi ise başarılı bir şifacıydı,Damien'in ailesi ise Voldemort'un kuzeyden en güçlü destekçilerindendi Dumbledore bu yüzden bile ön yargılı olabilirdi.Sirius öne atıldı "Dumbledore'a haber vermemiz lazım,Remus eğer Alva ile karşılaşırsa sonu kötü biter,tek tehlikede olan biz değiliz,Leila ikinci bir kurtadam beklemiyor." Herkes buna hak verdi,Damien ve Leila Remustan habersizdi.

İki genç Albus Dumbledore'un odasında oturmuş bekliyordu.Damien stresle ayağını yere ritmik bir şekilde vuruyor,Leila ise onu içten içe sakinleştirmek isteyip sırf Damien'in bunu istememesi yüzünden bunu yapamıyordu.Bekleyişin sonunda Dumbledore odaya geldi,saçları daha da ağırmış gibiydi ve yüzünde bir kaç yeni iz vardı "Bayan Saga ve bay Alva benimle ne görüşmek istemişlerdi." Damien bir şey söylemezken Leila derin bir nefes aldı ve ağzını açtı "Bu dolunay için güvenli bir alan istiyoruz." Dumbledore meraklı bir ifadeyle onlara bakmıştı,devam edin der gibi bir hali vardı "Damien bir kurtadam,babası onu deneyler için zorla dönüştürdü,tanıştığımızdan beri her dolunayda beraberiz." Leila sonu yalan olsa bile doğruları söylemişti,Dumbledore bunu görmezden geldi,Damien'in korku dolu bakışlarla kendisini izleyen gözlerine döndü Dumbledore "Bay Alva endişelenmeyin,Hogwarts kendisine ihtiyaç duyan herkes için bir evdir.Durumuzla ilgili ne yapabileceğimizi düşüneceğim.Ancak bayan Saga kayıtlı bir animagus değilsiniz ve bu yüzden merak ediyorum bay Alva'nın yanında nasıl durabildiniz?" Leila elinden geldiğince kendinden emin durmaya çalışıyordu "Eski okulda mahzenlerde Damien dolunay boyunca zincirlere bağlı tutuluyordu,bu yüzden bana dokunamadı." dedi genç kız.

Damien Dumbledore'un kendisine verdiği iksiri içtikten sonra Leila ile odadan çıktı,genç kız endişeyle sordu "Daha iyi misin?" Damien'in solgun teni biraz daha renk kazanmıştı,kafasını evet anlamında salladı ve sessizce bina ortak salonuna ilerlediler,şişman hanım tablosuna geldiklerinde kadın tiz sesiyle sordu "Şifre?" Damien eski şifreyi mırıldandı "Yiğittir Gryfindor olanlar." şişman hanım "Yanlış şifre." diyince Leila'nın kaşları çatıldı "Yine değişmiş olmalı." diye söylendi ve yere oturdu,birisi çıkana veya girene kadar burada kalmışlardı.

Bir süre sonra çapulcular uzaktan gözükmeye başladı,Remusla Peter arkada bir şeyler konuşurken James ve Sirius birbirlerine sataşıyor,çelmeler takıp küçük çocuklar gibi birbirlerini düşürmeye çalışıyordu,Leila o an Sirius'u yıllar sonra ilk defa böyle gülerken gördüğünü farketti,Sirius genç kızın kendisine olan bakışlarını görünce takıldı ve yere düştü Leila bu duruma güldü "Benim için yere kapanmana gerek yok Sirius." Sirius yerden kalkıp üstündeki tozları kotundan silerken "Anca rüyanda Saga." diye çıkıştı,Damien "Hemen hırlama." diye sinirle soludu,Leilaya laf söylenmesi hoşuna gitmiyordu,Sirius küçümseyen bir şekilde Damien'e baktı "Asıl hırlayan sensin kurtçuk." bu sözlerle iki gençte hızla ayağa kalktı,şaşırtıcı şekilde Damien'den önce Sirius'un yakasına yapışan Leilaydı "Nereden biliyorsun?." sesi sert çıkmıştı ve insanın kemiklerini titrecek kadar soğuktu,James Leilayı Siriustan ayırırken Damien her an Leilanın yerini alabilecek gibi bakıyordu,Remus konuşma ihtiyacı hissetti "Bende senin gibiyim." bunu derken Damien'e bakıyordu,bu sözlerle birlikte Leila ellerimi yavaşça Sirius'un yakasından çekti,Peter devam etti "Dumbledore bu dolunay birlikte çalışmamızı istedi." Leila sinirle soludu "Kafayı yemiş olmalı,iki kurtadamla dört altıncı sınıf öğrencisinin başa çıkmasını mı bekliyor?" Damien sırtını ovarak Leilayı sakinleştirmeye çalıştı,Sirius'un gözleri istemeden o ele takılmıştı,kendisini toplayıp konuştu "Başka çaremiz yok,yarın gece şamarcı söğütün oraya gelin." hızlı adımlarla şifreyi söyleyip içeriye girdi,ardından herkesi şaşkınlıkla bırakmıştı,bu durumu geri kalan çapulcular bile tuhaf bulmuştu.




Kırmızı: aşk, öfke, zevk, nefret.
Turuncu: neşe, eğlence, zevk
Sarı: neşe, eğlence, zevk
Yeşil: hoşnutluk, neşe, zevk, rahatlama, ilgi
Mavi: rahatmala, hoşnutluk, ilgi
Pembe: aşk, neşe, zevk, eğlence
Mor: zevk, ilgi, hayranlık, gurur
Beyaz: rahatlama, hoşnutluk
Gri: üzüntü, hayal kırıklığı, pişmanlık
Kahverengi: iğrenme
Siyah: üzüntü, korku, nefret, öfke, suçluluk

Sirius Black/ Çapulcular Ve Phonix | Harry PotterTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang