Bu Niki hayırdır!!

286 32 50
                                    

Yine her zamanki gibi müdürler tarafından bahçede bekletiliyorduk.
Hayır yani sınıfa geçsek sikiyolarmı.

Evet bahçe dolmuştu ve sarışın cadı hoca kürsiye çıkıp.

"Herkez ikişerli sıra olsun!"diye bahçede bağırdı.

Kendimi askeriyede gibi hissediyorum aw.

Bugün ayrı bir heycanliydım. Sınıfımıza yeni birisi gelicekti.
Onun ile tanışmak için sabırsızlanıyordum.

Hepimiz yavaş yavaş sınıfa ilerliyorduk.
Ben bir kolumu sunoo'nun omzuna diğer kolumu ise heesung'un omzuna attım.
Koridorda ilerlerken sadece önüme bakıyordum evet sadece önüme. Çünkü önümde Jay vardı. Onu arkadan izlemek bile ayrı bir güzel oluyordu.

İki kat çıktıktan sonra sonunda sınıfa varmıştık.
Ben sıraya geçip çantamı bıraktım.
Hocanın gelmesine çok az kalmıştı.

Hızlıca edebiyat kitabımı ve defterimi çıkardım.
Biraz zamanım varken yanımdaki Jay'i göz ucuyla izlemeye başladım.

Sonra kolumu sıraya yaslayıp vücudumu ona doğru döndürdüm ve şuan tam gözünün içine doğru bakıyordum.
Jay bana ben jay'e bakıyordum.
Aklıma birdenbire tiktok'ta gördüğüm cümle geldi buna inanmıyorum ama keşke gerçek olsa diyorum.
'Bir insan ile 3 saniye bakışırsak birbirimize karşı birşeyler hissedebilirmişiz' keşke bu cümle doğru olsa. Diyerek iç geçirdim ve jay'in gözüne bakarak düşüncelerime daldiğım için yüzüme doğru elini asağı yukarı sallayan Jay'i son anda fark ettim.

"Cazibeme dalmışsın bakıyorum da" dedi şaka ile karışık gülerek.

"Yoo kim demiş! Daha yeni uyandigim için hala uykum vardı ve gözüm dalmış hahaa ne diyorsun ya"

"Sakin bebeğim ya şaka yapmıştım"dedi.

"He evet anladım ben şaka yaptığını" dedim.

Bunu söylerken panik yaptığım için kelimeler birbirine girdi ve ardından hoca sınıfa yeni öğrenci ile giriş yaptı.

"Evet çocuklar günaydın"

"GÜNAYDIN HOCAM!"

"Bu yeni sınıf arkadaşınız Niki kendini tanıt oğlum"

"Merhaba ben nishimura ri-ki Japonya'dan geliyorum bana Niki derseniz sevinirim" dedi ve ardından samimi bir şekilde gülümsedi.

Bu çocuğa şimdiden isinmistim.
Tatlı ve seksiydi bu çocuk.
Sıramızın hemen sağ çaprazına geçti.
Yani sunoo'nun yanına oturdu.

Edebiyat dersinin son işkence dakikalarındaydık.
Birazdan bu işkenceden kurtulacaktık.
Edebiyat o kadar sıkıcı geçiyorduki sırada oturup ağlayasım geliyordu.

Zil çaldı.
İlk defa bu müzik sesine şükrettim.
Hızlıca yerimden kalkıp sınıfın penceresinden dışarıya bakıyordum.

Günlük aktivitem pencereden erkek dikizlemekti.
Maşallah bu okulda da ne çok taş varmış.
Diye düşündüm.

Pencereden dışarıyı biraz izledikten sonra arkadan gülüşme seslerinin çok yoğun olduğunu fark ettim.

Arkamı döndüğümde Jay,Niki,Sunghoon,Jake,yeji ve ryujin oturup konuşuyorlardı ve bunun ile yetinemeyip sınıfta sesli bir şekilde gülüyorlardı.

Her şeyi geçmiştim en çok takildiğim kısım jay'in kolu niki'nin omzundaydı.
Niki'nin eli ise jay'in saçlarındaydı.
Sadece Niki değil yeji ve ryujin'de onun saçlarına dokunuyordu.

Bunu görünce o kadar sinirlendimki elimde bardak olsaydı elimde kırabilirdim.

Fazla belli etmeden sinirlendiğimi yanlarına geçtim.
Jay anılarını anlatıyor yeji ve ryujin ise yorum yapıp hepsinin gülmesini sağlıyordu.

𝗖𝗼𝘂𝗿𝘀𝗲 𝗕𝗶𝗼𝗹𝗼𝗴𝘆 »𝖩𝖺𝗒𝖶𝗈𝗇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin