"𝑂 𝑠𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑘𝚤𝑧𝚤𝑛!"/2

234 23 11
                                    

Ender alele acele hemen ordan gitmişti. Engini aradı ama Engin telefonunu açmıyordu tekrar tekrar arıyordu. Gördüğü kişinin şokunu yaşıyordu elini kalbine götürdü. Kendini çok garip hissediyordu sanki her an ağlayacak gibi bir his vardı içinde. Bayılacak gibiydi. Kendisini iyi hissetmiyordu. Doğanı bir an karşısında görmek ona iyi gelmemişti. Kumsal annesine endişeli gözlerle bakıyordu. Annesine ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Kumsal : Anne iyi misin? Ender hafif dolu gözlerle kızına baktı. Zorlada olsa sahte bir gülümseme ile kızının saçını okşadı.
Ender : İyiyim anne'cim. Korkma..Kumsal annesine tebessüm etti.
Kumsal : Anne.
Ender : Efendim aşkım.
Kumsal : O adam kimdi? Sen onun ismini nerden biliyosun? Ender aldığı soruyla duraksadı. Ne deseydiki kızına? Bu yaşta ona tüm gerçekleri anlatamazdı. Hâlâ daha üstündeki şoku atlatamamışken, bu soruylada dahada durgunlaştı.
Ender : Baban'ın, çok eski bi arkadaşı canım.
Kumsal : Anladım. Çok karizmatikmiş Babam'dan yakışıklı. Kumsal güldü.
Ender : Bence değil kızım. Neyse. Hadi biz baban'ın yanına gidelim.
Kumsal : Tamam anne. Kumsal annesinin elinden tuttu eve doğru yol almaya başladılar....

Doğan ve Çetin arabada konuşuyordu. Doğan, Ender'in başkasından çocuğu olmasına çok üzgündü. O kendine çok çabuk gelmişti. O Enderi özlediğini ona aşık olduğunu biliyordu. Ama Ender'in ondan nefret ettiğini düşünüyordu.
Doğan : Ender'in başkasından çocuğu var...
Çetin : Efendim, bence o çocuk Engin Bey'den değil.
Doğan : Kocası o Çetin. Ondan olmayacakta başka kimden olacak?
Çetin : Bilmiyorum efendim. Yani...
Doğan : Yani?
Çetin : Sizden olabilir.
Doğan : Ender benden o kadar nefret ediyor ki, benden olan çocuğa asla bakmaz. Ama çok güzel bi kız. Aynı Ender gibi...Benim kızım olsun çok isterdim...Çetin Doğana üzülerek baktı.
Çetin : Üzülmeyin efendim. Engin Bey'in o çocuğa babalık yaptığını sanmıyorum.
Doğan : Evet. O şerefsiz yapmaz babalık falan..Neyse bunları konuşmanın bi önemi yok artık. Eve gidelim. Çetin kafa sallar. Ve arabayı sürmeye başlar...

Ender Hilal'le aşağılıyıcı bi şekilde bakıyordu. Kahve içiyorlardı. Bu sessizliği bozan Kumsal oldu
Kumsal : Baba.
Engin : Ne var yine.
Kumsal : Beni lunaparka götürür müsün?
Engin : Hayır. Kumsal üzüldü Ender bunu fark etti ve Engine öldürücü bi bakış attı Engin bıkkınlıkla bakıp Kumsala döndü.
Engin : Tamam gideriz. Kumsal çok sevindi
Kumsal : Oleeyyyy Ender güldü kızı mutlu olunca o da oldu.
Ender : Çok mu sevindin sen he
Kumsal : Eveett Ender güldü ve kızına sımsıkı sarıldı. Engin Hilale baktı
Engin : Biz artık gidelim canım. Bişey olursa, beni ararsın.
Hilal : Tamam görüşürüz.
Ender : Hıı görüşürüz. Ender ve Kumsal evden çıktılar arabaya bindiler. Ender hâlâ daha olayın etkisindeydi. Kendine bir türlü gelememişti. Engin arabaya bindi hiç kimse konuşmadı eve doğru yol almaya başladılar...

Doğan evinde öylece oturuyordu o da bugün yaşadığı şeyi düşünüyordu. Enderi unutmaya o kadar çok çalışmıştı ki, bi türlü olmuyordu. Biraz evinin balkonuna çıktı hava almak iyi gelir diye düşündü. Ama Enderi görmek onada pek iyi gelmemişti geçmişi hatırlayıp duruyordu...
                     7 𝘴𝘦𝘯𝘦 𝘰̈𝘯𝘤𝘦....
Engin'in evinde davet veriyordu herkes davetliydi. Enderle Doğan ayrılmışlardı. Ender davette yoktu Engin misafirlerle ilgileniyordu. Doğan ise orda birileriyle konuşuyordu. Davette her şey çok normal ilerliyordu. Engin kürsiye çıktı.

Yıllar ÖnceWhere stories live. Discover now