9.Bölüm

2.7K 138 53
                                    


Selamün aleyküm bebeklerim. Çok uzatmıycam bu sefer. Oy ve yorum atarsanız yine beni çok mutlu ediceksiniz. İyi okumalar.

"Kızım ne diyo bu adam!?"

İnanın hiç bir fikrim yok, ama ağzımı açamıyorum.

"Yakında evlenicez yaşar bey"

" Bana bak, mafyasın falan umrumda olmaz. Ne demek evleniyorsunuz. Kızım bir şey desene."

"Evlenmiyoruzki."

"Bu adam neden evleniyoruz dedi."

"Çünkü evleniceğiz, Yaşar Bey."

"Ay bayılıcam ne diyo bu adam yaşar."

"Güzelim sakin ol. Kızım sende adam akıllı anlat ne evlenmesi."

"Baba evlenme falan yok, bu adam kendi kendine gelin güvey oldu."

"Odada bana şans veren sendin güzelim."

"Şans vermem evleniceğimiz anlamına gelmiyor."

"Ne anlama geliyomuş."

"Seni dövmemek için kendimi tutacağım anlamına geliyor!"

"Sen dövüceksen sorun yok. O minik ellerinle nasıl vuracağını merak ediyorum."

Bunu sadece benim duyacağım şekilde söylemişti, ve ben o hastası olduğum domatese benzemiştim. Fazla dikkat çekmeden, gizlice onun ellerine baktım. Sonra kendi ellerime. Sonra tekrar onun ellerine. Elleri benimkinin iki katıydı. Ellerinden gözümü çekip hafifçe kafamı kaldırdığında onu sırıtarak bana bakarken gördüm. Hemen kafamı annemlere taraf çevirdim. Babam sinirli duruyordu, annemde onu sakinleştircek şey ler söylüyordu. Her zamanki gibi işe yaramış olcak ki babam sakinleşmişti. Kafasıyla bize oturmamızı işaret etti.

"Düzgünce açıklayın, odada ne konuştunuz?"

"Sadece şans verdim. Evlenme gibi bir durum yok."

Şans lafını duyunca bile az önceki siniri geri gelmişti. Normalde mafyatoru dayak manyağı yapması gerekiyordu çünkü önceden bunun gibi şeyler yaşanmıştı ve babam yaşına göre oldukça kaslı ve dinç olduğu için onları hastanelik yapmıştı. Oysa şu anki durumu gayet sakindi. Sebebini çok merak ediyordum.

Sanki gittikçe dahada sinirleniyordu. Yüzü kızarmaya başlamıştı. Yumruğunu sıkıyordu ve gözlerinide kapatmıştı. Bir anda ayağı kalktı ve yatak odasına gitti. Annemde hızla peşinden gitti. Endişeyle babamın arkasından ayağı kalktım ama hareket edememiştim. Kağan kolumu tutuyordu ve odanın kapısınıda kapattıklarını duyduğum sesten anlamıştım.

Dolmaya başlayan gözlerimi Kağan'a çevirdim. Hemen ayağı kalktı ve tek işaretiyle kafaları eğik şekilde duran korumalara çıkmalarını söyledi. Onlar hızla çıkarken kağan beni kendisine çekmişti. Yine acıtmadan ama sıkıca sarıldı.

"Korkma, bir şey olmadı."

"Hayır oldu, bana kızdı."

"Kızmadı sana, ama oda bir baba ve seni bırakmak istemiyor. Merak etme birazdan gelicek ve sana sıkıca sarılıcak."

Söyledikleri ve sarılışı beni rahatlatırken bir süre geçmiştiki ona umut vermemek için hafifçe ayrıldım. O ise büyükçe gülümsüyordu, gamzeleri vardı. Çok güzellerdi, parmaklarımı yanağına bastırmamak için zor duruyordum.

Bir kaç saniye sonrada babam ve annem odadan çıkmıştı. Annem yine nasıl yaptığını anlamadığım şekilde babamı sakinleştirmiş görünüyordu. Onların geçip koltuğa oturmasıyla bizde oturmuştuk. Babam bana baktı ve kolarını açtı.
Tamda Kağan'ın dediği gibi olmuştu.

Mafya'cım YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now