-6-

3 3 0
                                    

6. Bölüm
    Kesik Soluklar

Geçmiş ölümdü ve ben henüz karanlıktayken nefes alabiliyordum...

~Virginio Aiello ~On Piano-Van Gogh

"Sana derse geç kalacağımı söylemiştim baba!" dediğimde yanımda oldukça rahat bir şekilde araba kullanan adama sahte bir sinirle baktım. Gözlerimi her on saniye de bir yaptığım gibi tekrar saatime çevirirken içime sert bir nefes çekip tekrar gözlerimi babama çevirdim.

"Baksana ders başlayalı beş dakika oldu! İlk ders fizikti baba!" dediğimde gözlerini bir kaç saniye bana çevirip hınzırca kıkırdadı.

"Benim dünyalar güzeli kızımın, nasıl üniversite bitirdiğini asla anlamadığım fizik hocasının anlattıklarından daha fazla şey bildiğinden eminim!" dediğinde yüzümdeki ciddi ifade giderken kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum. Fazlasıyla haklıydı...

"Yani şimdi övünmek gibi olmasın ama bizde okul birincisiyiz yani, biliyoruz bir şeyler!" dediğimde okul ceketinin yakalarını havalı bir şekilde önümde birleştirmeye çalıştım. Yanımdan bir kahkaha yükselirken yüzümdeki tebessüm daha da derinleşti. Babamın her defasında okula geç kalmama sebep olan baba kız kahvesi teklifini neden asla reddedemediğimi anlamıştım. Sanırım babasına aşık kız çocuklarından biriydim...

"Aman Eftelya Hanım egonuzu çekin diyeceğim ama okul birinciliğiniz gözümüze giriyor bu sefer!" dediğinde bende bir kahkaha atmıştım ona eşlik ederken. Yol boyunca susmayan gülüşmelerimizin yine devam etmesi her sabah bana öylesine mutluluk veriyordu ki bütün gün aptal gibi gülümsüyordum. Beni her sabah babam okula bırakıyor ve her sabah bu neşeyle okula giriyordum. Mutluydum...

"Şaka bir yana şu baba kız kahvelerini annem öğrenirse..!" deyip başımı iki yana sallarken yüzüme korkmuş bir ifade takınıp alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. Babamda aynı benim gibi ürkerken o da başını iki yana sallayıp cümlemi tamamlamamdan korkarcasına hızla konuşmaya başladı.

"Sus sus deme öyle şeyler!" dediğinde delicesine aşık olduğu karısından korkan haline kayıtsız kalamayıp ellerimle sırıtan dudaklarımı gizlemeye çalıştım. Bunu fark eden babam sahte bir sinirle bana dönerken bariton bir sesle konuşmaya başladı.

"Annenle olan ilişkimize gülme de in artık arabamdan geldik işte okuluna!" dediğinde birkaç kez kıkırdadıktan sonra hızla yanağına doğru yanaşıp sulu bir öpücük kondurdum. Babam sinir olup yüzünü buruştururken ben hızla arabadan inmeye çalışıyordum. Kapıyı ardımdan kapamadan önce babamın sesi kulaklarımda çınladı.

"Salyalardan hoşlanmadığımı biliyorsun Eftelya!" dediğinde okul bahçesine doğru koşmaya hazırlanırken vücudum ona doğru yarı dönük bir şekilde yüzümdeki içten gülümseme eşliğinde hızla el salladım babama doğru. Yüzümdeki hoşnutsuz ifade hemen silinirken içten bir tebessüm eşliğinde o da bana elini salladı yavaşça. Her sabah olduğu gibi koskoca okul bahçesinde heybetli okula doğru koşarken düşmemek adına son kez daha elimi salladıktan sonra önüme dönüp merdivenlere doğru daha hızlı koşmaya başladım. Bu lanet olası okul bahçesini kim bu kadar büyük yaptırmıştı Allah aşkına!

İkişer ikişer çıktığım merdivenler sonunda bittiğinde ders ziliyle kapanmış ağır giriş kapısını hızla açtım. Nefes nefese kalmış bedenimi içeri atarken soluklanmak adına bir kaç saniye duraksayınca göz göze geldiğim bana ucubeymişim gibi bakan nöbetçi öğrencilere birkaç saniye ruhsuz ruhsuz bakıp merdivenlere yönlendirdim adımlarımı. Tam adımı atmıştım ki ardımdan duyduğum müdürün sesiyle içimden bir küfür savurdum. Hay sıçtığımın at toynağı!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin