Bölüm 1 ; Asla ağlama

3 0 0
                                    

Ayný þeyler her zamanki gibi tekrar ediyo ve onun için herþey her zaman ki gibi sýkýcýydý, taa ki yetimhanedeki hizmetliler okuldan geç geldi diye onu azarlayana kadar. O gün keþke azarlamakla kalsaydý bundan çok daha fazlasý oldu, þeytanýn bile aklýna gelmeyecek þekillerde. Yetimhaneye girdiði anda düþündüðünün tam aksine hizmetliler onu çok sakin karþýlamýþlardý ama bu sakin karþýlamanýn içnde tabii ki de kötülükler yatýyordu, yetimhane üç katlý ve yavaþtan eskimeye baþlamýþtý. Kapýdaki hizmetli ona

- 2. kattaki mutfaða git sana süprizim var. Dedi. Çanatasýný oradaki arkadaþlarýyla kaldýklarý odaya býrakýp mutfaða doðru ilerledi, keþke kapýda ki hizmetliyi dinlemeseydi ama baþýna gelecekleri nerden bilebilirdi ki... Mutfaða girdiðinde sadece onlarla sorumlu olan 3 hizmetli ordaydý üçününde elleri arkadaydý birinin elinde sopa , birinin elinde kýrbaç benzeri bir zincir ve diðerinin elinde ise bir týraþ makinesi vardý . Onu o daracýk yerde küçücük vücudunu öldüresiye dövdüler saatlerce elinde týraþ makinesi olan kadýn dayak bitene kadar hiç bir þey yapmadý bittiði andaysa dayaktan harap olmus yerde öylesine yatan bedeni sandalyeye oturttu, batu ( ana karakterimiz) saçlarýný çok severdi onlara asla kýyamazdý 3 ayda bir saç kesimleri bulunurdu ve bu o ana kadar çoðu kesimlerden kaçabilmiþti, saçlarý omzuna kadar geliyordu kumraldý ve o acýmasýz hizmetli o güzelim saçlarý hiç bir saniye bile vicdan azabý kesmeden tamamen yok etmiþti þekilsiz ve kafatasýnýn yuzeyindeki deriyi görebilecek kadar çok kesmiþti artýk batu ne dýþarýya çýkabilir ne de okula gidebilirdi çünkü saçlarý onun için bi gurur kaynaðýydý uzatmasý oldukça zahmetli ve riskli sýkýntýlý bir iþti onun için saçlarýna özenle baktýðý için saçlarý uzuyordu bu da maksimum bir hafta okula gitmeyeceði anlamýna geliyordu yani onun düþüncesiyle . Ertesi gün sabah aðrýlarýndan kalkamýyordu okula gitmemek için kafasýný yorganýn altýna koyup uyumaya devam etmiþti asla gitmek istemiyordu ayný hizmetlier yine zorla kaldýrýp okula gitti yemek yiyecek bile hali yokken nasýl okula gidebilirdi ki vücudu o an bi ýrmak gibi her an akýp gidebilecekken . Sýnýfýna girdiðinde herkes ona bakýyordu kesilen saçlarý yüzünden herkes yaklaþýk 5 saniye ona baktýktan sonra bi anda kahkaha atmaya baþladýlar o kadar üzücüydü ki bu onun için utancýnda hemen okul tuvaletine gidip kapýyý kendi üzerine kilitledi kafasý elleriyle kapattý ve eðilip aðlamaya baþlayacakken kapýnýn arasýnda ondan büyük sýnýfta bir abinin onu izlediðini bilmiyordu , tuvalete gittikten hemen sonra onu izleyen kiþi kapýsýný çaldý açmasýný istedi 2 kere demesine raðmen ýsrarla açmadý 3. defa açmasýný istediðinde kapýyý gözlerinden yaþlar yanaklarýndan çenesine doðru inerken kýzarmýþ gözleriyle açtý ve

- Ne oldu? Diye sordu , karþýsýndaki ise ona þöyle bir cevap verdi;

- Sakýn aðlama aðlamak aptallýktýr, aðlamak ezikliktir, aðlamak korkaklýktýr , aðlamak bebekliktir dedi ve sol yanaðýna doðru giden yaþý baþ parmaðýyla yüzünü okþarcasýna silip gitti.

Ve batu o günden sonra bir daha aðlamayacaktý sözü bozamazdý çünkü o aptal, ezik, korkar bi bebek olmak deðil baþarýlý, mutlu , özgüvenli biti olmak istiyordu.

sokaktaki çocukWhere stories live. Discover now