MELEZ PRENSES

2

Multimedida giydiği kıyafetle Simin var.

"Simin, hadi kalk." Arel'in bağırmasıyla uyandım. "Niye bağırıyorsun be?" deyip Arel'e yastık attım. Kıkırdayıp yastığı attı. "Çık odamdan." diyerek Arel'i odamdan kovdum. Banyoya girip duş aldım ve giyindim.

Aşağı indiğimde Arel elindeki kan torbasını sömürüyordu. "Nereden buldun o kan torbasını?" Kafasını kaldırıp bana baktı ve cevap verdi. "Imm... Daha önce evde saklamış olabilirim." Gözlerimi devirdim. Tekrar konuşmaya başladı. "Sen de bir kan torbası almalısın. Dışarıda insanlara saldırmanı istemeyiz değil mi?" Kafamı onaylar bir şekilde salladım. Mini buzdolabına gitti ve bir kan torbası alıp bana attı.

^•^ ^•^ ^•^

Efsa'nın evine gelmiştik ama hanımefendi hâlâ uyuyordu. "Ben çıkıp uyandırayım artık onu." deyip Efsa'nın odasına gittim.

"Efsa!" diye bağırıp normal sesle devam ettim. "Hadi kalk artık. Gidelim şu alışverişe bir an önce." 11.sınıf bittiği için parti düzenlenmişti. Parti yarın akşam okuldan birinin evindeydi ve biz hâlâ alışveriş yapmamıştık.

^•^ ^•^ ^•^ Ertesi Gün ^•^ ^•^ ^•^

Duş alıp mavi elbisemi giydim ve saçlarımı düzleştirdim. Hafif makyaj yapıp aşağıya indiğimde Efsa ve Arel kan içiyorlardı. Ben de bir kan torbası alıp içtim. Arel'in arabasına binip yola koyulduk.

Eve vardığımızda Efsa ve ben içeri giremiyorduk. Efsa "Davet edilmediğimiz için giremiyoruz." diye fısıldadı.

Evin önünde konuşurken tuhaf kokulu bir çocuk yanımıza geldi. Nedenini bilmeden çocuğa saldırmak istiyordum. Efsa da gerilmişti. Kimsenin duyamayacağı bir sesle "Sakin ol." dedi. "Merhaba hanımlar. Ben Aytun. Evin sahibiyim. İçeri geçelim isterseniz." dedi adının Aytun olduğunu öğrendiğim çocuk. Kafamı Efsa'ya çevirdiğimde "Biz geliriz birazdan." dedi. Aytun kafasıyla bizi onaylayıp içeri gitti.

"O bir kurtadam. Bu yüzden saldırmak istemiş olabilirsin. Sadece sakin kal. Şimdi içeri gidelim. Büyük ihtimalle okuldaki diğer vampir ve kurtadamlar da buradadırlar. Sakın birine saldırma!" Kafamla Efsa'yı onayladım. Derin bir nefes alıp eve doğru yürümeye başladım.

^•^ ^•^ ^•^

Aytun bize doğru gelirken Efsa, Arel ve ben içiyorduk. Vampir olduğumuz için sarhoş olma ihtimalimiz çok düşüktü bu yüzden içmeyi sorun etmiyorduk. Aytun yanımıza gelip bana döndü ve konuşmaya başladı. "Selam adını bilmediğim kız. Dans etmeye ne dersin?"

Kafamı Arel ve Efsa'ya çevirdiğimde Arel'in sinirlenmiş bir şekilde Aytun'a baktığını gördüm. Efsa ise şaşırmış görünüyordu. Aytun'a dönüp gülümsedim ve "Peki." dedim. Uzattığı elini tuttum ve yürümeye başladık.

Aytun kurtadamdı düşmanım olması gerekirdi. Diğer kurtadamlara kıyasla Aytun'a daha az düşmanımsı bakıyordum. Dans etmeye başladık. Eğer biz onun kurtadam olduğunu biliyorsak o da bizim vampir olduğumuzu biliyordur diye düşündüm ve "Nesin sen?" diye sordum. "Fazlasıyla yakışıklı ve çekici bir erkeğim" Bunu söylemesi üzerine kıkırdayıp "Ve fazlasıyla egoist." dedim. Gülümsedi ama hiçbir şey demedi.

"Ciddiyim nesin sen?" dedim bu sefer. "Bunu zaten biliyorsun küçük vampir." dedi. "İnsan olmadığın kesin ama ne olduğunu anlayamıyorum." Gülümseyip "Demek yeni bir vampirsin. Ben de vampir_kurtadam melezi." dedi. Melez diye bir şey de mi vardı? Hiçbir şey demedim ama o konuşmaya devam etti. "Bana hâlâ adını söylemedin küçük vampir." "Adım Simin. Adımı öğrendiğine göre bana artık küçük vampir deme." dedim. "Peki demem küçük vampir." dedi ve devam etti. "Ah pardon unutmuşum Simin." deyip kıkırdadı.

^•^ ^•^ ^•^

Eve gelmiş oturuyorduk. "Ben yatacağım." dedim ve odama çıktım. Banyoya girip duş aldım. Geceliklerimi giyip yatağıma uzandım.

Nedenini bilmeden Aytun'u düşünüyordum. Onda beni ona çeken bir şeyler vardı. O bir melezdi. Ve ben onun için küçük vampirdim.

^•^ ^•^ ^•^ Ertesi Sabah ^•^ ^•^ ^•^

Zilin çalmasıyla uykumdan uyandım ve aşağı indim. Kapıyı açtığımda karşımda onu görmeyi hiç beklemiyordum ama karşımdaki oydu. Eski sevgilim Batın'dı. Başka bir kızla öpüştüğü için ayrılmıştık. Ondan hâlâ tam olarak vazgeçememiştim ve o şuan tam karşımda duruyordu. Ve ondan kurtadam kokusu alıyordum. Ne yani ben bir insanken bir kurtadamla mı çıkmıştım? "Selam." dedi ve onu davet etmediğim hâlde içeri girdi ve en sevdiğim koltuğuma oturdu. Pis kurtadam.

Ben konuşmayınca o konuştu. "Vampir olduğunu bilmiyordum." Umursamaz bir şekilde cevap verdim. "Yeniyim." Kafasını salladı. Tam neden burada olduğunu soracakken Arel'in sesini duydum. "Bu kurtadamın ne işi var burada?" Sesi hiç iyi gelmiyordu. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. "Bilmiyorum. Ben de tam onu soracaktım." dedim. Arel bir anda Batın'ın üstüne atladı. Küçük bir çığlık attım. Zilin sesiyle kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda Aytun'u gördüm ve ikinci şokumu atlattım. "Doğru bir zamanda gelmedim sanırım." Kafamla onu onaylayıp "Eski bir arkadaşım ve Arel... Birbirlerinden pek hoşlanmazlar." dediğimde kafasını salladı ve devam ettim. "İçeri geç."

"Beyler bir misafirimiz var. Kesin şu kavgayı." diye bağırdım. Üzerimde hâlâ geceliklerimin olduğunu fark ettiğimde "Ben yukarı çıkıyorum. Siz de uslu uslu oturun." dedim. Arel "Peki anne." dediğinde Aytun gülümsemişti. Ben de gülümseyip odama çıktım.

Aşağı indiğimde Aytun ve Arel'in futbol maçı izlediklerini gördüm. Ne ara bu kadar yakınlaşmışlardı. Batın'ı görememiştim. "Batın nerede?" Soruma cevap vermemişlerdi. Gidip aralarına oturdum. Hâlâ beni umursamıyorlardı. Aytun'un elindeki kumandayı alıp televizyonu kapattım. İkisi de bana döndüler. Arel her zamanki 'Seni gıdıklayacağım.' bakışını atıyordu. Vampir hızımla merdivenleri çıktım ve "Batın nerede?" dedim. Aytun "Imm... Biraz şiddetle kovmuş olabiliriz." dediğinde "Sen de mi Aytun?" dedim. "Hoşlandığım kızın eski erkek arkadaşını dövmem gayet normal bence."