6|âlim olmaya gerek yok, gözümüz görüyo şükür

122 17 21
                                    

Minseol's pov

Anayolda dizilmiş, üstümüzde yanan, kararan gökyüzüyle birleştiğinde parlaklıklarıyla astigmatımın içinden geçen lambaların kaçıncısını geçtiğimizi bilmiyordum. Ayaklarımın ne zamandır yerden kesili olduğundan veya önümdeki çocuğun karnını ne kadar sıkı tuttuğumdan da aynı şekilde, bihaberdim.

Girdiğim transtan ne zaman sonra çıktığımda duyduğum ilk şey kısmi boğulma geçirttiğim çocuğun bağırışının girdiğimiz alt geçiti dolduruşu olmuştu.

"SEOL KOLLARINI GEVŞET NEFES ALAMIYORUM"

Kollarımı gevşettiğimde oksijenle temasa geçmeyi sonunda başarabilen Changbin'in ciğerleri, kısa çaplı bir kutlama yapmışlardı.Her ne kadar sonrasında üzgün olduğumla ilgili bir kaç şey mırıldansam da üzgün olmadığımı biliyordu. Ne, yani öldürmemiştim sonuçta!

Changbin komşu çocuğuydu. İkimizin de dersleri birbirinden kötü olduğundan annemler bizi kıyaslamayı bir kenara bırakın her fırsatta buluşup bizden dertlenir, çay saatlerini aksatmazlardı. Kimi akşamlar yemekler beraber yenir, 'annem gönderdi tabağı' değiş tokuşu çok olurdu.

Okuldaki arkaşadaşlarımdan çok Changbinle görüşürdük. Ben onunla robotlarını oynardım o da benimle ip atlardı. Kim ateş kim su olacak çok büyük tartışma konusuydu aramızda. Ortaokula geçtiğimizde benim 'ıy erkekler' tribimle onun 'ıy kızlar' tribi birleşince aramız biraz açılmış, lisede eski muhabbetimiz yeniden dönmüştü.

Okulda ne dedikodumuzun döndüğünü takmaz sürekli yan yana dolaşırdık. Kötü arkadaşlıklarımda, ödev yetiştiremediğimde, kopya istediğimde hep yanımdaydı. Bu ufak bodyguard kılıklı herifin bendeki yeri kafam kadar olan bicepslerinden kat kat büyüktü.

Birbirimizin saçını çekip, çelme taktığımız zamanların üzerinden biraz geçmiş, küçüklüğünden ele avuca sığmayan bir çocuk olan Changbinin haylazlıklarına dayanamayan Minhee teyzemler Changbini lise sonda kırsaldaki dayısının yanına resmen sürmüştü.

Yaşlanmasıyla beraber yaramazlıkları azalmış artık uslu bir çocuk olmuştu beyefendi. Geçtiğimiz iki yıldır hem açıktan veterinerlik okuyup hem de veteriner olan dayısının kliniğinde çalışıp işlere yardımcı oluyordu.

Nüfusun büyük çoğunluğunu yaşlı çiftlerin oluşturduğu kasabada herkesin kalbine girmiş, kendini ilk günden herkese sevdirmişti. Öyle ki teyzelerin bazıları torunlarına Changbini almayı kafalarına koymuştu.

Fakirhanemizin önüne geldiğimizde motorcu bfim tipli herifle motordan inmiş kaskları çıkarmakla meşgulken durup, içimden "iyi ki geldi salak çok özlemişim" diye geçirip yeniden sarılacaktım ki arkasındaki tehlikeyi hisseden tavşan kollarımdan kaçmayı başardı. Hah, sanki aynı yere gitmiyoruz!

Okuldan çıktığımda evdeki aç çocuklarımı arayıp Changbin'in geldiği haberini ilettiğimde ayrıca kızarmış tavukları hazır etmelerini söylememe gerek yoktu. Hepimiz biliyorduk ki bu gece uyku yoktu.

Zili çalmamızla beraber sanki kapının önünde oturmuş bizi bekliyorlarmış gibi açılan kapıyla şaşırmıştık.
Sonunda içeri girdiğimizde kızların Changbini gördüklerine benden daha çok sevindiğini düşünmeye başlamıştım.

İkisi de Changbinin birer koluna girmiş çocuğumu oturma odasına doğru şakıya şakıya götürüyorken ben kapıda kalakalmıştım. Ben hiç bunların, benim nur topu gibi suratıma böyle güldüğünü hatırlamıyorum. Srfszlr adam seçiyor.

...

Ellerimizi yıkamış orta sehpanın etrafına oturmuştuk ki tavuklara dalmadan önce üstüne rahat bir şeyler isteyen Changbinle duraksamış, kızlarla anlaşmış gibi bakışlarımız kesişmişti. Üçümüz de bu anı bekliyormuş gibi yerimizden fırlayıp odalarımıza ilerlemiş Changbine de bizi takip etmesi için bağırmayı ihmal etmemiştik.

perfect, seungmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin