How Can I Be Homophobic My Bitch Is Gay | 2MinJin |

Doğru Olan

Seungmin

Boynumu esnetmeye, rahatlamaya çalışıyordum.

Rahatlamaya çalışıyordum!

Jisung'un bizi pazar sabahı zorla havuza götürmesine karşılık kendimi bunu başarabileceğime dair motive ediyordum.

İki gündür Hyunjin'i hiç görmedim, nasıl olduğundan haberim bile yoktu.

Bilmiyorum, sanki bana kendisi ulaşması için beklentiye girmiştim. Ancak bazı şeylerin onun için zor olduğunu bildiğimden zaman tanımam gerektiğinin de farkındaydım.

Lakin bunu yapmak zordunda değildi, ben neden kendi kendime kafamda kurmuştum ki?

Hyunjin'i görmediğim gibi Minho ile de hiç iletişime geçmedim. Belki de Hyunjin ile aralarında geçenleri sorsaydım iyi olabilirdi ama saçma bir şekilde buna hazır değildim.

Ve gelelim bugüne.

Jisung'un, kocasını etkilemek için ayarladiği toplu bir buluşmanın içindeydik hepimiz.

Geçtiğimiz günlerde Jisung azmetmiş Felix, nam-ı değer hayatının aşkı hakkında bir sürü bilgi toplamıştı ve nihayet onunla buluşma cesaretini topladığını söylemesi sonucu buradaydık.

Jisung yalvarmasa asla gelmezdim.

"Gerginlikten avuçlarımın içi terliyor, aaaaa" Jisung'un sesini duyup arkamı döndüm. Diğerlerini karşılayacağını söyleyip çıkmıştı.

Chan Hyung geleceğinden emin olduğum bir isimdi ancak Hyunjin'in gelmesini asla beklemiyordum.

Onu son gördüğüme göre daha toparlamış görünüyordu.

Güzel.

Hyunjin, Jisung'un hararetli hararetli anlattığı şeyleri dinliyor onu rahatlatmaya çalışıyordu.

Onları neden ve ne kadardır izliyordum bilmiyorum.

Hyunjin, Jisung'u dinlerken anlık olarak gözleri bana kaydı.

Onları neden izlediğimi bilmediğim için göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırmama gerekirdi.

Ama kaçırmadım.

Jisung hâlâ Hyunjin'e kendinden geçmişçesine bir şeyler anlatıyordu ama biz Hyunjinle bakışmamızı asla bölmüyorduk.

Ondan haber alamadığım iki gün boyunca onun için endişelenmiştim. Şuan iyi olduğu için mutluydum.

"Ev mev kalmadı, kül oldu Seungie." Omzuma atılan kolla transtan çıkmış gibi irkildim. Chan Hyung bana keyifle bakıyordu, gözlerimi kaçırıp güldüm.

"Saçmalıyorsun Hyung!" Öyle bir şey değildi, sadece onun için endişlenmiştim hepsi bu kadar.

"Aynen ondan. Neyse, seni buradan itsem ne yapabilirsin ki?" Dediklerini idrak ettikten hemen sonra ona dönüp baktım.

"Ha-" Biraz geç kalmıştım. Sözüm adeta yarım kalmış güçlü bir şekilde havuza atılmıştım.

Vücudumu suya hazırlamamıştım ve şuan soğuk su bütün bedenimin uyuşmasına neden olmuştu.

Kendime gelip yüzeye çıktığımda adeta titriyordum.

Hyunjin, Jisung ve Chan Hyung gülerken aralarındaki Chan Hyung birinin itmesiyle hemen yanıma düşmüştü.

Hyunjin ve Jisung, Chan Hyung'u kimin ittiğine bakmak için arkalarına baktıklarında Chan Hyung'un düşüşüne gülen Minho ve Felix'i gördüler.

Minho, Hyunjin'in tarafındaydı ve Hyunjin onu görünce bir iki adım kenara geldi, normale döndüğü için sevindiğim yüzü yeniden düşmüştü.