"Neden yaptın bunu bana?"
Kızıl olan şarabından bir yudum alırken kahveliye dönüp mavilerini kehribar gözlere kilitledi..
"Bir de soruyor musun?"
Elindeki şarap bir anda boşlukla yer değiştirildi ve bardağın masaya sertçe çarpılmasıyla irkildi.
"Yetmedi mi özürlerim? Daha ne kadar söyleyeceğim sana pişman olduğumu?"
Kendisine yaklaşan esmere boş gözleriyle baktı kızıl. Nefret dolu bakışlarıyla Dazai'nin kalbini işgal ederken duyduğu zevkten dolayı gülümserken cevapladı;
"İntikam."
❖
Gece saat çoktan 2'yi geçmesine rağmen, zaman terimine ve karanlığa aldırmadan, Yokohama'nın dar sokaklarında geziniyordu Chuuya.
Bu gece uyku tutmamıştı kendisini. İçini kötü bi his kaplamıştı, her nefes alışında göğsünü daraltıp aynı zamanda baş ağrısı da oluşturan boktan bir his. Bu yüzden de hava almak için dışarı çıkmaya karar vermişti.
Hava soğuktu, Aralık ayının sonları yaklaştığından yerler de beyaza bürünmüştü. Chuuya soğuğu sevmezdi, bağışıklık sistemi onun soğukta çok durmasına da izin vermezdi, ama yine de üstüne bir ceket dahi almadan dışarı çıkmıştı kızıl.
Ayağıyla yerdeki karları tekmelerken arkasından gelen ayak sesleriyle olduğu yerde bir süreliğine durdu. Arkasına dönemeden ağzı çoktan kapatılmıştı bile..
"Buldum seni."
Chuuya'nın paniği çok geçmeden gitmişti, ne duyduğu ses, ne de gördüğü bandajlı eller yabancı birinin eli gibi gelmişti. Debelenmeyi bırakıp derin bir iç çekti.
"Ben olduğumu anladın mı? Ne çabuk."
Hala ağzı kapalıyken kafasını aşağı yukarı salladı. Ağzındaki elin sonunda çekilmesiyle tekrardan temiz hava aldı ve arkasına dönüp karşısındaki adama bir tekme attı.
Sadece esmerin ayağını havada yakalaması için.
"Hareketlerini senden bile iyi biliyorum, Chuuya. Hem bir kere sevgilini böyle mi karşılıyorsun sen?"
"Eski sevgilim."
Ayağını çekip arkasına döndü ve yoluna devam etti. Kendisi de pekâlâ biliyordu Dazai'nin onu takip edeceğini, ama hiçbir şey demedi.
"Neden geri geldin? Yeni sevgilin aldattı mı? Senin bana yaptığın gibi."
Dazai bir süreliğine sustu. Sonra konuşmak için ağzını açmıştı ki Chuuya'nın titrediğini görünce ilk önce ceketini çıkarıp kızılın omuzlarına koymak için ona doğru yaklaştı, sonrasında cevapladı.
"Ben onu bıraktım. Senin kadar iyi değildi."
Chuuya olduğu yerde kalmıştı. Kafasını çevirip yanında duran 'eski' sevgilisinin gözlerine baktı. Eğer 4 yıllık ilişkilerinden bir şey öğrendiyse, o da Dazai'nin yalan söylerken gözlerinin en derinlerine kadar bakmasıydı.
O ise şuan da etrafına bakınıyordu. Sanki az önce Chuuya'nın içindeki soğukluğu eriten bir şey söylememiş gibi, normal bir tavırdaydı.
