BÖLÜM -1- "MEVA"

480 61 134
                                    

Yayımlanma tarihi: 16.12.2022

Başlama tarihinizi bırakabilirsiniz

Hepinize selam! Şuan duygularım karmakarışık, ne zaman bir kitaba başlasam fark ediyorum ki bu heyecan bu kirpiklerimin dibini sızlatan ilham asla eskimeyecek. Hep artacak, göğsüm hep sıkışacak ama hiç sıkılmayacağım.

Tüm kelimelerim, kalbimdeki bu yakıcı çırpınış, uykusuz gecelerim ve yazmaktan sızlayan parmaklarım. Hepsi siz okuyun, biz okuyalım ve aramızdaki bu gönül bağından gönderdiğiniz kocaman sevgileriniz için...

En başında kalbimdeki bitmek bilmeyen o acı için yazıyordum çünkü bir gün bitmesini umuyordum. Anladım ki o acı hiç bitmeyecek.

Artık sizin için yazıyorum. Ben acımı sahiplendim, size de kelimelerimi bırakıyorum.

Ruhunuz ruhuma salgın. Sizi çok seviyorum, keyifli okumalar.


Omuzlarımda kadın olmanın yükü vardı. Bizler ayağımıza yüksek topuklularımızı giyip dünyayı fethedebilir, barışı her bir sokağa bırakabilir ve tüm hayvanları kalbimizde koruyabilirdik. Ama rahmimize gömülen yanlış tohumu sevgiyle suladığımız halde erkeklerin zorbalıklarıyla savaşamıyorduk.

Karşımda oturan adama baktım.

Annesi şu halini görse, rahmine gömülerek büyüyen bu adamın annesi olmaktan utanırdı.

Bir kadının rahminin perdesini aralayıp çıkan, bir kadının göğüslerinden yaşaması gereken besini alan bir adamın, bir kadını aşağılaması kadar iğrenç çok az sayıda şey vardır eminim.

"Ne bakıyorsun öyle?" Susmamın karşılığında sorduğu soru tek kaşımı kaldırmama sebep oldu. Masanın üzerinde duran elimi, parmaklarımı içe kıvırarak yumruk haline getirmiştim. Uzun tırnaklarım etimin içine göçükler bırakarak batıyor ama hissettiğim acı öfkemi ve bu adamı katlettiğim kanlı zihnimi bastırmaya yetmiyordu. "Altı üstü havaalanına gidip yeni ortaklarımızı karşılayacak ve onlara biraz ilgi göstereceksin." Elinde çevirdiği kalemi durdurup kaldırdı, masadaki diğer iş arkadaşlarımıza bakarak, "Sonuçta o bir kadın. Bizim ortaklarla ilgilenme şeklimizden memnuniyetleri bir kadınınkinden farklı olacaktır." diye ekledi.

"Benim daha iyi bir fikrim var aslında." Topuz yaptığım saç diplerimden boynuma kayan ter damlasının kaşıntısı sırtımdaki tüyleri ürpertti. Bu zorbalık iş hayatında yaşadığım bir ilk değildi ve son olmayacağından da emindim. Öne doğru eğildiğimde dirseklerim masaya dayanmış başımı yana eğmiştim. "Eğer bu iş için bir kadına ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun kız kardeşinin bir telefon uzağında durduğunu unutma." Göz kırpıp, söylediklerimin kafasına iyice girdiğinden emin olmak için birkaç saniye bekledim.

"Meva," diye araya girdi koordinatörümüz. "Belki de Hasan Bey'e kulak vermeliyiz."

"Belki de kulağını eline vermeliyim." diye bir öneride bulundum, bakışlarımdan sıçrayan kıvılcımın burayı yakıp kül edeceğinden korkuyormuş gibi sandalyesine sindi. "Belki de bir kulağını eline vermeliyim ki bir kulağın ben de bir kulağın sende olsun."

Çalıştığımız reklam şirketinin iletişim kısmından sorumlu ekip olarak her sabah mutlaka yirmi dakikalık bir toplantı yapardık. Toplantılarımızdan genel anlamda verim alıyordum fakat bugün, Fransa'dan gelen ortaklarımızın havaalanından karşılanması gerekiyordu. Onları karşılamakla ilgili bir sıkıntım yoktu, hatta yabancı kültürlerde yetişmiş insanlarla zaman geçirmekten keyif alıyordum. Fakat Hasan Bey olaya çok başka bir açıdan bakıyordu.

"Kız kardeşimin konuyla ne ilgisi var!" diye bağırdı Hasan Bey masanın karşısından. "İki gülümseyip onları memnun edeceksin, amma abarttın!"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 16, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

PEKİ ÖYLE OLSUN O ZAMANWhere stories live. Discover now