Kim Taehyung~25 Ünlü bir Fransızca öğretmeni
Kim Jeongguk~18
Yazım yanlışlarım var ise özür dilerim.
Ne kadar iyi olursa, o kadar iyi okumalar...
𝐽𝑒𝑜𝑛𝑔𝑔𝑢𝑘~
Penisimin acısı ile yaşlı gözlerimi araladım. Islak bir rüya görmüştüm ve bu beni fena halde etkilemişti. Boşalmamıştım. Daha doğrusu boşalamamıştım. Sanırım penisimde ki acı bundan kaynaklıydı.
Taehyung'u istiyordum. Hemde fazlasıyla... Elime yanımdaki oyuncağımı alarak yavaşça yataktan çıktım. Üzerimde Taehyung'un bol bir sweatshirt'ü ve geniş bir eşofman vardı. Taehyung'un sweatshirt'ü öyle bir kaplıyordu ki bedenimi, dizlerime geliyordu.
Yavaş adımlarımla acıyan penisimi umursamamaya çalışarak kapıya ilerledim. Bezim temizdi. Sanırım Taehyung yine benden önce kalktığında rahat uyumam için değiştirmişti.
Kapıyı açıp hemen yatak odasının karşısında ki kapıya, yani Taehyung'un çalışma odasının kapısına baktım. Kapalıydı. Normalde kapalı olmazdı. Yoksa orada değil miydi? Tanrım... Umarım oradadır. Merdivenleri inebileceğimi sanmıyorum...
Yavaş ve küçük adımlarımla Taehyung'un çalışma odasının kapısının önüne geldim. Taehyung'unkine nazaran küçük olan ellerimle kapının kulpunu indirirken içerden Taehyung'un sesini duydum. Şükür.. burada.
Yine yavaş bir şekilde içeri girdiğimde Taehyung'un sert bakışları beni buldu. O an penisim daha çok sızlamaya başladı. Görüş alanım tekrar bulanıklaşırken Taehyung'a doğru yürüdüm. Kucağına oturmak için hamle yaptığımda ileriye doğru eğilip mikrofonu kapattı. O zaman farkettim online dersteydi.
Yavaşça kucağına oturdum ve başımı boyun girintisine yaslayıp derin, erkeksi kokusunu içime çektim. Penisim hala sızlıyor, canımı yakmaya devam ediyordu.
"Bay Kim, bu Jeongguk mu?"
"Tanrım! Çok tatlı."
"Bizimle aynı yaşta olduğunu söylemiştiniz ama bizden küçük duruyor. Ve çok tatlı."
"Bay Kim, yarın okula Jeongguk ile gelir misiniz?"
Bilgisayardan gelen seslerle başımı Taehyung'un boyun girintisinden kaldırıp ona baktım. O ise söylenilenleri takmayıp kurumaya yüz tutmuş gözyaşlarımı baş parmağı ile sildi.
"Ne oldu miniğim? Neden ağladın? Bir sorun mu var?"
Boğuk sesi ile konuştuğunda başımı olumlu anlamda salladım ve konuşmak için dudaklarımı araladım ondan çekinmiyordum, sadece biraz utangaç bir yapım vardı. Hiçbir zamanda çekinmemiştim. Bu fanteziyi yapmak isteyende biz değil miydik zaten?
"B-ben şey rüya gördüm orada aşk yapıyorduk, sonra şey oldu."
Sesim titrerken dudaklarımın arasından bir hıçkırık firar etti.
"Anladım bebeğim, şşh ağlama. Bak ekrana."
Dediğini yapıp ekrana baktığımda bir sürü öğrenci bize bakıyordu. Birinin bana gülümseyerek baktığını görünce tavşan dişlerim belli olana kadar gülümseyerek karşılık verdim.
"Bay Kim, Sun Jung'un sorduğu soruyu yanıtlamadınız."
"Bay Kim, Jeongguk iyi mi? Ağzınızı okudum. Neden ağlamış?"
Ağzınızı okudum diyen öğrenciye değişik değişik bakıp tekrar Taehyung'a döndüm, ben ona döndüğüm an dudaklarımızı birleştirerek öne eğildi. Mikrofonu açıp tekrar geri doğruldu. Bu ani hareketi ile afallasamda belli etmeyerek yavaş hareketlerim ile kucağında döndüm ve sırtımı göğsüne yasladım. En rahat yerim..
