oneshot.
-
nico di angelo'nun bir laneti vardı ve will solace bu lanete aşık olmuştu.
gökyüzü kızıllaşıp da ağaç yapraklarını altın sarısına boyadığı bir vakitte nico'yu yanına almıştı ve kamptan uzaklaştırıp bir göl kenarına getirmişti. savaştan sonra her şeyin düzene gireceğine inanmak onun için zordu. babasının kehanet gücü onun da kanında dolaşıyordu ve geleceği parlak değildi. ölüm ve yıkım onun yakasından ayrılmayacaktı.
"iyi misin will?" nico, çekingen bir tavırla ellerini birleştirmiş, yaralarından ötürü yüzünü buruşturan will onu endişelendirmişti.
"iyiyim, sadece, canım acıyor." gülümsemeye çalışıp iskeleye oturdu ve ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını suya soktu. "gelip otursana yanıma."
nico sessiz bir şekilde gelip oturdu ve parmağındaki yüzüğü evirip çevirdi. "içimde bir kurt var will, sanki hiçbir şey bitmemiş gibi hissediyorum." will güldü, ancak bu gülüş öyle mutlu bir gülüş değildi. "öyle zaten, daha kötü şeyler yaşayacağız nico ve..." derin bir nefes aldı. sesinin titremesinden çekinmedi, "daha büyük kayıplarımız olacak."
nico, her ne kadar yeraltı tanrısı'nın oğlu olsa da daha fazla kayıp vermenin kötü bir şey olduğunu biliyordu. dizlerini kendisine çekti.
"beni öp." dedi will. nico'yu korkutmuştu bu söz. nico di angelo'nun laneti tam da bununla ilgiliydi işte. will'in nico'ya aşık olması bile lanetle ilgiliydi.
"will, saçmalama."
"saçmalamıyorum sadece dayanamıyorum, anlasana. öp beni." will nico'ya yanaştı, nico da ondan uzaklaştı. gözleri dolmuştu. "öpersem ne olacağını biliyorsun." diye hatırlattı nico. "öleceksin."
"zaten aşık olmuşum, her türlü öleceğim. bırak ölüm meleğim sen ol ve öp beni."
"ben ne olacağım will? bunu hiç düşündün mü?" nico akan birkaç gözyaşını umursamayacak haldeydi. will geri çekildi ve göle döndü. güneş son bir kez parlarken gölün üstüne yansıyordu.
"lütfen, nico." will fısıldarcasına konuştu ve elleriyle yüzünü kapattı. "en sonunda ikimiz de ölüyoruz. senin ölümünü kaldıramam."
"bencillik ediyorsun." nico ürkek tavırlarla will'in omzunu tuttu ve ellerini çekip kendisine çevirdi. "bu gelecek meselesi."
"seni öyleyce ölürken görmek istemiyorum işte!" will hıçkırarak yüzünü nico'nun omzuna gömdü. "artık ne tanrılar ne canavarlar eğlensin istiyorum nico. sadece kurtulmak istiyorum."
"sevdiğim çocuğu öldüremem." nico usulca ellerini will'in saçlarında gezdirdi. o da öpmek isterdi will'i, doya doya, tutkulu bir şekilde. bu isteğini bastırmak için dudağını dişledi ve sevgilisine sıkıca sarıldı.
"seni çok seviyorum will." will daha da sıkı sarıldı nico'ya. "sus," dedi, "ben de seni çok seviyorum ve bu beni öldürüyor."
nico tüm suçu üstlenmeyi kabul etmişti. will'den çekilip ıslak yanakları tuttu, yüzünde savaşın izlerini taşıyordu. yaraları okşadı ve sevgilisinin gözlerine baktı.
"seni öpmemi ister misin, will?"
will sadece başını salladı ve gözlerini kapatıp nico'nun dudaklarına yapıştı. göğüsünde başlayan yanma hissi tüm vücuduna yayılıyordu. ambrosia yemiş bir ölümlü gibi hissediyordu.
acıyla sızlanırken ağlamamaya ve nico'nun boynuna sarılarak güç almaya çalıştı. nico, iyileştirebilme umuduyla elini will'in göğüsüne koydu. o hades'in oğluydu, birisini ölümden kurtaramazdı.
tutkulu bir fransız öpücüğü değildi bu, will'in daha fazla dayanamayacağını bildiğinden nico, onu çekti ve boynuna yasladı. will'in kesik kesik nefeslerini duyabiliyor ve sarıp sarmaladığı sevgilisinin can verişini hissediyordu.
"ölüm meleğim olduğun için teşekkür ederim nico."
"sus," nico hıçkırıp yüzünü sarı saçlara gömdü. "bana benden nefret ettiğini söyle."
güneş tamamen battı ve will'den bir cevap gelmedi, bir daha da gelmeyecekti. nico kalbine bir boşluk çöktüğünde hissetti neler olduğunu, gözlerini yumdu, sessizce ağlamaya başladı.
hep öpmek istediği sarı saçları sayamayacağı kadar öptü. "yine tanrılar kazandı will." dedi.
"yine tanrılar kazandı."
-
shinigami's kiss.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shinigami's kiss'solangelo
Fanfictiontw. intihar will solace, nico di angelo'nun kendisini öpmesini ister. oneshot.