19.Bölüm

139 16 22
                                    

- 19 Yıl Önce - 

Yamaç çocuk yaşına rağmen silahlara baya ilgi duymaya başlamıştı bile abilerini ikna etmeye çalışıyordu hepsi öğretiriz diyordu ama Selim abisi asla izin vermediği için ona çok kızıyordu. Kendi başına otururken Cumali abisi yanına gelir 

Cumali : Hadi gel sana atış öğretiyim 

Yamaç : Gerçekten mi 

Cumali : Hadi gel. Ama eldivenlerini giy hava soğuk 

Beraber dışarı çıktıklarında Yamaç silahı eline alıp ateş ettiğinde abisinin gülümsemesi ile gülerek devam etmişti silahı ateşlemeye devam ettiğinde duyduğu düşme sesi onu çok korktur 

Yamaç : Abi ne oluyor 

Cumali : Bakıyorum dur. Oğlum ne yaptın sen 

Yamaç korku ile abisinin yanına gittiğinde yerde kanlar içinde yatan bir adam gördüğünde çok korkmuştu 

Cumali : Korkma sana kimse bir şey yapamaz 

Yamaç : Korkuyorum 

Cumali : Halledicem merak etme 

Çaktırmadan gülerek eve gittiğinde Selim'in silahını yerine bırakır Yamaç'a eldiven giydirmesi sayesinde Selim'den kurtulmuştu. Yamaç'tanda kurtulucaktı. Selim'in hapise girmesinden sonra Yamaç Londra'ya gitmiş Cumali ve Kahraman istediği gibi yaşamaya başlamıştı 

- Şimdiki Zaman - 

Yamaç'ın sorgusu bittikten sonra savcı gereken işlemleri başlatmıştı Selim Koçovalı 19 yıl sonra serbest mi kalıcaktı 

Yamaç : Abime çok üzgün olduğumu söylermisiniz 

Polis : Bu kadar sene neden sustun. Adamın boş yere hapis yattı 

Kelepçeyi taktıktan sonra nezarethaneye götürülmüştü tedirgin olması gerekiyordu ama öyle değildi. Aksine Çok rahatlamış his ediyordu 

- Kurtuluş'ların Evi

Azer ve Karaca bahçede oturmuş gökyüzünü izliyorlardı sonunda bu sessizliği Azer bozmuş çok merak ettiği o soruyu sormuştu 

Azer : Eğer seni evliliğe mecbur bırakmasaydım bir şansımız olurmuydu 

Karaca : Nereden çıktı şimdi bu 

Azer : Merak ediyorum 

Karaca : Pişman mı oldun 

Azer : Seninle evlendiğim için hayır. Ama seni mecbur bıraktığım için evet

Karaca : Pişman olduğunu görüyorum merak etme kör değilim 

Azer : Eğer sevdiğin biri varsa sana zorluk çıkarmam 

Karaca : Sevdiğim biri olsaydı bu evliliği kabul etmezdim Azer. Abim ve babamla tehdit etsen bile 

Azer : Onlara çok bağlısın baban hastanedeyken gördüm bunu 

Karaca : Duygu ile benim baba konusunda hikayelerimiz azıcıkta olsa aynı. O adam onların hayatını bitirdi ama benim babamın hayatınıda başkaları bitirdi 

Azer : Benim babamda hapise girdiğinde bende çok küçüktüm anneme yerine ben çalıştım onun kardeşlerime bakması gerekiyordu 

Karaca : Zor olmadımı 

Azer :Oldu olmaz mı. Sana bir şey itiraf ediyim mi 

Karaca : Söyle 

Azer : Ben okula gizliden de olsa devam ettim 

Karaca : Şaka yapıyorsun 

Azer : Şuan karşında bilgisayar mühendisi var 

Bunu duyduğu için o kadar mutlu olmuştu Azer'e sıkıca sarılmıştı. Hayat ona adil davranmamıştı ama yinede kendi için bir şeyler başarabilmişti 

- Cezaevi - 

Selim ve bir kaç arkadaşı sohbet ederken içeri giren gardiyanlarla hepsi ayağa kalkmıştı 

Gardiyan : Hadi gözün aydın Selim 

Selim : Ne oldu 

Gadiyan 2 : Nöbetçi mahkemeye oradan da serbets kalıcaksın 

Selim : Nasıl oldu peki bu 

Gardiyan 1 : Gerçek suçlu teslim oldu 

Haşmet : Kim peki gerçek suçlu 

Gardiyan 2 : Yamaç Koçovalı 

Bunu duyduğu anda sanki bir balyoz yemiş gibi his etmişti. Ne yani çok sevdiği küçük kardeşi yüzünden mi 19 yılını karısından ve çocuklarından ayrı geçirmişti yani 

 - Kurtuluş'ların Evi - 

Azer ve Karaca bahçede uzun uzun sohbet ettikten sonra Karaca uyuya kalmış Azer'de onu odasına çıkarmıştı. Tam kapıyı kapatıcakken Karaca biranda uyanmıştı 

Karaca : Sakın kapatma kapıyı 

Azer : Niye kapıyı kapatmıyorsun neredeyse 1 ay oldu uyurken kapıyı kapattığını görmedim 

Karaca : Ben çocukken Sultan Koçovalı bir kaç kere beni kilere kapatmıştı orada hiç ışık yoktu. Hep annem kurtarırdı beni  

- 15 Yıl Önce - 

Bağıra bağıra ağlıyordu çok korkuyordu abisinin kapıda olduğunu bilmek bile onu sakinleştiremiyordu 

Karaca : Abi korkuyorum 

Akın : Korkma ben buradayım. Bak annem geldi 

Kapıdan gelen bir kaç sesten sonra sonunda kapı açılmış Ayşe kızını kucağına altığı gibi kokusunu içine çekip öpmüştü. Annesinin morarmış yüzünü görünce küçük parmaklarını orada gezdirip öpmüştü 

Karaca : Canın acıyormu anne 

Ayşe : Geçti bir tanem 

Akın : Bizi bırakmıycaksın dimi anne 

Ayşe : Asla bırakmam ben sizi 

Çocuklarınıda alıp odasına gidip kapıyı kilitlemiş arkasınada bir kaç şey koyduktan sonra gece lambasını açık bırakıp onlara sarılarak uyumuştu 

- Şimdiki Zaman - 

Karaca : Annemle uyurduk sürekli 

Azer : Neden gitmediniz ki o evden 

Karaca : Sultan hanım annem her gitmeye kalktığında bizi elinden almakla tehdit etti. Sonra ne oldu bilmiyorum ama annem bir daha gitmeye kalkmadı 

Azer karısını kendine çekip sıkıca sarıldığında Karaca kendini güvende his etmiş oda sarılmıştı. Ama Azee'in Koçovalı'lara duyduğu düşmanlık artmıştı 

ANLAŞMAWhere stories live. Discover now