thirteen

987 91 323
                                    

150-200 arası yorum sınırı

-

Lisa

Suratıma yediğim güçlü tokatla başım sola çevrildi. Gözlerimi sıkıca yumdum ve anında yanmaya başlayan yanağımı tuttum. Ona bakacağım sırada üzerine fırlatmak üzere olduğu koca içki şişesini gördüğümde kollarımı yüzüme siper ettim.

Evin içinde kim varsa bu durumdan rahatsızlık duymuyordu bulunduğum durumu izliyorlardı.

"Ölmek istiyorum.." dedim kısık sesle. Dudakların arasından dökülen o iki kelime o kadar çaresiz çıktı ki kendime acıdım.

"Ne dedin?!" Diye bağırdı üzerime yürüyerek. Ağlayarak sırtımı duvara daha çok yasladım ve yere çöktüm.

Ellerimi saçlarımdan geçirerek delirmiş gibi çekiştirmeye başladım. "Ölmek istiyorum!" diye bağırdım. "Ölmek istiyorum, ölmek istiyorum!"

Yakalarımdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı. "Ölmek istiyorsun öyle mi?!"

Elleri boğazıma sarıldı sıkıca. Yutkunmaya çalıştım ama öyle acıttı ki tüm vücudum titredi. Ayaklarım yerden kesildiğinde gözlerimden akan son birkaç yaş çeneme doğru süzüldü.

"Dur, öldüreceksin suçu bize kalacak."
Anne lakabını hiçbir zaman hakkıyla yerine getiremeyen kadının sesini duydum. Aynen böyle söyledi, "Suçu bize kalacak."

Nefes alamıyordum, alamadığım nefesler boğazıma dizilip beni boğarken ellerini çektiğinde derin bir soluk alarak yere yığıldım.

"Sana kaç kere söyledim! Ama dinlemeyip bir piç gibi kızı dikizlemeye devam ettin!"

Nereden bildikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ellerimi ve dirseklerini zemine yaslayarak oradan güç aldım. Güçlükle doğruldum ve yanımdaki dolaba tutundum. Ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerimi ona çevirdim. "Sırf sen söyledin diye.." Derin bir nefes aldım. "Sırf sen yapma dedin diye inadıma o kızı izlemeye devam edeceğim."

Yumruklarını sıktığında gülümsedim. "Durma, yumrukla hadi. Öldür istersen. Ben de sizin gibi orospu çocuklarından kurtulmuş olurum."

Yüzüme inen sert yumrukla bedenim kasıldı. Yeniden ağlamamak için kendimi sıktım, burnum sızlıyordu.
"Siktir git bu evden, benim senin gibi bir çocuğum yok!"

Ben de bu ânı bekliyordum.

"Güzel.." diyebildim titreyen sesimle. "Sizin piçliklerinizle uğraşacağıma sokakta hakkımla ölürüm daha iyi."

Dolabın üzerindeki telefonu aldım ve arkama bile bakmadan dışarı çıktım. Kapıyı sertçe çarptım.

Gidecek bir yerim yoktu ve cebimde yalnızca 100 won vardı. Dudaklarımı araladığım an nefesim soğuk havaya karışıp gitti. Çok geçmeden ellerim buz tuttu.

Titreyen ellerimle cebimdeki telefonuma uzandım ve yardım isteyebileceğim birilerini aramaya başladım.

Jisoo'nun ismini görünce biraz olsun rahatladım ve burada soğuktan donmadan önce numarasını tuşladım.

Üstüm ince olduğu için titremeye başlamıştım.

"Lisa?"

"Jisoo.. Şey, önemli bir şey söylemem lazım. Evde misin?"

"Evdeyim evet, ne oldu?"

"Tamam geliyorum, orada anlatırım."

-

Hızla yattığım yerden kalktım, nefes nefese kalmıştım ve ter içindeydim fakat buna rağmen üşüyordum. Kollarımı bedenime sararak ayaklarımı yere sarkıttım ve komodinin üzerindeki su dolu bardağı aldım.

My Girl  | JenLisaWhere stories live. Discover now