4|düşünmek

50 3 1
                                    

"vahşi bir hayvan nasıl avlanıyorsa, insanlarda öyle avlanıyor..."
~Taeggukandyoonmin

...

Kısa bir geyik avından sonra tekrar aynı eve gelmiştik. Gayet iyi ve enerjik hissediyordum ama evime gidemeyecektim çünkü çok büyük bir engelim vardı.

Ormanın bu taraflarını daha yeni görüyordum. nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum ve en önemlisi evin yolunu bilmiyordum. Bu çok sinir bozucuydu.

Ne yapmam gerektiği hakkında hiç bir bilgim yok. Taehyung Beni fazlasıyla evinde misafir etmişti. Eğer ona bunu söyleyip biraz daha evinde kalmak istesem çok mahçup olurdum.

Bir şekilde gitmem gerekiyordu. Terleyen ellerimi pantolanuma sürdüm. Telaşlıydım ve Taehyung'a ne diyeceğimi düşünüyordum.

Acaba beni anlayışla karşılar mıydı ki? Hiç bir şey hakkında bir fikrim yoktu. Çaresizlik cidden çok kötüydü. Aynı zaman da birine muhtaç olmakta.

***

Yazar'dan

Akrep ve yelkovan birbirini kovalarken saat akşamın 7'sini bulmuştu. Jeongguk gün boyu Taehyung'a ne diyeceğini düşünmüştü.

Evinin yönü hakkında hiç bir bilgisi yoktu ve Taehyung'a büyük bir yük olduğunu düşünüyordu.

Taehyung'tan ise hiç ses seda yoktu. Sadece konuşması gereken zamanlarda konuşup daha sonra bir daha hiç ağzını açmıyordu, anca etrafa soğuk, sert ve keskin bakışlarını atıyordu.

Bu da jeongguk'un her seferinde derin bir nefes almasına sebep oluyordu.

O, oğlana yaklaşmaya çalıştıkça oğlan ne ondan uzaklaşıyordu ne de yakınlaşıyordu. Öylece duruyor ya olacakları bekliyordu ya da olanları izliyordu...

Jeongguk saatlerce oturduğu için koltukta ki bedeni uyuşmuştu. Ayağa kalkıp biraz yürüyerek bedenini gevşetmek istiyordu ama ayağı fazlasıyla uyuşuktu. Bu yüzden yerinden kalkmaya çalışmadı.

Taehyung'unsa karşısındaki beyaz duvara karşı gözleri dalmıştı. Çok büyük düşünceler içinde olduğunu onu hiç tanımayan biri bile anlardı ki zaten jeongguk anlamıştı.

Ortam fazla gergin ve sıkıcıydı jeongguk'a göre...

karşısında ki erkekle aralarında ufakta olsa bir yakınlaşma gerçekleşmemişti.

Hani derlerdi ya siyah ve beyaz birbirinin zıttıdır diye. onlarda öyleydi işte ama bir sorun vardı. Ya bir gün tüm bu zıttıklar ortadan kaldırılıp siyah ve beyaz birbirine karışırsa... İşte o zaman ne olacağını kimse bilmiyordu.

Taehyung bakışlarını duvardan çekerek jeongguk'a çevirdi.

Aslında Taehyung düşünmüyordu... Tam aksine jeongguk'un zihninden geçenleri dinliyordu.

Onu zaten göndermek gibi bir fikre sahip değildi. Bu yüzden jeongguk'un içinden geçenleri umursamayarak tekrar zihnine girdi.

Taehyung zihnine girdiği zamanda ise jeongguk evine nasıl ve ne şekilde gideceğinin planını yapıyordu. Aklına gelen her yol çıkmaz bir yola ulaşıyordu.

Taehyung kendini de rahatsız eden bu düşüncelere bir son vermek istedi ve işte bu sayede Jeongguk'tan önce ilk defa dudaklarını araladı.

"Eğer uyumak istersen İkinci katta ki birinci odaya gir."

Dedi boğuk ve kalın sesi ile. Jeongguk'un gözleri anında bal rengi gözlerle kesişti.

"o çok yakışıklı." Dedi içinden jeongguk.

Wolf claw | taeggukDonde viven las historias. Descúbrelo ahora