BÖLÜM 1-

104 24 80
                                    

SELAM <3

YENİ BİR HİKAYEYE
YENİ KARAKTERLERE
VE YENİ BİR KURGUYA HOŞ GELDİNİZ^^
UMARIM BEĞENİRSİNİZ...
KEYİFLİ OKUMALAR (⁠^⁠^⁠)





KEYİFLİ OKUMALAR (⁠^⁠^⁠)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

~31/12/2022~

2022'nin son günüydü. Sabahın erken saatlerinde kahve tonlarında ahşaptan yapılmış komodinin üzerinde duran, yüksek çıkan sesi ile odada yankılanan alarım sesi ile kabus dolu derin uykumdan uyandım .

Gözlerimi ovuşturmayı Bırakıp lavaboya doğru yol aldım Musluktan akan soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra az biraz ferahladığımı hissettim. Odama girince şöyle bir baktım etrafa son kez nede olsa gidiyordum buradan büyük bir özlem çekmeyebilirdim ama azda olsa hatırıma gelince üzüleceğim günler olacak.

Bu evde güzel anılar yerine hep hafızama sonsuza dek kazınacak, hayatımı mahveden, beni mutlu yaşamaktan alıkoyan bir takım olaylar yaşadım. Beni ciddi derecede sarsan, uçuruma doğru sürükleyen,her türlü canımı acıtan, her gün ölmeyi dilememe sebep olan yaşanmışlıklar..

Aylarca hastane odalarında bir deli muamelesi görerek hayatımı yaşadım. Her hafta istemeyerek derdimi anlatmak için tonlarca para ödediğim seanslarda geçti günlerim .

Hayatın yazdığı senaryoda bana düşen rol masum, hiçbir şekilde suçu olmayan ama her türlü cezaya mecbur kalan bir roldü bu.

Bütün hikayelerde iyiler kazanır derler ama bu hikâyede iyiler kaybetti,olan hiçbir şeyden haberi olmayan ama her cezayı çeken insana,bana oldu..

Biri uğruna bir zindan hayatına mahkum kaldım.hayallerim ,hislerim ve Geleceğimi çaldı benden. bu eskimiş bir binanın eskimiş bir dairenin odasına kapattım kendimi.

her gün cehennem gibi geçti benim için.ağlamaya bile mecalimin olmadığı günleri çok net hatırlıyorum.kaç defa hayatıma son vermeye kalkıştığımı ben bile hatırlamıyorum.

Hayatım uzun süre böyle devam etti ama bir gün seansa gidince her şeyi anlatmaya karar verdim.en fazla o an içim biraz ferahlar diye düşünmüştüm ama beklediğimden daha iyi geldi bana artık canıma kıymaya devam etmedim mesela.

Yaşadığım güzel günler adına bir adım attım kendimce. Aynı zamanda kendime değer vermeyi,kendimi sevmem gerektiğini her şeyi ardımda bırakmayı tercih ettim.

Bugün ise bu odaya,bu mahalleye ve bu şehire veda etme günümdü..

Son kez baktım ağladığım köşeye,intihar ettiğim yatağımın dibine, sabahladığım cam kenarına..

Derin bir nefes alıp Aynadaki mahsun bakışlarımın yansımasına baktım.bu eve ne heyecanlar ile gelmiştim. Çok mutluydum mutluluğun dibini yaşıyordum ya da yaşadığımı sanıyordum ta ki Günyüzüne çıkan adaletsiz bir şekilde haberdar olduğum oyunlara kadar..

İçimdeki çocuğun serzenişlerini içten içe hissediyordum. Elimi kalbime koydum orası o kadar yanıyordu ki ne kadar iyileştiğimi sansam bile kendimi kandırdığımın farkındaydım. Yüzümdeki sahte gülümsemenin altında ne denli Acılar,kederler olduğunu kimse bilmiyordu.

Kendimi acılarımla boğulmuş gibi hissediyorum. Yalnız kalmaktan, bütün acılara tek başıma katlanmaktan, iyiymiş gibi davranmaktan yoruldum, yaşamaktan nefes almaktan yoruldum..

Öylesine aciz öylesine bitmişlik bir hale bürünmüştüm ki göz pınarlarım dayanamayıp sağ gözümden dudağıma doğru göz yaşım aktı gitti..

Biraz acılarımla,hatıralarımla ve de ağlamakla meşgul olduktan sonra giyinip hazır olduktan sonra dolabın hemen köşesinde duran bavulumu elime alıp Kapıyı arkamda çarpıp çıktım..

Dar,uzun ve tenha bir sokakta yürüyordum.bir elim giyindiğim uzun kabanımın yan tarafta tasarlanmış büyük ve pamuklu cebindeydi diğer elimde ise ihtiyaç duyduğum bir kaç parça kıyafet ve eşyaların bulunduğu kare şeklindeki orta boylarda bir bavul duruyordu..

Çınar sokağından geçtikten sonra Yolculuk yapmak üzere Gar'a geldim.bir bankta oturup trenin kalkmasını bekledim. Soğuk ve esintili bir gündü. Kabanımın fermuarını iyice çektim kendimi soğuk havadan korumak için.

Ürpertici bir ses duyduktan sonra kafamı kaldırdım sonu olmayan yoldan uzaklardan bize doğru gelen trenin sesiydi bu. Yolcular biniş noktasına sıra hâlinde dizilmişlerdi tek tek..

Yavaş bir şekilde ağır hareketlerle yolcuların bulunduğu tarafa doğru yürüdüm . Oraya vardığımda tren çoktan gelmişti yolcular yavaş yavaş Biniyorlardı sıra bana gelince içeriye doğru bir kaç adım attım nihayetinde soğuktan kurtulmuştum çünkü içerisi oldukça sıcaktı.

Her bir kompartımanda dört kişilik koltuk vardı.bende numaramı bulup hiç vakit kaybetmeden koltuğuma geçip oturdum. Yanımda kendini rahat bir şekilde koltuğa bırakan Orta yaşlarda bir adam oturuyordu.

karşımda genç bir kadın ve Genç bir adam vardı. Arka tarafta öksürük silsilesini,sohbet seslerini aldırış etmeden sonsuza kadar uzayan giden manzaraya odaklandım.

Saate baktığımda gece geç vakitleriydi.herkes uyumuş bir tek uyanık olan bendim. Sırtımı iyice koltuğa yaslayıp yolu izlemeye devam ettim. Geçmişin kapılarını aralayıp kötü anılarımı düşünmeye koyuldum.

Gözlerim buğulu bir şekilde camdan dışarı izliyordum. Ortamı ölüm sessizliği esir almıştı sanki. Kimseden ses seda yoktu. Işıklar kapalıydı içerinin karanlık olması hoşuma gitmişti.

usulca derin düşüncelerimde meşgul olurken yanımda oturan adam kıpırdamadaya başladı. Etrafa göz attıktan sonra bana baktı sinsi bir şekilde ben ise hala camdan dışarı izliyordum ama bana baktığını hissediyordum.

Ardından ellerini vücudumda gezdirmeye başladı. Uyanık olduğumu bile bile bana bu hareketi uyguladı.ellerini sımsıkı tuttum bağırmaya başladım...

Nasıl buldunuz yorum yapar mısınız?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere Allah'a emanet^^


YALANCI VE YABANCI Where stories live. Discover now