BÖLÜM 29

1.3K 54 12
                                    

Bölümü yayınladım ama bence bu bölümü okumasanız da olur

O kadar kötü oldu yani. Kelimelere sığdıramam 

Oy da vermeyin bence

Geçin ya geçin

Tuanadan

"Didem.."

"Didem mi?" kolundan tutup yürümeye başladım. "Soru sorma kızın başı dertte bence yürü." Koşarak Didemin evinin önüne geldik. Bahçeye girecekken adamlar bizi durdurdu. "Kimsiniz?" 

"Biz Didemin arkadaşlarıyız bir şey sormaya geldik de." 

"Kusura bakmayın girmezsiniz." 

"Neden?" 

"Sizi ilgilendirmez. Lütfen zorluk çıkartmayın." 

"Bir şey sorucam dedim." içeri girecekken adam kolumu tuttu. Çağan hemen araya girdi. Adamın kolunu tutup kolumdan çekti. "Çek o elini sikmiyim belanı" Çağanın kolundan tutup geri çektim. "Tamam bir şey yok"

Bir anda kapı açılınca oraya baktım. Didem ile Bir kadın içeriden çıktı. Kapıda bir şey konuşuyorlardı. Beni görünce kadına bir şeyler söyleyip yanıma geldi. "Tuana? Bir şey mi oldu" 

Çağanın kolunu bırakıp Didemin yanına gittim. "Didem iyi misin bunlar kim?" arkasını dönüp kadına baktı. Sonra tekrar bana döndü. "İyiyim iyiyim bir şey yok Annem gelmiş Sinop tan" Kadına baktım. O da bana bakıyordu. "Ha.. Ben şey zannettim kapıda böyle siyah giyinimli adamlar görünce bir şey oldu başın dertte falan  zannettim."  güldü. "Yok yok. Önemli bir şey değil. Anneler işte bilirsin." buruk bir gülümsemeyle başımı salladım. "Bilirim. Neyse sen Annenin yanına git bekletme. İyi günler." deyip Çağanın yanına gittim. Hala adamlara bakıyordu.Elini tutup yürütmeye başladım. "Dön önüne hadi." 

"Kimmiş o şerefsizler"

"Annesinin koruması falan herhalde. Bilmiyorum." Önüne dönüp elimi daha sıkı tuttu. "Nereye gidelim." dedi bana bakarken.

" AVM ye diye düşünmüştüm ama vazgeçtim. Sahile gidelim."

"Bu soğukta?" 

"Bir şey olmaz ya hava o kadar da soğuk değil zaten."

"Ellerinden anlaşılıyor soğuk olmadığı!" güldüm. "Hadi hadi."

***

Evin kapısını sertçe açtım. "Ayda yılda bir dışarı çıktık. Başımıza gelmeyen kalmadı. Sanki tüm memleket bizi bekliyormuş." 

Çağan bir şey demeden içeri geçip oturdu. "Gel şuraya pansuman yapacağım!" dedim arkasından. Kapıyı kapatıp montumu çıkardım. 

"Gerek yok." diye bağırdı salondan. Derin bir nefes verdim. Salona geçip yanına oturdum. "Aşkım tamam sen haklısın. ama kavga etmene gerek yoktu.  Şu suratını haline bak."

"Ne deseydim naz. "Beyefendi lütfen sevgilimin üzerinden gözlerinizi çeker misiniz?" mi deseydim." 

"Ya adamlar sarhoştu zaten. Ya sana bıçak çekselerdi. Ne yapacaktın." 

"Kapatalım mı konuyu?" derin bir nefes verdim. Ben boşuna dil döküyordum zaten.  Huylu huyundan vazgeçmez ki

Bir şey demeden ayağa kalktım. Banyodan pansuman eşyalarını alıp geri salona döndüm. "Çıkar montunu." montunu çıkarıp koltuğa attı. "Yasla kafanı arkaya" kafasını arkaya yasladı. Koltuğun kenarına oturup yüzüne doğru eğildim. 

Batikonu pamuğa dökerken bana baktığını hissedebiliyordum. Saçlarımı arkaya atıp yüzüne doğru eğildim. Pansumanı yapmaya başladım. 

"Şu kaşının haline bak ya" hafiften bastırdım. Yüzünü buruşturdu. Oh olsun ona. Kaşını halledip dudağına geçtim. Çenesini elimle kavradım. Pansumanı yapmaya başladım.

🖤 ANONİM 🖤  ÇAĞTUWhere stories live. Discover now