4. KARA LİSTE: AHLAKSIZ HERİF!

163 14 0
                                    

Hoca'nın bütün kelimeleri not ederek zilin çalmasıyla kalemi bırakmak zorunda kaldım. Sınıftan çıktığımda herkes kendi halinde takılıyor, konuşuyordu. Bahçeden çıkarken elinde sigarasıyla beni bekleyen kişiyi görmeyi elbette beklemiyordum. Ben onu okulda değil her yerde bekliyordum beyinsizin. Onu görmemiş gibi yaparak yoluma kaldığım yerden devam ettim-edemediğim zaman tam karşımda bitti.

Sesli nefes vererek gözdevirdim. "Yine ne var Cihan?! Yetmedi mi arkamdan koşuşturmaktan?"diye sinirle söylendim. Ne kadar konuşursam konuşayım boştu.

Sigarayı ayaklarının dibine atarak ayakkabılarıyla ezdi."Senden uzak durmak istemiyorum Elçin."dediğinde bir adım atarak yakınım da durdu."Seni seviyorum."

Alayla güldüm. Gözlerini kıstı. "Seni seviyorumun kaçıncı dili bu? Kaçıncı yalanı mı demeliyim yoksa?"dedim gözlerine acımasızca bakarak. Onu affetmemi bekliyorsa yanılıyordu. Ben bundan sonra suya düşsem ne yılana sarılırdım ne Cihan'a.

Bu arada yılan dediğim kısımda Cihan'ın yanındaki kadındı. Ben asla kadınlara saygısızlık yapmadım, yapmaz, yaptırmam da.

"Şimdi burdan siktir olup gitsen iyi edersin. Aksi taktirde polisi aramak zorunda kalacağım."dediğimde güldü. Ona Kaşlarımı çatarak baktım. Alnımda gerizekalı mı yazıyordu yoksa benim söylediğim herşey ona komik mi geldi emin değildim. Ama onun kafasında ve anlında koskacaman beyinsiz yazdığı açıktı.

Tam yanımda durduğunda kokusu başımı altüst etmedi ya da kalbimi yükseltmedi. Bana verilen sadece mide bulantısıydı.

"Ne diyeceksin? Alo polis bey,"Burda beni rahatsız eden birisi mi var?"diyeceksin."dediğinde dudaklarımı gülmemek için sıktım.

Çantamdan çıkardığım telefonla gözlerini açtı. Telefona 155 yazarak kulağıma götürdüğümde, Cihan benim neler yapabileceğime bakıyordu.

"Alo ben bir ihbarda bulanacaktım. Evet, kendisi beni zorla alakoymakla tehdit etti. Ve köpeğime saldırmış bulunmakta."dediğimde içimde kötü kadın nidaları döküyordu. Cihan mosmor olduğunda yutkundu.

Ve beni aşırı derece ve belkide karnımı ağrıtacak şeyi yaptı. KAÇTI!

CİHAN ELVERİŞLİ AYAKLARI GÖTÜNE VURA VURA KAÇTI!

CİHAN ELVERİŞLİ ONU POLİSE İHABAR ETMEME RAHMEN KAÇTI!

"Allah seni ne yapmaya Cihan."dedim kahkaha atarak. Telefonu kulağımdan çıkararak gülmeye devam ettim.

Oysaki hiç polisi aramamıştım. Salak adam. Beyni olmamış kendisini adam yerine koymuş. Yoluma kaldığım yerden devam ettim. İşim yoktu artık. Bana anonim mesaj attığı günün üstünden tamı tamına 2 gün geçmişti. Ne o kadın geçmişti karşıma ne de ben Ömer'in karşısına çıkmıştım.

Neden beni Ömer'le tanıştırmak istiyordu? Amacı neydi?

Hava kararasıya kadar eve gitmedim. Telefonum çaldığında çantamdan çıkarak aramayı kabul ettim. Annemdi.

"Efendim anne."dedim yola kaldığım yerden devam ederek. Annem daha işte olduğunu söyledi ve evde yemek olduğunu, ısıtıtarak yiyebileceğimi söyledi.

Canım anam.

Yolda giderken arkamdan adım sesleri geldi. Bunu çok takmamaya çalışarak vücudumu sıkarak yürümeye devam ettim. Elimde hiçbirşey yoktu, kendimi koruyacak hiçbirşey yoktu.

Hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Oda hızlı adımlarla beni takip etmeye başlayınca arkamı bir anda dönerek ona doğru koştum ve gözümü bir anda kapatarak çantamla kafasına vurdum. Çantamda ders kitaplarım olduğu için ağırdı.

İnşallah acıtmıştır da bayılır.

Adam acı içinde bağırmaya başladığında hayatımda hiç bu kadar ağlamamıştım. Gözümden akan yaşlar akıyordu.

"Hadisiz köpek!"dediğimde gözümden akan yaşları umursamadım. Adamın başını eğmişti ve kafasını kaldırmıyordu.

Neden? İstese beni yıkıp geçebilirdi. Ya da dövebilirdi ama yapmıyordu.

"Hanımefendi,"diye seslendiğinde çantayla dövmeyi bırakıp sokağa baktım.

"Hanım efendi sizi diyorum."dediğinde bakışlarım sokaktayken onu buldu. Ne yani bu adam da neyin nesiydi? Sokak lambaları izin verdiğini kadar adamı süzdüm. Gözleri ışıktan belirgindi. Yeşil. Gözleri yeşildi. Kasları vardı bu kesindi ve saçları onu vurduğum için darmadağınıktı. Dudaklarının yanında bir ben vardı, gamzeleri her ne kadar şuan gülmese de belirgindi. Kolundaki lacivert kayış onu zengin gibi gözüktürüyordu, aslında burdan bakıldığında zengin bir tipe benziyordu.

Aman be banane.

"Kimsin? Ve beni neden takip ediyordun? Beni takip ediyorsan bile bunu niye sessizce yapıyorsun anlamış değilim. Lütfen daha sakin bir tonlamayla,Hanım efendi, lütfen sizinle önemli birşey hakkında konuşabilir miyiz? demen yeterliydi. Belki de istediğin bu olmayabilirdi ya da şöyle diyebilirdin,Hanım efendi, sizi bizzat kaçırmak bulunmaktayız. Lütfen kaçırabilir miyiz? denen yeterli."dediğimde çok konuştuğum için nefes alıp verdim. Yerde yatan adam şaşkın bakışları üstümdeyken en sonunda kendine gelerek ayağa kalktı. Kalkarken de canı çok acımış heralde başını tutmuştu.

"Sizin söylediğiniz hiçbirşey doğru değil. Tamam belki azıcık takip etmiş olabilir ama ne kaçırma olayı olabilir ne de başka birşey." dediğinde boğazıni temizledi. "Hatırlarsınız bir gece ev basmıştık ve uygunsuz şeylere tanık olmuştuk. Bu yüzden sizinle tanışmak ve görüşmek istedim."dediğinde şaşırdım.

Hiç beklemediğim anda, çıkmıştı karşıma. Çıkmış ve kapımı çalmıştı. Ve beklemediğim anda elini uzatarak mahcup tavırla,"Ömer, Ömer Karahanlı. "

Bölümün Sonu-

ANLAŞMA✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin