TATİL

129 79 28
                                    

Melis
-Hadi Sara hazırlanmadın mı?

-Erken değil mi daha?

Melis
-Saatin 17:02 olduğunun farkında mısın? Beş dakikaya hazır ol geliyoruz.

-Tamam.

Allahtan evimiz havaalanına yakın geç kalmayacaktık. Tam valizini toplayıp kapıya yoneliyordum ki annem geldi.

"Sara annene sarılmadan mı gideceksin?"

Annem çok endişeliydi. Panik atağı vardı bana yada herhangi sevdiği birine zara gelirse kriz geciriyordu.

"Tabiki gitmeyeceğim anneciğim."

Annemin tombul sayılabilecek yanaklarını sıkarken o beni dikkatli olmak konusunda tembihliyordu.
Tam o sırada dışarıdan bir korna sesi geldi.Cama doğru yürüyüp aşağı baktığımda Melis , kardeşi Yeşim ile birlikte taksiyle evimin önündelerdi.Babasının ısrarları üzere Melis kardeşini de tatilimize dahil etmek zorunda kalmıştı.

"Kızım kimmiş?"

"Melis ve Yeşim anne.Beni bekliyor-
lar."

Annemin yanağına son bir öpücük kondurduktan sonra ağır valizimi sürükleyerek asansöre koydum.

"Dikkat et , dediklerimi unutma!"

"Tamam anneciğim."

Yarım yamalak giydiğim spor ayakkabılarımı asansörde tam giyerek zemin kata indim.Kapının
önunde duran taksiden inen şoför
valizimi bagaja yerleştirdi ve tekrar sürücü koltuğuna gecti. Bende arka koltuğa geçtim. Ön koltukta Melis arkada kardeşi Yeşim vardi.Yeşim'i hepimiz severdik ama Ecem ile ayrı bir anlaşırlardı.

Ecem...

Çok renkli bir kişiliği vardır.Yani en azından herkes onu öyle tanır. Benim dışımda.Yaşadıklarını sade-
ce bana anlatmıştı hatta şahit bile olmuştum bazı şeylere.

"Sara Ecem gelmeyecek mi?" diye soran Yeşim'di. Hepimiz Yeşim'in bize abla dememesi konusunda hemfikirdik.çünkü zaten bizden sadece 2 yaş küçüktü.Tam ben
cevap verecekken önde oturan Melis cevap verdi kardesine.

"O bizden önce gidecekmiş havaalanında bizi bekliyor."

"Öyle mi anladım."

Yolculuk 7 yada 8 dakika falan sürmüştü. Havaalanına vardığımızda çok uzun sürmeyen işlemleri halledip uçaktaki yerimizi çoktan uçaktaki yerimizi almıştık.
İlk koltuğuma oturduğumda karnıma bir ağrı saplandı.Hani önceden kötü birşey olduğunu sezersek karnımızda ağrı olur ya iste tam o ağriydi bu.

"Çok güzel bir tatil olacak bence."diyerek sessizliği bozan Yeşim 'di.

"Bence de bu yoğun sınav senemizden sonra bayağı iyi gelecek bence." diyerek Yeşim'i
onayladı Ecem. Herkes kendi düşüncelerini paylaşırken ben sessizdim.Uçak birazdan kalkacaktı
anonslar yapıldı.Bursa'dan Izmir 'e
yaklaşık bir saatte varacaktık.

°°°
Gelmiştik bile Izmir'e . Ben o sırada uyuduğum için yolculuk kısmı aklımda yoktu . Benim bir ters noktam ise strese girince uyumamdir . insanlar genelde stresli olduklarında uyuyamazlar
ama galiba ben kendimi o durumdan kurtarmak için uyuyordum.
Havaalanindan bir taksiye bindik .Melis yine önde oturmuş adama gideceğimiz yeri söylerken
ben camdan dışarıyı izliyordum.
Sonunda o da bitmişti.Elimizde valizlerimizle otelin önündeydik.

"KIRMIZI OTEL bayağı iyi değil mi?
Zaten kıpkırmızı şuna bakın."

Diye söylenen Yeşim di. Keşke benimde heyecanim onunki kadar olsaydı.
Ortamı bozmamaya calisarak:

"Eee hadi girmiyormuyuz .Çok
yoruldum uyumam gerek." dedim yorgun gözlerle hepsine teker teker bakarken.

"Ne yaptı sanki! Yol boyunca uyudum Allah Allah!"

Ben önden giderken arkamdakilerde beni takip etti.
Resepsiyon bölümüne geldiğimizde kadın önce rezervasyon yapıp yapmadığımızı
bilgisayarından kontrol etti.Görevli kadında galiba stresliydi eli falan titriyordu tuşlara basarken tabi bunu kendi aralarında konuşan kızlar değil sadece ben fark ettim.
Göğsünün üstündeki karttan adının Tuğçe olduğunu öğrendiğim kadın oda kartlarimizi verdi ve odalarımıza çıktık. Ben ve Melis ,Yeşim ile de Ecem aynı oda da kalacaktı. Herkes odalarına dağıldıktan sonra hemen yataklarimiza girmiştik. İlk günün yorgunluğunu atıp öyle tatilimizie başlamayı düşündük.Melis ile yataklarımız karşılıklı olduğu için
uyuyup uyumadığını rahatça gorebiliyordum.Uyumustu sanırım çünkü neredeyse yarım saattir hareketsiz duruyordu. Gözlerimi Melis'den ayırıp sırt üstü uzandım.
Beş dakika da tavanı izledim.
Sonra duvardaki resimler dikkatimi
çekti kırmızı upuzun elbise giymiş bir kadın vardı bir tabloda.Akşam
gelip ışığı bile açmadan hemen yataklarimiza girdiğimiz için odayı inceleyememiştik.Dışarıdan gelen hafif ışıkla tablonun bir kısmını görebilmiştim.Tabikide merak edip
odayı tamamen incelemek üzere
yatağımda oturur pozisyona geldim
Telefonumun flaşını açıp ayağa kalktım.Oda bayağı aydınlanmıştı.
Odada kahverengi büyük bir dolap,
dört tane tablo,halı ve küçük suslemelerden başka bişey yoktu.
Dikkatimi çeken tek şey ise kırmızı
elbiseli kadının olduğu tabloydu
oraya doğru yaklaşıp telefonumu
tabloya doğru kaldırdım .Tabloya baktığımda gözlerim ne kadar buyuyebildiyse o kadar büyümüştü .
Tablonun caminin üzerinde kırmızı
akmış birşey olduğunu fark ettim.
Durdum. Sadece durdum. Kafamı
tabloya yaklaştırıp kokladım o tahmin ettiğiniz şeydi;

"KAN"

Bölüm sonu.....

Merhabalar. Ilk bölümü nasıl buldunuz? Biliyorum biraz kısa oldu ama diğer bölümler daha uzun olacak.
Satır arası yorumlarinizi ve oylarinizi bekliyorum kendinize iyi bakin. Bb<3

KIRMIZI OTELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin