Komutan/Texting [TAMAMLANDI]

4 {Beni bırakma}

"Ve ben
Sende hiçbir şeydim,
Sen bende herşeyken."

✨🧡
Yazar'dan
Ne olduğu ile ilgili sadece tahminde bulunduğu madde sebebiyle yavaş yavaş bilincini kaybeden genç kızı temkinli bir şekilde siyah ama tamponunun sol kısmından başlayan kırmızı rengi ile dikkat çeken arabaya bindirerek gitmeyi planlarken genç kızın telefonu hoş bir melodi ile çalmaya başlayınca bir şeylerin ters gittiğini anlayan adam önce telefonun sim kartını kırıp ardından ikisini de su matarasına koyduktan sonra yoluna devam eder. Adam yaptığı iş yüzünden her ne kadar tedirgin olsada yapmak zorundaydı. Ahmak kardeşi onu kızıyla tehdit etmişti. Karşı koltukta uyuyan genç kıza baktı. Keşke buralara gelmeseydi de bunları yaşamak zorunda kalmasaydı.

Bu sırada hiçbir şeyden habersiz yağız sevdiği kadının telefonu açmaması ile kaşlarını çatmış ve kapatıp tekrar aramıştı. Bu seferde aradığınız numara kullanılmaktadır demişti operatör. Kalbi sıkışıyordu genç adamın. Sevdiğine birşey olmuştu sanki keşke ilk yazdığı gün ona karşı açık olsaydı. Uzandığı yataktan kapının hızla açılması ile kalktı gelene baktığında Sezai abisi olduğunu gördü.

"Bir şey mi oldu abi?" Dedi kaşlarını çatarak Sezai genç adama bakıp endişeyle konuşmaya başladı.

"Gizem gizemi kaçırdılar Yağız" o an başından aşağıya kaynar sular dökülmüştü genç adamın. Ne demek gizemi kaçırdılar? Kim bilir nasıl korkmuştu sevdiği o daha ona dokunmaya kıyamazken kim bilir neler yapmışlardı sevdiğine.

2 hafta sonra
Gizem'den
Tam tamına 2 hafta olmuştu. Yağızsız 2 hafta gerçi artık benim yokluğumu bile fark ettiğini sanmıyorum. Kapı açıldı ve içeri beyinsiz itlerden biri girdi elinde kamera vardı. İt sırıtıp bana baktı ve konuşmaya başladı.

"Sana dediklerimi birbir söyliyceksin duydun mu beni?"

"Duydum it" dememle beraber karnıma yediğim yumrukla kahkaha attım. Kamerayı başlatınca konuşmaya başladım.

"Selamm, nasılsınız askolarr ay ben çok iyiyim rahatınıza bakın. Sadece burası soğuk büyük ihtimalle yüksek kesimdeyiz. Ayrıca burası küf ve kötü kokuyor. Acele etmeyin benim keyfim yerinde." Dedim. Tenine batırılan iğneyle tekrar uyuyacağımı anlayınca gülümsedim ve mırıldandım.

"Hepinizin canı cehenneme."

Yağız'dan
"Komutanım video gönderildi."

" Aç çabuk" dedik sezai abiyle ikimiz aynı anda.

Videoyu izledikten sonra

"Komutanım nerde olduklarını buldum. Irak sınırındalar ." Dedi kerem duyduğum an Sezai abiyle ikimiz direk silah odasına gittik. Albayın izni olduğundan timle beraber ejdere bindik. Allah'ım nolur geç kalmayalım.

1 saat 20 dakika sonra
Gizem'den
Ve başlamıştık.
Evet evet yine bir işkence meselesi,
Bu salaklar bu yaptığına işkence diyordu. Şuradan bir kurtuliyim bakın ben sizi birine bırakıyor muyum? Sizi kendi ellerimle öldürücem şerefsizler.
Karnıma vuruyordu bende gülüyordum. Yakamı tuttu ve sinirle yüzüme yumruk attı.

"Gülmesene lan!" Dedi daha çok güldüm tam silahını çıkarmıştı ki dışarıdan gelen silah sesleriyle durmak zorunda kaldı. Allah'ım ben nereye düştüm ya. Beni ayağa kaldırdı ve karşıdaki kişiyle konuşmaya başladı.

"Uzaklaş yoksa bu güzellik ölür" ite bak hele ayağımla bacak arasına tekme atıp kendimi ileriye attım. Tam o esnada iki silah ateşlendi.
İki kurşun; biri hak ettiği kişiye biri göğsüme denk gelmişti. Yere düşmeden önce karşıdaki her kimse beni tuttu ve kucağına aldı.

"Sevgilim, geldim güzelim Allah kahretsin! Dayan güzelim bitti gidiyoruz." Yağız..

"Yağız.. Gelmiyceksin sanmıştım."

"Gelmem mi güzelim iki haftadır aramadığım yer kalmadı affet beni daha erken gelemedim."

Yanağıma düşen yaşla ellerimi yağızın yanağına çıkardım ve gözyaşını sildim.

"Eğer bana bir şey olursa üzülme tamam mı? Bil ki ben çok mutlu olurum." Yutkundum nefes alamıyordum ve göğsümdeki acı da hafiflemişti.

"Yağız nefes alamıyorum. Acı da hafifledi."

"Dayan güzelim dayan bak geldik hastaneye.. Sedye yok mu!? Acil bakın buraya!" Tek hatırladığım sözler bunlardı..

5 saat sonra
Yağız'dan
5 saat geçmişti elim kolum bağlı koskoca 5 saat. Hemşirelerin koşuşturmasıyla çöktüğüm yerden kalktım ve bir hemşireyi durdurdum.

"Gizem, gizeme bir şey olmadı değil mi?"

"Acil 0rh+ kan lazım"

"Benim kanım uyuşuyor" dedim.

"Benimde uyuşuyor" dedi can  ikimiz hemşirenin arkasına takılıp kan verdik ve geri ameliyathane'nin önüne geldik. Şükür bitmişti ameliyat ve yoğun bakıma almışlardı sevdiğimi.

1 saat sonra
Yoğun bakımın önünde oturuyordum ki aniden doktorlar ve hemşireler odanın içine doluştular. Kimse bir şey demeyince içimdeki korkuyla odaya daldım.

"Ölüm saati 02:50" yutkunamadım. Doktoru itip kalp masajı yapmaya başladım.

"Üzgünüm beyefendi ama hastayı almamız lazım."

😶🤧
Selamm bölüm nasıldı askolarr?
Umarım beğenmişsinizdir.
Gizem?
Yağız?
Diğer bölümde görüşmek üzere 🤍