KESİT

61 3 9
                                    


Boğazından yükselen o sımsıcak kanın dudaklarına ulaşmaması için yutkunmaya çalıştı.

Gözlerinden ardı ardına akan yaşlar ile birlikte uzakta kahkahalarla sohbet eden sevdiklerini izledi zorlukla.

Seren biliyordu.Bu kahkahaları son duyuşuydu.
Ailesinin yüzündeki gülümsemeyi son görüşüydü.

Titreyen bacakları ile yavaş yavaş onlara yaklaşmaya çalıştı ama attığı her adımda bedenine saplanan o iki soğuk kurşunun acısını iliklerine kadar hissedebiliyordu.

Günler öncesinden bugüne özel seçtiği kırmızı elbisesi kana bulanırken sadece gülümsemeye çalıştı.

Yavuz Mithat Kılınç'ın taptığı,uğruna bütün ömrünü adayabileceği o güzel gözleri sevdiği adamı bulduğunda ise daha çok akmaya başladı göz yaşları.

'Özür dilerim Sevgilim.
Karın olmama günler kala seni bırakıp gideceğim için özür dilerim.
Aile kelimesinden bile nefret ederken benimle kurmak istediğin aileyi sana veremeyeceğim için özür dilerim.
Bana söylemekten çekindiğin ama delicesine istediğin o kız çocuğunu sana veremeyeceğim için özür dilerim.'

Hıçkırıklar boğazına dizilirken bir adım daha atmaya çalıştı Seren ama başaramadı.

Yanındaki özenle hazırlanan, bembeyaz örtünün serildiği masaya tutundu sıkıca.

Güç almak ister gibi sıktı masanın sert ahşabını ve ellerindeki kan ile beyaz örtüye kendinden bir iz bıraktı.

Genç adam uzun süredir yanındaki boşluğun verdiği rahatsızlık ile dakikalar öncesi güzel nişanlısının girdiği eve doğru çevirdi bakışlarını.

Ve masaya zorlukla tutunan sevdiğini gördüğünde ise kaşlarını çatıp yavaşça yerinden kalktı.

Hissediyordu,bir şeyler yolunda gitmiyordu.

Kadın adım attı.
Adam adım attı.
Aralarında uzun bir mesafe olmasına rağmen kadının yüzündeki acıyı gördüğü an kalbi korku ile çarpmaya başlamıştı bile.

Sevdiği kadının inci gibi sıralanan göz yaşlarını ve ona doğru zorlukla adımlar atmaya çalışması ile ona doğru koşmaya başladı.

Kendisine doğru koşan adama zor da olsa gülümsemeye çalışarak onun kollarının arasına bir an önce girebilmek için ellerini uzatmaya uğraştı ama artık gücü tükenen bedeni ile sertçe dizlerinin üzerine düştü.

Sonra bir ses yükseldi.
Acılı bir haykırış.
Seven bir adamın sevdiği kadının ismini acı ve korku ile haykırışı duyuldu koca cihanda.
Bir kişi daha kaybediyordu sevdiğini,bir kişi daha sevdiğini görmüyordu toprağa.

''Seren.Hayır.''

'Özür dilerim Sevgilim.
Biliyorum o toprağın altına girdiğimde tek olmayacağım.Senin ruhunu ve kalbini de kendimle götüreceğim.
Çünkü biliyorum Sevgilim.Beni her şeyden,herkesten hatta benim sana olan sevgimden bile daha çok sevdiğini biliyorum.'

Dizlerinin üzerine düşen sevdiğine sarıldı Yavuz.
Çünkü üzerine bulaşan sıcak ıslaklığın kokusunu ilk aldığı an ne olduğunu anlamıştı.
Kan.Sevdiği kadının kanı.
Kırılan saçlarına bile kıyamadığı kadının kanı.
Her gülüşünde can bulduğu kadının kanı.

Daha da sarıp sarmaladı.
Kimsenin hatta ölümün bile onu kendisinden almasını engelleyebilir gibi sıkıca sardı.
Bırakmak istemedi canından çok sevdiğini.

'Ölüyorum Sevgilim.
Seninle var olan tüm renkler senin kollarındayken karanlığa gömülüyor.
Ölüyorum ama mutluyum.Çünkü seninle ölüyorum.'

'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SESSİZLİĞİ DUYMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin