-Snap Twice 2-

204 15 6
                                    

"Bu hafta ödev vermeyeceğim çocuklar." Dedi Thornhill. Derin bir oh çektin. Bu kadar karışık bir dönemde ödev hiç iyi olmazdı. Herkes yavaşça toparlanırken hemen yanında çantasını toparlayan Xavier, sana göz kırptı.

"Akşamüstü ufak bir yürüyüş yapalım mı?" Dedin onunla göz teması kurmaya çalışarak.

"Çok güzel olur. Hem iyi de gelir."  

Onaylayan bir tebessüm sonrası defterlerini toplamaya çalışırken resim defterini yere düşürdü. Almak için yere eğildiğinde boynunun diğer tarafındaki çizikleri gördün. Xavier resim defterinin arasından çıkan karalama kağıtlarını toplarken ona yaklaştın. Ona pür dikkat baktığını hissedip kafasını kaldırdı.

"Ne oldu?"

Yutkundun. "Hiç. Hiçbir şey."
  
Erkek arkadaşının doğrulmakta sorun çektiğini görünce iyice belertmiştin gözlerini. Bakışlarına hazır cevaplığıyla yetişmişti. "Eskrimde sırtımı incittim. Ağrıyor biraz."

"Anladım." 

"Ufak bir işim var. Atölyeyi temizlemem gerekiyor, her yer boya içinde. Akşamüstü seni odandan alırım."

Xavier çantasını omzuna atıp yanağına uzunca bir öpücük bıraktı. Ardından sana o sıcacık gülümsemesini bahşedip yanından ayrıldı. 

Ama senin için hiç rahat değildi. Bir şeyler seni huzursuz ediyordu. Özellikle çıkmaya başladığınız günden beri yüzünde hiç görmediğin birkaç mimik seni huylandırıyordu. Xaviver hala gözden kaybolmamışken çantanı açtın. Çok geçmeden Thing dışarı çıkmıştı.

"Thing! Xavier'ı takip et. Sakın yakalanma. Atölyesinde gerçekten ne yaptığını öğren. 30 dakika vaktin var."

Thing, itaat ettiğini göstermek için diz çöktü. Ardından masadan atlayıp Xavier'ı takibe koyuldu. Sen ise sözde yürüyüşe hazırlanmak için odana çıktın.

*
"Thing, doğru düzgün anlat şunu! Resim?....Canavarı neden çizsin ki?...Sinirli bir ruh hali. Halbuki sakin görünüyordu, ilginç...Bekle, ne? Kanlı bez mi?"

***

Xavier resim çizerken adeta transa girmişti. Tuvale oldukça hırslı ve öfkeli davranıyordu, yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Tuvali renklendirirken Kapı açıldı. Kafasını bir anda çevirdi. Bunu beklemiyor gibiydi. Ama yine de gülümsedi.

'Y/N? Seni beklemiyordum. Yanına gelecektim, bir sorun mu var?"

 Yanına gelecektim, bir sorun mu var?"

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


Kollarını göğsünde bağladın.

 "Onu sen söyleyeceksin. Neler oluyor, Xavier?"

Xavier boyayı bıraktı, ellerini bir peçeteyle silip yanına geldi. "Anlamıyorum-"

"Dersteyken boynunda tuhaf bir yere görüyorum, derken gizemli bir şekilde ortadan kayboluyorsun."

Çöp kutusuna yaklaştın ve içinde duran kanlı bezi çıkardın. Havaya kaldırıp Xavier'a gösterdin. "Çöpe attığın kanlı bez ve çizdiğin canavar da cabası."

Thing, Xavier'in çizdiği canavar tablosunu çevirdi. İkiniz de tabloya döndünüz.

"Yani canavarın ben olduğumu mu düşünüyorsun?" Dedi Xavier gözlerinin içine bakarak. Resmen hayal kırıklığıydı bakışları.

"İki ihtimal var; ya canavar sensin ki buna hiç ihtimal vermiyorum. Ya da saldırıya uğradın ve anlamadığım bir nedenden dolayı benden saklıyorsun."

Xavier sandalyeye oturdu. "Geçen gün bitirdiğim canavar tablosu resimden çıkıp bana saldırdı. Boynum öyle çizildi. Bu kanlı bezde o yüzden. Canavarı çizmeme gelecek olursak tuhaf bir şekilde rüyamda görüyorum. Daha doğrusu kabus demeliyim sanırım. Kabuslarım bazen çok gerçekçi oluyor, kontrol edemiyorum. Resme dökerek rahatlıyorum."

Xavier' in yanına yanaştın, elini onun yanağına koydun. "Peki bunu neden bana söylemedin?"

"Bana inanmayacağını düşündüm. Ya da güçsüz görünmek istemedim belki. Bir düşünsene,Y/N. Gücünü kontrol edemeyen, kendi çizdiği resmin gazabına uğrayan birisi...Bu kişiye kim inanırdı ki?"

"Beni çok endişelendirdin. Aklıma neler geldi bilemezsin. Belki Wednesday'e söyleseydim paranoyalarım hakkında bir roman bile yazabilirdi. Artık endişelendirme beni, lütfen."

Sana buruk bir gülümseme verdi. Ardından kollarını beline sardı."İnan bana seni endişelendirmek en son isteğim bile değil."

Kısa bir süre sessizlik oldu. Ardından samimi bir bakışla gözlerine baktın. "Hem, ben sana inanıyorum yetmez mi?"

Xavier'ın gözleri parladı. Bakışları dudaklarına kayarken mırıldandı. "Aslında biliyor musun, yeter de artar bile."

Seni öpeceği an Thing 'el çabukluğuyla' aldığı bir fırçayı size fırlatmıştı. Kafalarınızı çevirip Thing'e sinirili birer bakış attınız. O ise parmaklarını iki kere şıklatmakla yetinmişti.


Ayıp ettin sanki Thing ciğim😁Nasıl buldunuz?

Xavier Thorpe | Hayal Et [One Shots] TamamlandıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora