🌸five

66 11 5
                                    

"Aslında bende hazır yemek alsam iyi olacak. Hadi alalım. "

Sunghoon'la beraber hazır yemeklerin olduğu reyona gittik. Beraber yemeklere bakmaya başladık.

" Bak bu çok güzel."

Elinde tutuşturduğu paketi bana verdi.

"Bu da öyle."

Bana birkaç paket daha verip kendine de aynılarından aldı. Bir kaç reyon daha dolaşıp marketten çıktık. Market kapısının önünde durdu.

"Ne tarafa gidiyorsun ?"

Ona sağ tarafı gösterdim.

"Bu taraftan çok da uzak değil zaten."

Başıyla beni onayladı. Ve yürümeye başladı. Onunla daha önce hiç dışarıda yürümemiştim. Bu biraz tuhaf hissettiriyordu.

Okuldayken onla çok yakın değildik ama nedense sürekli birbirinizle uğraşırdık. Heleki sınıf başkanlığı ve temsilcisi seçiminde.

"Ee anlat bakalım ben yokken okulda neler oldu?"

Sorusuyla beraber kafamı ona cevirdim. O da aynı şekilde bana bakıyordu.

"Pek birşey olmadı ama sen olmadan bana çok sessiz geldi."

"Niye?"

"Çünkü sürekli laf dalaşına girebileceğim biri yoktu. "

"Kabul et senden daha iyi laf söylüyordum ."

Her zamanki Sunghoon yine kendini üste çıkarmayi başarmıştı. Lisedeki halinden hicbir farkı yoktu. Bense ona lisede uyguladigim tarifeyi uygulayıp koluna bir tane geçirdim.

"Aaaaaah" diyerek kolunu sıvazlamaya başladı.

"Maşallah gücünden de bisey eksilmemiş, aslan yavrusu mübareğin. "

Tam ona cevap verecekken kolumdan çekip parmağıyla bir yeri işaret etti.

"[Adın] bak şurada bir park var oraya gidelim. Tabi sen boyundan göremiyor olabilirsin ama ..."

Gözlerimi devirip ona cevap verdim.

"Görüyorum seni zeki şey "

Elini saçıma atıp okşamaya başladı.

"Oyyyy demek büyüdün çeeeenn."

Elini saçımdan çekip bir anda deli gibi koşmaya başladı.

"Hadi yetiş bana tabi bacağım kadar olan boyumla yetişebilirsen. "

Bağırmasıyla elimdeki poşetlerle bende koşmaya başladım. Manyak nasılda hızlı koşuyordu. Oraya varana kadar en az 30 adım kostum. Parka girdiğimde o çoktan poşetleri banka koymuş tahterevalli ye binmisti. Beni görünce küçük çocuklar gibi ellerini sallamaya başladı.

"[Adın] hadi gel."

Bende poşetleri banka koyup tahteravalli ye oturdum. Bir aşağı bir yukarı çıkıp inmeye başladık.

"Orada havalar nasıl?"

Bu cocuk benimle dalga geçmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu.

"Sunghoon birazdan aşağıya indiğimde havaların nasıl olduğunu göstereceğim sana."

Kahkaha atmaya başladı.

"Ben zaten ordaki havaları biliyorum ama yinede sen bilirsin. "

"Sen amfi de yanıma gelice akıllanmış uslanmış bir şey olduğunu sanmıştım. Fakat nerede o günler "

Yakınır gibi konuşmam onu daha çok güldürmüştü.

"Seninle dalga geçmeyi çok özlemişim. "

Ona iğrenirmiş gibi bir bakış attım.

"Fark ettim."

Kafamı kaldırıp yukarı doğru baktım. Kış günü olduğu için hava erkenden kararıp yıldızlar ortaya çıkmıştı. Kafamı indirip Sunghoon'a döndüm.

"Sunghoon hadi gidelim artık vakit geç oldu"

Anladığını gösteren bir şekilde kafasını salladı ve tahteravalliyi durdurdu.
İkimizde indik ve banktan poşetleri alıp yürümeye başladık.

~~

Çok geçmeden benim oturduğum apartin önüne gelmiştik. Sunghoon aparta baktı.

"Burada mı oturuyorsun?"

"Evet. Noldu ki?"

"Benim oturduğum apartta buraya çok yakın ondan dedim."

"Anladım. İyi akşamlar görüşürüz. "

"Görüşürüz "

Vedalaştıktan sonra içeri girdim.

Evet onunla aramı bunu şekilde tutuyordum. Sanki ondan nefret ediyormuşum gibi davraniyordum.
Bu şekilde davranarak ondan hoslandigimi saklamayı başarmıştım. Ondan hoslandigimi sadece So Raa biliyordu.

Kapıdan görene kadar kalbimin nasıl çarptığını fark etmemiştim. Sanırım bu çocukla yan yana olmak bana iyi gelmiyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Merhabalarrrr👋
Bölümü geç attığım için kusura bakmayın. 😫
Umarım beğenirsiniz
Eğer beğendiyseniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayinnnnn.
Hoşçakalınnn sevgili kiraz çiçekleriiii🌸💕💞💖🤗😽










𝙨𝙖𝙠𝙪𝙧𝙖[𝙥𝙖𝙧𝙠 𝙨𝙪𝙣𝙜𝙝𝙤𝙤𝙣]Where stories live. Discover now