İnsanın hayatında bazı anlar vardır, öyle bir andır ki değiştirmeye kimsenin gücü yetmez ,kabullenmek acizlik'miydi ? Değilse şayet niye aciz hissediyordu Hicran, tırnaklarını yatağın örtüsüne geçiriyordu önündeki gelinliğe bakarken ,kapı açılarak içeriye girdi Elif .
'Hazırlanma vakit geldi cıvıldadı 'Elif .
Birbirinden bu kadar ayrı iki insanın nasıl arkadaşlık etiği hep merak edilmiştir . Elif ne kadar şen şakrak ise ,Hicran bir o kadar depresiftir.'Sanırım arkadaşlık birbirine benzeyen olan ile değil, birbirini tamamlayanla olurmuş. Hicran kafasını sallayarak itirazsız ayağa dikildi."Elif telaşla elini Hicranın anlına koydu, "hasta'mısın? ateşinde yok "
Hicran elinin tersiyle Elifin elini alnından çekti, saçmalama istersen.
'Elif saşkin bir şekilde Hicran'a bakarak
'Ne yani sen şimdi kendini yerden yer atmicak'misin?
"Hayır
'Eline makası alıp gelinliği kesmicek'misin? peki
"Aklıma gelmedi açıkçası"
'Hicran senin bu halerine alışık değilim doğrusu korkutuyorsun beni,olay çıkartırsin diye baya baya hazırlıklı geldim oysaki.
"Bu güne kadar çıkartımda ne oldu ,hem siz, bu hayırlısı demiyor'muydunuz?
Hicranın sorun çıkartmamasıyla kısa sürede hazırlanıldı, Elif arkadaşına gözleri dolu dolu bakarak ,'masallardan fırlamış gibi görünüyorsun '
"Masalarda prensesler ,iyi kalpli prensle evlenmiyorlar miydi?'Elif kafasını salladı.
"Eee ben neden kralın zalim oğluyla evleniyorum, nasıl masal bu.
Elif ağız dolusu bir kahkaha patlattı.Daha sonra ayaklanarak Hicran'a yaklaştı ,sizin masalınız bu hepsinden farklı ,sizinkisi intikamdan doğan bir aşk masalı olcak.Hicarn gözlerini devirerek Elif'e baktı,'bu iyiğimserliğinden banada ver olur mu 'diyerek gülmeye başladı. Elif kıkırdayarak Hicran'a sarıldı , aslında Hicranı bu mooda bulaçağini biliyor du ,onu en azından birazcık güldürmenin niyetindeydi ,az da olsa bunu başarmıştı. Annesi içerye girerek "gitme zamanı demek dedi ağlamaklı bir sesle ",bunun üzerine Elif disarı çıkarak anne kızı yanlız bıraktı .'Benim güzel bir o kadar asi kızım 'diyerek yüzüni avuçlarının içine aldı .'Burası senin evin ,her ne olursa olsun bu evin kapısı sana her zaman açık bunu asla unutma dedi.Hicran şaşkınca annesine bakıyordu aslında onun kendisine evlendikten sonra ası davranmama konusunda nasihat edeceğini sanıyordu.Bir şey söylemek yerine sadece annesine sarılmayı tercih etti. Doğup büyüdüğü baba ocağından abisinin kolunda çıkiyordu. Avlunun kapısında durup bir kez daha baktı çocukluğunun geçtiği bu eve sanki bir daha hiç dönmeyecekmiş gibi..
Araba konaktan ağır ağır hareket etti ,her yol ayrımından bir anısını bıraktı Hicran. Araba nihayet Bekir ağanın evinin önünde durunca , Azlalların arabasıda tam zamanında oraya vardı. Bekir ağa ve diğer aşiret reisleri önünde berdel gerçekleşti, şimdi Cihanın koluda Hicran ,Muratın koluda ise Zühre vardı, Nikah masasına doğru yürüyüp yerini alınca Nikah memuru'da adet yerini bulsun diye tekrardan evlenmeyi kabul edip , etmediklerini sordu ardından o destansı öğüt ve iyi dilekler eşliğinde nikahları kıyıldı . Şevval Hanım kızlara yaklaşarak , misafirlerin gelmesine daha var. Akşam burası çok kalabalık olur ,siz iyisimi şimdi yukarı çıkın dinlenin biraz dedi.Zühre ve Hicran gösterilen odaya geçip oturdular ,ikiside şimdiden kendilerini çok yorgun hissediyorlardi.Hicran odadaki pencereden ,dışardaki koşuşturmayı izliyordu 'çok güzel olmuşsun 'arkasından duyduğu sesle kafasını çevirdi.
"Hıı... şaşkınlıkla baktı hemen sonra kendini toparlayarak sende ,sende çok güzel olmuşsun dedi gülümsemeye çalışarak pek beceremesede gözleri bir noktaya takılarak dudakları histerik bir gülüş segiledi "Bizim için söylenen şeyi duydun'mu?dedi fısıltıyla. 'Zühre *aynı gün doğup aynı yazgıyı paylaşıyorlar dedi kafasını sallayarak , ikiside birbirine bakarak gülmeye başladı.
"Cihan bakışlarını davetlilerin üzerinde gezdiriyodu , avlunun köşesindeki kişiye takılınca hızlı adımlar atarak oraya doğru yöneldi "Serdar nerdsin lan sen" dedi sinirle .'Hayırdır hikah şahidin'mı olmamı isteyecektin dedi umursamaz bir tavırla ."Bu evlilik saçmalını ciddiye almadığımi biliyorsun amcam söyledi İstanbul'daki şirketlerden birinde sorun çıkmış .
'Cihan, şimdi burda bunu'mu konuşacağız 'düğününde.'
Cihan kafasını sallayarak öyle olsun bakalım dedi kısık bir sesle .
Gece yavaş yavaş çökerken davul ve zurna sesleri yükselmeye, başladı .Düğüne davetli olanlar avlunun ortasını dolduran bir halay kuruldu ,halay çekmeyenler maslarından alkışlayark eğlenceye dahil oluyordardı ve düğünün olmasa olmazı çocuklarda oradan oraya koşturuyorladı .Davul sesi aniden kesilince herkes merak içinde bakınmaya başladı.Avlunun ortasına Serhat ağa atılarak Cihan ve Murat'a dönerek *Düğün sahipleri olarak sizi bura alsak ağalar 'alkiş tufanı koptu bir anda.
Cihan'nın kaşları çatıldı ,düğünde karşılıklı oynarız derken ciddi değidi ama bu kadar insan içinde tabiki istenileni yapacaktı,Murat'la beraber ayaklanarak avlunun ortasın gelip karşılıklı durdular başlayan müziğin ritmiyle kolarını kaldırdılar müziğin ritmine uygun ağır ağır hareketler sergiliyorlardı kalabalıktan olumlu nidalar yükselirken Murat ve Cihan için durum çok farklıydı . Murat hafifçe dudağının kenarı kıvrılırken daha üç hafta önce birbirini boğazlayan adamla şimdi karşılıklı oynadığına hem de düğününde oynadığına hayret ediyordu .Hayat gerçekten'de çok tuhaf diye düşündü .
'Serdar karşılıklı oynayan ikiliden yüzünü çevirerek babasına döndü. 'Bana söz verdin bu düğüne mani olacağım diye'
"Sabret dedi Şiyar ağa her şeyin bir sırası var .
'Serdar ,oynayan ikiliye tekrar bakarak sitemle konuşmaya devam etti.'Yıllardır bu kavgayı bitirmelerini bekledim , sırf bu yüzden Hicran'a olan aşkımı gizledim ama şimdi düğünleride karşılıklı oynuyorlar ,babasına dönerek bu kavganın bitip Hicran'a kavuşacağım günü bekledim hep ,bir şey yap baba dayanamıyorum artık.
"Şiyar ağa avluda oynayan ikiliye bakarak gözü Cihanın üzerinde oyalandı herkes istediğini alacak. Söz dedi.
Evet umarım keyifli geçmiştir ,bu bölüm hakkında görüşleriniz merak ediyorum, yorumlarda belirtin , hoşçakalın dostlar🌼
