4. Bölüm

24 3 0
                                    

Yolculuk boyunca uyku girmemişti gözüne Macide'nin. Sadece düşünmüştü. Hayatını,yaşadıklarını. Hayatında kimseye bağlanmayan Macide Namık'a bağlanmıştı. Namık'ın her daim yanında olacağına inandırmıştı kendini.  Daha birkaç saat vakit geçmesine rağmen özlemişti onu. Onu birkaç gün görmemeye dayanamayan Macide bir daha onu göremeyecekti. Onu uzaktan sevmişti lakin bu ızdırap vermesine mani olmuyordu. Sadece Namık'ı bırakmamıştı geride. Evini, arkadaşlarını , kendisini de bırakmıştı. Yeni bir hayata başlamak hiç kolay değildi onun için. Macide sade bir insan olmasa da sade bir yaşamı vardı. Aynı yemekleri yer,aynı müzikleri dinler,aynı yemekleri yerdi. Şimdi ise her şey tepetaklak oluyordu. 

Hollanda'ya varmışlar idi artık. Uçak piste inmişti sonunda. Macide eşyalarını alıp Fevzi Bey'in yanına doğru ilerledi. Fevzi Bey araba ile gelmişti. Fevzi bey varlıklı birisiydi. bu yüzden arabası oldukça hoştu.

Fevzi Bey: Hoş geldin Macide. Sonunda karşımdasın. Buraya gelmen konusunda pek umut beslemiyordum açıkçası. Mektubu okuyunca nasıl heyecanlandım bir bilsen.

Macide: Bende seni gördüğüm için çok mutluyum Fevzi. Fevzi,sevgili dostum... Nasıl bir bataklığın içindeyim bir bilsen. 

Fevzi: Neler oluyor Macide? 

Macide: Gel şuraya oturalım.

Macide ve Fevzi bir banka otururlar.

Macide: Aşık oldum Fevzi. Hemde imkanı olmayan bir izdivaç bu. 

Fevzi:İnanamıyorum Macide. 

Macide: Buralara gelmek istiyordum lakin taşınma fikri beni içine sürükleyen aşkım yüzündendi.

Fevzi: Kim bu adam peki?

Macide: Namık...

Fevzi: Umarım düşündüğüm Namık değildir. Yoksa?

Macide: Evet Fevzi.

Fevzi:Etme hemşireciğim.

Macide: Kendimi çok kaptırdım Fevzi. Lütfen yardım et bana.

Fevzi: Bak Macide,ben sevda işlerinden anlamam lakin kafanı dağıtman gerek. Ancak böyle bir çözüm bulabilirim sana. Beni yanlış anlamanı istemem fakat bir anda ortaya çıkmış bir durum bu. Bu yüzden hızlı unutacaksın,buna eminim.

Macide:Fakat nasıl?

Fevzi: Normalde bunu akşam yemekte söylemek istiyordum ama lüzumu yok. Bir üniversitede iş buldum sana. Üniversitede hocalık yapacaksın.Birkaç tanıdığı aradım ve sağ olsunlar beni kırmayıp bu ricamı kabul ettiler.Sana bu işi kabul etmeni öneririm.

Macide: Ne kadar teşekkür etsem az Fevzi. Zevkle kabul edeceğim.  Ne kadar mesudum bir bilsen.

Fevzi:Kabul etmene sevindim.

                                                                ************ 

Fevzi ve Macide eve geçmişler idi artık. Ev demek hafif kalıyordu. Çünkü köşktü bu bina. Pek güzel olan bahçesi çiçeklerle doluydu. Papatyalar,sardunyalar,yaseminler...Bahçeye girer girmez güzel kokular sarıyordu insanı. Daha köşke girmeden büyülenmişti Macide.Köşk her ne kadar eski olsa da dış cephesi sağlamdı.Evin girişinde pek bir şey yoktu lakin odalar oldukça şıktı. Soldaki odada mutfak vardı. İçeri geçince göze çarpan ilk şey Yıldızlı Gece tablosuydu. Macide bu resmi çok severdi. Bu tablo dışımda krem rengi koltuklar vardı. Kadife kumaşından olan bu koltuk oldukça rahat gözüküyordu. Kahve içip sohbet etmek için hoş bir yer elbet. Muhtemelen misafir odası olarak kullanılıyordu.  Üst kata çıkınca ise bizi yemek odası olarak da kullanılan oturma odası karşılıyordu bizi. Bu oda güzeldi lakin alt kattaki odaya göre daha sadeydi. Yere kadar uzanan camlar hoş bir hava katmıştı. Sola dönünce yatak odaları vardı. Fevzi'ye hangi odanı kendisine ait olduğunu sormuştu Macide. Fakat Fevzi Macide'ye çatı katını ayarlamıştı. 

TOZ PEMBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin