5-Keşke

368 43 23
                                    

Aradan bir iki hafta gibi bir süre geçti. Artık ayağım iyileşmişti üstüne basabiliyordum. Yüzümdeki yaralardan da pek iz kaldığı söylenemez.
Sabah Lee odama geldi. "Bu gün kardeşim gelicek" demişti. "Kardeşin mi? Senin kardeşin mi var?" "Neden şaşırdın?" "Hiç bahsetmemiştin" "Şimdi öğrendin" deyip odadan çıktı. Aşağı indim kapı çalmıştı. Minho kapıya bakmaya gitti bende onunla beraber kapıya gittim. Kapıyı açtı ve kapıdaki kişiye sarıldı. O kişiyi bir yerden tanıyordum ama çıkartamıyordum" "Tanıştıriyim Han kardeşim Felix, Felix bu da Han" Felix ile el sıkıştık.
Felix bir yerden tanıdıktı. Acaba Hyunjin'in sevgilisi ola- yok be olamaz heralde dünya da tek Felix bu değil diyordum kendi kendime. Kahvaltıya oturduk Felix "Abi aşk olsun sevgili yapmışsın ben bunu Hyunjin'den öğrendim" sevgiliyi geçtim Hyunjin deyince yemek boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. Lee bana su içirdi. Felix'e "Hyunjin mi?" "Evet ne oldu" "Hyunjin kim?" "Sevgilim" bi dakika bu kuzenimden mi bahsediyordu. Felix bana bakarak "Bi dakika yoksa sen Hyunjin'in bahsettiği kuzeni misin?" dedi meraklı bir ses ile sadece başımı salladım ve o an aklıma sevgili kelimesi geldi. "Abinin sevgilisi mi var?" dedim hem kırgın hem meraklı bir sesle Felix'e. Felix "Hyunjin söyledi de siz ikiniz sevgili değil misiniz?" O sırada içimden Hyunjin'e saydırmaya başladım.
Minho gülüp "keşke" demişti "yengen inatçı" deyince şokla Minho'ya baktım. Sırıtyordu.
Bir şekilde konu kapandı. Odama çıkmış Hyunjin ile telefonda konuşuyodum. Yani ben saydırıyodum o dinliyodu. Sonra "AYH TAMAM BE SUS" "NE SUS LAN OÇ SEVGİLİ DİYE TANITMIŞSIN SEV-Gİ-Lİ MAL MISIN OLUM" "Ay evet teşekkür ederim hem bu gün değilseniz yarın olursunuz merak etme bu arada Felix çok tat-" telefonu yüzüne kapatmıştım çünkü iki saat Felix'i bana övücekti biliyorum.
Aşağı indim. Minho ve Felix oturuyorlardı, yanlarına gittim. Ofladım Minho ne olduğunu sordu canımın sıkıldığını söyleyince Felix "Lunaparka gidelim mi?" Heyecanla "Evet" demiştim ve küçük bi çocuk gibi ellerimi çırpmaya başladım. Minho'ya baktım bana bakıp gülüyordu. Utandığım için kafamı çevirdim. Felix Hyunjin'i arıyordu.
Lunaparka gelince Hyunjin ve Felix birbirine sarıldıktan sonra Hyunjin'in poposuna hafif bi tekme attım. Her şeyi abarttığı gibi bunu da abartıp Felix'in üstüne bayıldı. İçimden Allah'ım ne günahım vardı yarabbim diye hayatı sorguladım.
Birkaç saat eğlendikten sonra son olarak discopangpang'a (umarım oyuncağın ismi doğrudur) binmek istedim. (Fotoğrafını bulamadım her hangi bir yere yazın çıkar zaten)
Herkes kabul edince bindik. Çok hızlı dönüyordu yere yapıştım ve oyuncak beni Minho'nun üzerine doğru zıplatıyordu. Lee beni belimden tutup kendine çekti. Bir şey demedim çünkü bırakırsa düşücektim. Hyunlix ikilisine baktım Hyunjin korkudan Felix'e öyle bir sarılmış ki gören yanlış anlar. Onlara bakarken oyuncak bir anda ki zıplamasıyla Minho'ya sarıldım. Bitene kadar o pozisyonda durmuştuk.
Herkes indikten sonra Hyunjin gözü kapalı ve bayılmış numarasıyla "ÖLÜYORUM ÖLÜYORUM" diye bağırmaya devam ediyordu. Hyunjin'in kafasına vurup "Gerizekalı bitti" gözünü açıp "Of hiç korkunç değildi zaten" dedi hepimiz güldükten sonra indik.
Dondurmacı görünce Felix'le aynanda dondurma diye bağırıp dondurmacıya koşmuştuk. Hyunho ikilisi yanımıza gelmişti. Herkes dondurma aldıktan sonra hepimiz yemeye başladık. Dondurmalarımız bitmişti. Bu gün gerçekten çok eğlenceliydi. Ama tüm gün boyunca Hyunlix ikilisi Minho ve bana bakıp sırıtıyordu. Akıllarından ne geçtiklerini tahmin ediyordum. Hatta arada Hyunjin elini kalp yapıp bize gösteriyordu. Minho görücek diye aklım çıkmıştı.

Beklenmedik/MinsungWo Geschichten leben. Entdecke jetzt