çilekli kek, yeonkai.

四

partide ki kavganın üstünden 2 hafta geçmişti. kai ne olursa olsun şiddete başvurmayı yanlış bulduğu için yeonjun'a kızıyordu ama yeonjun kai'yi sevmişti bir kere ve gönlünü almayı iyi bildi.

şimdi ise iki oğlan buluşma yeri olarak ayarladıkları kafeteryada makaleleri üzerine çalışıyordu.

"yeonjun ben çok sıkıldım ya. edebiyat güzelde sıra felsefeye gelince baygınlık geliyor bana."

yeonjun gülmüştü kai'nin bu hallerine. kısa sürede fazla alışmıştı ona. kai'de yeonjun'a alışmıştı aynı şekilde. "ara verelim diyeceğim de istemiyorsun ki."

"bu kısmı sen yazsan olmaz mı? benim felsefem de iyi değil zaten."

gülümsedi yeonjun. "olur yazarım sorun yok."

rahatlamıştı kai. "ben de sufle yiyeceğim."

"bana da söyler misin?" diye sordu yeonjun. onunda canı çekmişti, kai çok iştahlı söylemişti.

"tabii ki söylerim." gülümsedi kai.

ikisi de birbirinin ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu sadece.