Yandere Kokonoi Hajime

1.1K 35 76
                                    

\\\\\\\Faded rose //////



Ellerini ıslak toprağa değdirdi ve okşadı kız, yeni ıslanmış Çorak bir toprağın yapması gerektiği gibi yine çamur oluvermiş, beyaz bir elbise giren genç kızın her tarafını kirletmişti.

Soğuk toprağın Her bir yerini sarmalaması belki hoştu, belkide özlem duyuyordu.
Bir zamanlar  içinde olduğu bu toprak parçasına derin bir özlem duyuyordu.
Olması gereken yerde değilde, üstünde olmak belki idrak edilesi zor bir durumdu ancak şükretmesi gerektiğini hissetti kız,

"hala nefes aldığın için şükretmelisin! "

Belkide hayatı boyunca
–öldükten sonra bile– duyduğu bu sözler ile sesli yutkundu, ellerini birbirine kenetlendi ve başını eğdi.

"yüce tanrım, beni ve hajime'yi sonsuza kadar koru ve gözetle,bize cennetinden bir yer ayır. Her zaman bizimle ve kalbimizde ol, sonsuz hikmetin ve ışığın karanlık yoldakileri aydınlatsın, doğru yola getirsin."

Derin bir sessizlik, kapalı bahçeyi doldurunca duyulan tek şey bir çift ayak sesi oldu.

"amen"

Kızın hemen arkasındaki duvarın yanı başında  görünen genç bir adam, ellerini birbirine dolanmış, dua eden genç kızı büyük bir hayranlıkla izliyordu.

"hajime... Burada ne işin var?"

Kız önüne dönüp hala yarı ıslak olan toprağı eşelemeye başladı, en büyük amacı bahçedeki diğer güller gibi eşsiz bir güzelliğe sahip bir gül daha dikmekti.
Oldu olası güllere bir hayranlığı ve sevgisi vardı.
Mezarında bile her taraf güllerle çevrili idi.
Tüm boş zamanını şarap kadar tatlı, kan gibi kırmızı gül bahçesinde geçirir, orda rahatlardı.

Adamın derin bir iç çekmesi ile başını ona cevirdi ve ;

"ah, istediğin sıradan bir gül bahçesi miydi? İsteseydin sana altından yaprakları , zümrütten sapı ve safirden dikenlerle olan, tüm değerli taşlarla harmanlanmış toprağa dikili bir gül behçesi verirdim.
Sadece istemen yeterdi güzelim."


"hajime, bir gülü gül yapan tek şey nedir?"

Sorar gibi mırıldadi kokonoi,

"..."


"bir gülü gül yapan tek şey kokusudur. Ne yazık ki bir gülü ne kadar çok koklarsan o kadar çabuk solar hajime."

Kızın çaburlu üstünü sirklemesi ve bahçedeki diğer bir boş toprak parçasına doğru gitmesini izledi hajime, her zamanki gibi mükemmel ve melek gibi olan sevdiğini izledi. Öldüğünde bile güzel  olan sevdiğini,

Güllerini diken kız, toprağı sularken hajime'den yardım istedi, birlikte bahçeyi sularken sohbet ediyorlardı. Hajime sevdiği kızın biraz garip davrandığını fark edince elindeki sulama aletini bir kenara bırakıp kıza yanaştı, elini tuttu ve yere oturttu.

" bir sorun mu var, garip davranıyorsun?"

Kızın derin bir nefes vermesini ve anlatmasını bekledi,

 Leave me! (yandere Bonten   )Where stories live. Discover now