H-Sabah gözlerime çarpan güneş ışığı ile uyanmıştım yan tarafıma baktığım da gitmişti.
Ne beklerdim ki başımda bekleyip günaydın demesini mi ah aptal Hazal
Karısının yanın da o şimdi ayağa kalktım ve banyoya ilerledim ılık bir duş aldım aklıma Barış ağa'nın dün dedikleri geldi ve sebepsizce kalbim ağrımıştı. Hızla hazırlandım
Üstüme mor bluz altıma dizlerimin altında biten siyah bir etek giymiştim.
Hızla mutfağa indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Çalışanlar bile daha uyanmıştı kahvaltı masasını tamamlamıştım herkes uyanmaya başlamıştı çalışanlardan adını Gülcan bildiğim bir kız hanımım siz neden hazırlandınız biz hazırlardık demişti
H-bana Hazal abla diyebilirsin siz uyanmadan hazırladım işte diyip tebessüm etmiştim
G-Peki Hazal abla ben çayları doldurayım
diyip çayları koymaya başlamıştı.
H-Çok susamıştım,mutfağa gidip su içmiştim. Mutfağa birden bir kadın girmişti bana bakıp gözlerini devirdi ve çalışanlara bağırmaya başladı
Hivda-benim odamı temizlemeye gelen kişiler güzel temizlesin her yer toz kalıyor düzgün yapın işinizi yoksa atarım sizi bu konaktan!!!
Sonra ise Hazala bakıp sırıtmıştı
Hivda-bak sen kuma hanıma nasıl da bakıyor buraya geliş sebebini asla unutma bebek vericeksin bize tek yapıcağın şey Barış ağa'nın koynuna girmek.
Hazal duydukları ile afallamıştı çok iğrençti bu dediği,bir kadını bu kelimeleri söylemek çok acımasızcaydı.
Hivda mutfaktan çıkıp salona geçmişti herkes geliyordu ve birde Barış ile merdivenler'den gülüşerek inen kadın Barış ile Hazal göz göze gelince hemen çekmişti gözlerini
Herkes masaya oturunca Hazal ekmekleri masaya koyuyordu Ali ağa Hazala dönerek
Ali ağa-otur artık kızım başlayalım
Berivan duyduğu şeyler ile sinir küpüne dönmüştü ne demek kuması ile aynı masada oturur du ayağa kalkıp
Berivan-Ben bu kuma ile asla bu masada oturmam
Barış karısı gibi ayağa kalkarak
B-baba bu kuma'nın bizim soframızda yeri yok o çalışanlar ile yiyecek demişti.
Ali ağa sinir ile Barışa dönüp tam tokat atıcakken Hazalın sesi ile durdu
H-ağam durun huzurunuz bozulmasın ben çalışanlar ile yerim siz aileniz ile kahvaltınızı yapın diyip gitmişti Barış Hazala oldukça sert bir bakış atıp yerine geri oturmuştu
Resmen babası onun yüzünden öz evladına tokat atıcaktı ama Barış içinden
B-ben sana gösteririm
deyip kahvaltısına dönmüştü
Berivan hafif sırıtıp zafer ile kumasını göndermişti bu masadan
Kahvaltı bitmişti Hazal çalışanlar ile çok iyi anlaşmıştı hepsi çok sevecen insanlardı mutfaktaki bulaşıkları makinaya dizmeye başlamıştı
Birden Barış mutfağa girip
"Hazal hemen odana"
deyip gitmişti Hazal Barış ağanın peşinden odaya gitmişti Barış ağa Hazala dönüp çok sert bir tokat atmıştı Hazalın yüzü yana düşmüştü gözleri dolmuştu annesinden babasından yemediği tokadı Barış ağadan yemişti yüzünü Barış ağaya çevirip, ela gözleri ile ona bakmıştı
B-babamın yanında nasıl beni o duruma getirirsin sen!! ayağını denk al bu tokattan daha kötü şeyler yaparım diyip çıkmıştı
Hazal ağlamamıştı ama canı yanmıştı ağlamak ona göre bir şey değil di kırmızı olan yanağına aynadan bakıp krem sürmüştü şimdi ise mutfağa dönüp işine devam edicekti merdivenlerden çıkarken konağın kapısında ki Barış ve ona sarılan Berivanı görmüştü gözleri dolmuştu nedensizce bir kaç dakka öncesine ve şimdiye bakmıştı Berivan Hazalı görmesi ile Barışın dudağına öpücük kondurup geri çekilmişti Hazal daha fazla bu manzarayı görmemek için mutfağa gitmişti yemek yapan çalışanlara yardım etmişti Gülcan Hazalın yanağında ki kızarıklığı görücek ki sormuştu Hazal ise sadece soğuktan diyip geçiştirmişti kimsenin duymasını istemiyordu
