7.Bölüm

3.8K 176 61
                                    

2 Ay Sonra

Dört Haziran bugün on sekizime bastığım gün. İyisiyle kötüsüyle geçirdiğim on yedi sene. Şimdiye kadar yaşanmışlıklarımı kendi seçme hakkım olmadı. O hak bana tanınmadı. Ama bende Dilansam artık kendim için birşeyler yapacağım. Artık o hakkı kendime tanıyacağım.

Her ne kadar yarın resmi nikahım haftayada düğünüm olsada. Son kez ailem için birşey yapacağım. Birdaha kimsenin kararlarıma karışmasına, beni ezmezine, dövüp kömürlüğe kapatmasına İs içinde sabahlara kadar soğuktan titretmeme izin vermeyeceğim.

Dilan Türkmen olarak geçirdiğim hayat istediğim gibi olmasada. Yarın resmi olarak Dilan Şiroz olacağım ve kendime yemin ederimki bu hayatım istediğim gibi olacak. Ben ağlayan, üzülen, ezilen değil gerekirse ağlatan ezen kişi olacağım.

Göz yaşlarımı peçeteyle silip aynanın karşısına geçtim. Dimdik durmaya çalıştım. Kendimi toparladım. El çantamıda alıp aşağıya beni bekleyen ailemim yanına indim. Bugün Pazarlık Görmem vardı. Düğünde bir hafta önce gelin ve damada yapılan alışverişe verilen ad buydu burada. Ayrıca gelinlik denememde vardı.

Annem, ben ve ablam, Ökkeş abimin olduğu arabaya bindik. Arabayı yeni temizletmişdi. Annem yol boyunca beni tembihledi. İki ay boyunca aralıksız duyduğum şeyleri tekrar tekrar söylemeye devam etti. Bense sıkılmışcasına artık sussun diye onu onaylıyordum.

Ökkeş abi bizi çarşının orada bıraktı. Bizde asbap çarşısına Azadlar'ın yanına doğru yol aldık. Dihmer Hanım, Sibel, Dilruba ve kocam olacak adam çay içiyorlardı. Nefesimi kontrole alıp onların yanına ilerledim.

Azad beni baştan aşağı süzmüştü. Onu çok takmayarak Dihmer Hanım'ın elini öpüp sarıldım. Daha sonrada görümcelerim ile selamlaştık. Azad'a sadece tebessüm ettim. Onu umursamadan önüme döndüm.

Bir tane daha görümcem vardı Berivan, o gelmemişti. Çok soğuk birine benziyordu zaten iyikide gelmedi. Şuan daha rahatım.

“Şurda mağazalar var gidek alışverişimizi yapak. Sonra gelinlik falan denersiniz” dedi Dihmer Hanım.

“Olur Dihmer Hanım” dedim onaylarak.

Dihmer Hanım gelip koluma girdi. Çok sıcak bir insandı. Çekinip utandığım için belkide samimi davranıyordu. Onunla sohbet etmeye başladık mağazaya gidene kadar.

“Anne de yavrum, sende kızımsın artık bir hafta sonra aynı evde yaşıyacaz” diyerek kolumu sıvazladı.

“Teşekkür ederim ama benim için anne demek zor. Şimdilik Dihmer Anne diym o zaman” dedim utanarak.

Kıyafet mağazasına gitmiştik. Dihmer Anne çoğu şeyi al diye ısrar etmişti. Bende zevkime uygun kıyafetler almıştım kendime. Annem ne kadar ısrar etsede Azad istemediğini söyledi. Kapıda oturuyordu.

Ordan çıkıp iç çamaşırları satan lüx bir mağazaya girdik. cümbürcemaat. Herkes benim için iç çamaşırı bakıyordu. Şuan utancımdan yerin dibindeydim. Dilruba gelip kırmızı geceliği üstüme tuttuğunda kulaklarımdan yanmaya başladığımı hisettim. Kızardığımı gören Azad gülmüştü. İlk kez çocuğu gülerken görmüştüm. Bu da gerçekten benimle dalga geçtiği bu an mıydı. Sinirlenip onlardan uzaklaştım. Anlasınlar bi zahmet.

Dihmer Anne çok hevesli olduğu için yarım saat o iç çamaşırcıda oyalandık. Yirmi tane tangadan sonra ben saymayı bıraktım. Azad için giyecektim hepsini. Tanımadığım bir adam için. Yarın nikahli kocam oluyor gerçi de. Neyse bir şekilde şey yapacağız artık gözümü falan kapatırım.

Gelinlik ve bindallık almaya giderken herkes bizi Azad ile arkada bıraktı artık konuşun dercesine. Görümcelerim öksürüp aksırdı. Azad'a sinirli olduğum için bende daha fazla dayanamayıp laf sokuşturmaya başladım.

İSWhere stories live. Discover now